ÜMMÜ KÜLSÛM bint UKBE

Ümmü Külsûm bint Ukbe b. Ebî Muayt el-Ümeviyye (ö. 32/652’den sonra)

Kadın sahâbî.

Müellif:

Annesi ilk müslümanlardan Ervâ bint Küreyz’dir. Ervâ, Hz. Osman’ın da annesi olduğu için Ümmü Külsûm onunla anne bir kardeştir. Babası Mekkeli müşriklerin liderlerinden, müslümanlara yaptığı eziyetlerle tanınan Ukbe b. Ebû Muayt’tır. Ümmü Külsûm, Mekke’de hicretten önce Resûl-i Ekrem’e biat ettikten sonra ailesinin muhalefetine rağmen 7 yılında (628) Mekkeliler’le yapılan Hudeybiye Antlaşması’nın ardından bir gece Medine’ye doğru yaya olarak yola çıktı. Bu cesareti sebebiyle ailesi yanında bulunmadan hicret eden tek Kureyşli kadın ve Resûlullah’tan sonra ilk hicret eden hanım diye tanındı. Hicretinin ardından kardeşleri Velîd ile Umâre onu Mekke’ye götürmek üzere Medine’ye geldilerse de Hz. Peygamber Ümmü Külsûm’ü onlara vermedi. Kardeşleri kendisini Hudeybiye Antlaşması’nda yer alan, Medine’ye sığınan Mekkeliler’in iade edileceği maddesine göre istemekteydi. Resûl-i Ekrem ise onlara kadınların antlaşma kapsamına girmediğini söyledi ve Ümmü Külsûm hakkında o sırada nâzil olan (İbn Sa‘d, VIII, 230-231) Mümtehine sûresinin 10 ve 11. âyetleri dolayısıyla samimiyetle hicret ettiği tesbit edilen mümin bir kadının kendilerine verilemeyeceğini bildirdi.

Ümmü Külsûm, Medine’ye yerleşince Resûlullah’ın âzatlısı Zeyd b. Hârise ile evlendi. Bu evlilik Zeyd’in Mûte Savaşı’nda şehid düşmesine kadar devam etti. Ümmü Külsûm, eşinin vefatından sonra Zübeyr b. Avvâm’dan gelen evlenme teklifini kabul etti. Bu evlilikten Zeyneb adlı kızı dünyaya geldi. Fakat bu ikinci evliliği anlaşmazlık yüzünden boşanma ile sonuçlandı. Ardından Abdurrahman b. Avf ile evlendi. Bu evlilikten de tanınmış birer muhaddis olan İbrâhim ve Humeyd doğdu. Abdurrahman b. Avf’ın vefatı üzerine (32/652) dördüncü evliliğini Amr b. Âs ile yaptıysa da evlendikten bir ay sonra vefat etti. Ümmü Külsûm’ün ölüm tarihi bilinmemekte, ancak Hz. Ali’nin halifeliği döneminde (656-661) öldüğü kaydedilmektedir.

Ümmü Külsûm’ün Resûl-i Ekrem’den rivayet ettiği on hadisin Bakī b. Mahled’in el-Müsned’inde bulunduğu kaydedilmiş, bu hadisler Nesâî’nin es-Sünen’i dışında Kütüb-i Sitte’de, ayrıca toplu halde Ahmed b. Hanbel’in el-Müsned’iyle (VI, 403-404) diğer hadis kitaplarında da yer almıştır. “İnsanların arasını düzeltmek amacıyla birinden ötekine uygun sözler taşıyıp hayırlı konuşan kimse yalancı sayılmaz” hadisini o rivayet etmiştir (Buhârî, “Ṣulḥ”, 2; Müslim, “Birr”, 101; Ebû Dâvûd, “Edeb”, 50; Tirmizî, “Birr”, 26). Kendisinden oğulları İbrâhim ve Humeyd b. Abdurrahman ile Büsre bint Safvân rivayette bulunmuştur.


BİBLİYOGRAFYA

, VI, 403-404.

, VIII, 230-231.

, IV, 488-489.

, II, 276-277.

, IV, 491.

a.mlf., Tehẕîbü’t-Tehẕîb, XII, 477-478.

, s. 499.

Abdurrahman Umeyre, Nisâʾ enzelallāhü fîhinne Ḳurʾânen, Riyad 1403/1983, s. 209-217.

Ahmed Halîl Cum‘a, Nisâʾ min ʿaṣri’n-nübüvve, Dımaşk 1412/1992, II, 197-208.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2012 yılında İstanbul’da basılan 42. cildinde, 325 numaralı sayfada yer almıştır.