MÜNZİRÎ

Ebû Muhammed Zekiyyüddîn Abdülazîm b. Abdilkavî b. Abdillâh el-Münzirî (ö. 656/1258)

Hadis hâfızı.

Müellif:

1 Şâban 581’de (28 Ekim 1185) Kahire’de (Fustat) doğdu. Ailesi aslen Suriyelidir. Babası oğlunu on yaşına girince hadis meclislerine götürerek hadis dinlemesini sağladı, bir yıl sonra babası ölünce de bu dersleri bırakmadı. Önceleri Hanbelî iken Şâfiî mezhebine mensup hocalardan Şâfiî fıkhı okuyunca bu mezhebi tercih etti. İskenderiye, Harran, Ruha, Gazze, Dımaşk, Kudüs gibi ilim merkezlerine defalarca seyahat ederek ve Mısır’ın muhtelif şehirlerini dolaşarak âlimlerden ders aldı. Cemmâîlî, İbnü’l-Mufaddal, Ebü’l-Yümn el-Kindî, İbn Şâs, Muvaffakuddin İbn Kudâme, Fahreddin İbn Teymiyye, Yâkūt el-Hamevî, İbn Nukta, Bahâeddin İbn Şeddâd, İbnü’l-Fârız, İbnü’l-Müstevfî, İbnü’l-Hâcib ve İbn Ebü’l-İsba‘ gibi âlimlerden faydalandı. Ayrıca kendileriyle görüşemediği Ruha, Halep, Musul, İrbil, Horasan, Hicaz ve Endülüslü 600 kadar muhaddis, fakih ve şairden eserlerini rivayet etmek üzere icâzet aldı. İcâzet aldığı hocaları arasında pek çok hanım bulunmaktaydı. 606’da (1210) haccetmek ve bazı âlimlerden faydalanmak üzere Hicaz’a gitti, aynı yıl Mısır’a dönerek hayatının önemli bir kısmını burada geçirdi. Yirmi yıl kadar hocalık yaptığı Kâmiliyye Dârülhadisi başta olmak üzere Sâlihiyye Medresesi ve Câmiu’z-Zâfirî’de ders verdi. Münzirî hadisi, hadis ilimlerini ve râvilerini çok iyi bilen bir muhaddis olduğundan Ebü’l-Berekât Abdurrahman b. Hasan ed-Dimyâtî, Ebü’l-Ganâim Müsâfir b. Ya‘mur el-Cîzî ve Ebü’l-Kāsım Abdurrahman b. Abdülvehhâb el-Kūsî gibi hocaları; İbn Nukta, Ebû Abdullah Muhammed b. Yûsuf el-Birzâlî gibi akranı; İbn Hallikân, İzzeddin Ahmed b. Muhammed el-Hüseynî, Ali b. Muhammed el-Yûnînî ve İbn Dakīkul‘îd gibi talebeleri de ondan faydalandı. Abdülmü’min b. Halef ed-Dimyâtî yıllarca onun derslerine devam etti; İzzeddin İbn Abdüsselâm da hadis meclislerinde bulunarak hadis rivayet etti. Münzirî, Ebû İshak eş-Şîrâzî’nin et-Tenbîh’ini on bir cilt halinde şerhederek fıkıh sahasındaki yetişmişliğini ortaya koymak ve soranlara fetva vermekle beraber İzzeddin İbn Abdüsselâm Mısır’a gelip yerleşince ona duyduğu saygıdan dolayı bir daha fetva vermedi. 4 Zilkade 656’da (2 Kasım 1258) Kahire’de Kâmiliyye Dârülhadisi’nde vefat eden Münzirî, Mukattam tepesinin eteklerinde (Karâfe) defnedildi (ölümü üzerine yazılan mersiyeler için bk. Yûnînî, I, 250-253). Yaşadığı yüzyılın en meşhur hadis hâfızı kabul edilen Münzirî hadislerin sahih ve mevzû olanları ile hadislerdeki gizli kusurları (illet), müşkilleri bilmede, ihtiva ettiği hükümleri anlamada, mânasındaki incelikleri kavramada, râvilerin cerh ve ta‘dîli ile onları tanımada üstün bir yere sahipti. Zehebî yaşadığı devirde ondan daha güçlü bir hadis hâfızının bulunmadığını, İbn Dokmak da devrinin hadis hâfızı sayıldığını belirtmektedir. Zâhidliğiyle tanınan İbn Dakīkul‘îd hocası Münzirî’nin ahlâkını överek kendisinin ondan daha âlim, fakat onun kendisinden daha zâhid olduğunu söylemekte, Zehebî ve Tâceddin es-Sübkî gibi biyografi yazarları da onun bu yönüne özellikle işaret etmektedir. Münzirî’nin genç yaşta ölen oğlu Muhammed de hadis öğrenmek için seyahatler yaparak pek çok hadis yazmıştır.

