1979 İran devrimi sonrasında İran’da değişen devlet-toplum ilişkisi (1979-2017)

Tez KünyeDurumu
1979 İran devrimi sonrasında İran’da değişen devlet-toplum ilişkisi (1979-2017) / The changing of state-society relationship in Iran after the 1979 revolution (1979-2017)
Yazar:BABAK SHAHED
Danışman: PROF. DR. MEHMET VEDAT GÜRBÜZ
Yer Bilgisi: Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Tarih Ana Bilim Dalı
Konu:Tarih = History
Dizin:
Onaylandı
Doktora
Türkçe
2022
240 s.
Şubat 1979’da İran’da gerçekleşen devrim, İran tarihini yeni bir evreye taşıyarak İslam Cumhuriyeti devlet tipinin İran coğrafyasına hakim olmasına yol açmıştır. İslamî şeriat ve cumhuriyet kavramlarının sentezlenebilme iddiasından yola çıkarak oluşturulan İslam Cumhuriyeti yönetim biçimi, İran’ın hem devlet hem de toplumsal boyutunda yeni ve derin değişimlerin yaşanmasına neden olmuştur. Devriminin devletleşme sürecinde Şîî siyasal İslam düşüncesi, Velayet-i Fakih kurumu ve bu kuruma bağlı olarak oluşan ve örgütlenen devrimci yapılar aracılığıyla siyasal somutluk kazanmıştır. Bir diğer ifadeyle, İslam Cumhuriyeti devlet tipinin kendine has en önemli yönü Velayet-i Fakih teorisinin siyasal alana taşınması olmuştur. Devriminin devletleşme süreci geçiş dönemi, radikal dönem, termidor dönemi ve neo-radikal dönem olmak üzere dört aşama ve Humeynî’nin karizmatik liderliği ve Hameneyi’nin oligarşik yönetimi olarak iki ana evrede gerçekleşmiştir. Bu süreçte iktidarı ele geçiren devrimci aktörler, toplumdan bağımsız güçlü bir devlet inşa etmeye çalışırken; siyasal alanın militerleşmesi ve fıkıhçı Şîî siyasal İslamcıların tekeline geçmesi ortaya çıkmıştır. İran toplumunun heterojen yapısını Şîî tarihinin Şuûbiyeci ekolünden türeyen devrimci söylem, İsnâaşeriyye Şîîliğin çağa uyarlanmış ve güncellenmiş siyasal retoriği ve Fars kültür, tarih ve edebiyatını kullanarak tepeden inmeci bir biçimde homojenleştirmeye çalışan ideolojik devlet mantığı, bazı kesimlerde karşılık bulmasına rağmen toplumun önemli bir bölümünün tepkisine neden olmuştur. Devrimin toplumlaşma sürecinde yaşanan sosyolojik değişimler ve devletin baskıcı ve dayatmacı uygulamalarına karşı gelişen kollektif tepkiler, devlet ve toplum arasındaki mesafeyi artırmıştır. Fakat İran toplumunun, zayıf bir toplumsal yapı ve karaktere sahip olmasından dolayı devlet iktidarı karşısında dönüştürücü bir güce ulaşamamıştır. Bunun sonucunda İran’da devlet-toplum ilişkisi bağlamında güçlü devlete karşı pasif bir toplum söz konusu olurken; despot siyasi güç yapısı ortaya çıkmıştır.
The revolution that took place in Iran in February of 1979 brought the history of Iran to a new stage and caused the Islamic Republic state type to dominate the Iranian geography. The Islamic Republic government style, which was created based on the claim of synthesizing the concepts of sharia administration and republic based on Islamic principles, caused new and deep changes in Iran’s state and social structure. In the process of statehood of the Revolution, the Shiite political Islamic thought gained concreteness through the institution of Velayet-i Faqih and the revolutionary formations formed and organized depending on this institution. In other words, the most important aspect of the Islamic Republic state type was the transfer of the Velayet-i Faqih theory to the political arena. The stateization process of the revolution took place in four stages: the transition period, the radical period, the thermidor period and the neo-radical period, and was shaped in two main phases as the charismatic leadership of Khomeini and the oligarchic rule of Khamenei. This process resulted in the militarization of the political sphere and monopolization of the Shiite legalist Shiite political Islamists while the revolutionary actors who seized the state power tried to build a strong state independent of society. The revolutionary discourse, deriving the heterogeneous structure of Iranian society from the Shuubiyya school of Shiite history, was adapted to the age of Isnaashari Shiism. This updated political rhetoric and the ideological state logic, which tried to homogenize Persian culture, history and literature from the top down, caused a reaction from a significant part of the society, although it met with some quarters. The social changes experienced in the process of integration of the revolution into society and the collective reactions against the oppressive and imposing practices of the state increased the distance between the state and society. However, due to the weak identity and character of the Iranian society, it could not show an effective structure against the state power. As a result, in the context of state-society relationship in Iran, while a weak society against a strong state was in question, it resulted in the emergence of a despotic power structure.

Download: Click here