Eserleri. A) Hadis. 1. et-Terġīb ve’t-terhîb. İhlâs, ilim, namaz, alım satım, edep, zühd, cennet ve cehennem gibi konularda dinin yapılmasını ve yapılmamasını istediği şeylere dair hadislerin genellikle Kütüb-i Sitte, İmam Mâlik’in el-Muvaṭṭaʾı, İbn Hibbân ve İbn Huzeyme’nin eṣ-Ṣaḥîḥ’leri, Ahmed b. Hanbel ve Ebû Ya‘lâ el-Mevsılî’nin el-Müsned’leri, Taberânî’nin üç Muʿcem’i ve Hâkim en-Nîsâbûrî’nin el-Müstedrek’i gibi hadis kaynaklarından seçilerek konularına göre yirmi beş bölüm halinde sıralanmasıyla meydana gelmiş olup senedlerde sahâbî dışındaki râviler zikredilmemiştir. Müellif sahih, hasen ve güvenilebilecek zayıflıktaki rivayetleri “an” harfiyle göstermekle yetinmiş, ayrıca hadisin sağlamlık derecesini belirtmemiştir. Zayıf olduğu anlaşılan rivayetleri de “an” harfiyle göstermekle beraber rivayetin sonunda ona ne ölçüde güvenilebileceğine işaret eden mevkuf, mürsel, münkatı‘, garîb gibi değerlendirmeler yapmıştır. Mevzû, çok zayıf ve zayıf diye nitelenebilecek rivayetleri de “ruviye” kelimesiyle ifade etmiştir. Eser tertibi, kendine has bir metotla da olsa hadislerin güvenilirlik derecesinin belirtilmesi, az kullanılan bazı kelimelerin açıklanması, tergīb ve terhîb konusunda mükerrerleriyle birlikte 5472 hadisi ihtiva eden hacimli bir kitap olması gibi sebeplerle İslâm dünyasında şöhret kazanmıştır. Eser üzerinde şerh ve ihtisar türünden çeşitli kitaplar yazılmıştır. Şerhleri arasında Hasan b. Ali el-Feyyûmî (nüshaları için bk. Brockelmann, GAL Suppl., I, 627), Menûfî, Muhammed Hayât b. İbrâhim es-Sindî gibi âlimlerin Şerḥu’t-Terġīb ve’t-terhîb’leri; muhtasarları arasında Ebû Yâsir Muhammed b. Ammâr el-Mısrî’nin et-Taḳrîb fi’ḫtiṣâri’t-Terġīb ve’t-terhîb, İbnü’d-Deyrî diye anılan Muhammed b. Ebû Bekir es-Safedî’nin et-Taḳrîb ilâ kitâbi’t-Terġīb ve’t-terhîb (nşr. Mustafa Dîb el-Bugā – Muhammed İsâm Arrâr, I-II, Dımaşk-Beyrut 1411/1991), İbn Hacer el-Askalânî’nin 855 sahih rivayeti bir araya getirip râvileri Hakkındaki görüşlerini kısaca belirttiği Muḫtaṣarü’t-Terġīb ve’t-terhîb li’l-Münẕirî (nşr. Muhammed Ali Subeyh, Kahire 1352/1933; nşr. Habîburrahman el-A‘zamî v.dğr., Bombay 1380/1960; Beyrut 1401/1981, 1407/1987; nşr. Abdullah Haccâc, Kahire 1400/1979, 1402/1981, 1404/1983, 1409/1989; nşr. Muhammed el-Mecdûb, Kahire-Tunus 1400 ve Tehẕîbü’t-Terġīb ve’t-terhîb adıyla, Kahire 1413) adlı eserleri, Bahrak ve Ahmed b. Ali eş-Şerefî ez-Zimârî, Muhammed Yahyâ b. Emân el-Hindî gibi âlimlerin çalışmaları ve Abdülazîz b. Muhammed b. İbrâhim Âlü’ş-şeyh’in Ḳuṭûfü’s̱-s̱emer ve ʿuḳūdü’d-dürer min kelâmi seyyidi’l-beşer’i (Riyad 1407/1987), Yûsuf el-Kardâvî’nin notlar ve fihristler ekleyerek hazırladığı el-Münteḳā min Kitâbi’t-Terġīb ve’t-terhîb li’l-Münẕirî’si (I-II, Devha 1406-1409/1986-1989; Mansûre 1414/1993) anılabilir. Ahmed b. Ebû Bekir el-Bûsîrî Tuḫfetü’l-ḥabîb li’l-ḥabîb bi’z-zevâʾid ʿale’t-Terġīb ve’t-terhîb adlı eserini, yine kendisine ait İtḥâfü’l-ḫıyere’den ve Şehredâr b. Şîrûye ed-Deylemî’nin Müsnedü’l-Firdevs’inin zevâidinden derlediği hadislerle et-Terġīb ve’t-terhîb’e bir zeyl olarak kaleme almıştır. Nâcî lakabıyla bilinen Ebû İshak İbrâhim b. Muhammed ed-Dımaşkī, et-Terġīb ve’t-terhîb’de gördüğü bazı hataları esere ilâve ettiği bilgilerle beraber ʿUcâletü’l-imlâʾi’l-müteyessira mine’t-teẕnîb ʿalâ mâ vaḳaʿa li’l-ḥâfıẓi’l-Münẕirî mine’l-vehmi ve ġayrihî fî kitâbihi’t-Terġīb ve’t-terhîb adlı eserinde ele almıştır (nşr. Muhammed b. Abdullah b. Ali el-Kannâs – İbrâhim b. Hammâd er-Reyyes, I-V, Riyad 1420/1999). Yûsuf b. İsmâil en-Nebhânî, İtḥâfü’l-müslim bimâ fi’t-Terġīb ve’t-terhîb min eḥâdîs̱i’l-Buḫârî ve Müslim adlı kitabında Buhârî ve Müslim’den sadece birinin tahriç ettiği veya her ikisinin ittifak ettiği 1080 hadisi derlemiştir (nşr. Me’mûn es-Sâğırcî, Beyrut-Dımaşk 1411/1991). Nâsırüddin el-Elbânî, Ṣaḥîḥu’t-Terġīb ve’t-terhîb ile (I-II, Beyrut 1402/1982, 1406/1986; Riyad 1408/1988; I-III, 1421/2000) Żaʿîfü’t-Terġīb ve’t-terhîb (I-II, Riyad 1421/2000) adlı çalışmalarını kaleme almıştır. et-Terġīb ve’t-terhîb ilk defa Mişkâtü’l-Meṣâbîḥ’in kenarında basılmış (Delhi 1217), daha sonra müstakil neşirleri yapılmıştır (Dehli 1300; I-II, Kahire 1324-1326/1906-1908; nşr. Mustafa Amâre, I-V, Kahire 1346, 1352, 1373, 1388/1968; I-IV, Beyrut-Riyad 1401/1981; I-IV, Beyrut 1405; nşr. Muhammed Halîl Herrâs, I-II, Kahire 1390/1970, 1397/1977; nşr. Muhammed Muhyiddin Abdülhamîd, I-VI, Kahire 1373, 1379/1960, 1381/1962, 1399/1979). Eseri Ahmet Muhtar Büyükçınar, Ahmet Arpa, Durak Pusmaz ve Abdullah Yücel’den oluşan bir heyet Türkçe’ye tercüme etmiş (I-VII, İstanbul 1984), fihristini de Mustafa Amâre neşrini esas alarak Hâlid Abdurrahman el-Ak, Muhammed İdrîs ve Hamdî Zemzem Fehârisü’t-Terġīb ve’t-terhîb adıyla (Dımaşk-Beyrut 1409/1988), Adnân Muhammed Ar‘ûr da Fehârisü Kitâbi’t-Terġīb ve’t-terhîb adıyla (Riyad 1410/1989) hazırlamışlardır. 2. Muḫtaṣaru Ṣaḥîḥi Müslim (el-Câmiʿu’l-muʿlim bi-maḳāṣıdi Câmiʿi Müslim). Sıddîk Hasan Han’ın es-Sirâcü’l-vehhâc min keşfi meṭâlibi Ṣaḥîḥi Müslim b. Ḥaccâc adlı Arapça şerhiyle birlikte basılmış (Bhopal 1302), eseri ayrıca Nâsırüddin el-Elbânî (I-II, Küveyt 1389/1969; Beyrut 1393/1973; Beyrut-Dımaşk 1407/1987, 6. bs.; Riyad 1414/1994) ve Ali Abdullah ed-Demecân (?) Eḥâdîs̱ muḫtâra sehletü’l-ḥıfẓ ve’l-ʿibâre: min Muḫtaṣarı Ṣaḥîḥi Müslim adıyla (Riyad 1416/1996) yayımlamıştır. 3. Muḫtaṣaru Süneni Ebî Dâvûd (el-Müctebâ mine’s-sünen). Münzirî bu çalışmasını Sünenü Ebî Dâvûd’un Lü’lüî nüshasını esas alarak yapmış, her hadisin Kütüb-i Sitte’de bulunduğu yerleri göstermiş, hadiste tenkit edilecek bir taraf varsa sağlamlık derecesini de belirtmiştir. Kitap, Ahmed Muhammed Şâkir ve Muhammed Hâmid el-Fıkī tarafından Hattâbî’nin Meʿâlimü’s-sünen ve İbn Kayyim el-Cevziyye’nin Tehẕîb’i ile birlikte yayımlanmıştır (I-VIII, Kahire 1367-1369). Münzirî, Sünenü Ebî Dâvûd’da gördüğü bazı hataları Şerḥu’s-Sünen (Ḥâşiyetü’s-Sünen) adlı küçük hacimli çalışmasında tashih etmiştir (nşr. Telattuf Hüseyin el-Azîm, Dehli, ts. [el-Matbau’l-Ensârî], taşbaskı). 4. Cevâbü’l-ḥâfıẓ Ebî Muḥammed ʿAbdilʿaẓîm el-Münẕirî el-Mıṣrî ʿan esʾile fi’l-cerḥ ve’t-taʿdîl. Eseri Abdülfettâh Ebû Gudde Ümerâʾü’l-müʾminîn fi’l-ḥadîs̱ adlı çalışmasıyla birlikte yayımlamıştır (Halep 1411). Münzirî’nin Risâle fi’l-cerḥ ve’t-taʿdîl adıyla neşredilen eseri de bu olmalıdır (Küveyt 1406). 5. Erbaʿûne ḥadîs̱en fi’ṣṭınâʿi’l-maʿrûf beyne’l-müslimîne ve ḳażâʾi ḥavâʾicihim. Büyük ilgi gören eserdeki hadislerin kaynağı gösterilmediği için Kādılkudât Sadreddin Muhammed b. İbrâhim el-Münâvî es-Sülemî bunları tahriç etmiştir (Yûsuf b. İsmâil en-Nebhânî’nin Mecmûʿu’l-erbaʿîne erbaʿîn min eḥâdîs̱i seyyidi’l-mürselîn’iyle birlikte, Kahire 1372/1952, s. 341-355; nşr. Semîr Tâhâ el-Meczûb, Beyrut 1406/1986, 2. bs.; nşr. Sâlim b. Ahmed b. Abdülhâdî es-Selefî, Kahire 1408/1988; nşr. Ahmed Mustafa et-Tahtâvî, Kahire 1995). Ebû Zeyd es-Seâlibî, Münzirî’nin bu eserini el-Envârü’l-muḍîʾe fi’l-cemʿ beyne’ş-şerîʿa ve’l-ḥaḳīḳa adlı çalışmasının baş tarafına koymuş, onu hem tahrîc ve ihtisar hem de hadislerini benzer rivayetlerle takviye ve şerhetmiştir (nşr. Muhammed b. Tâvît et-Tancî, Rabat 1382/1962). Ebû Abdullah es-Sülemî de eserdeki hadisleri tahriç etmiş ve bir o kadar daha hadis eklemiştir (nşr. Muhammed Abdürrezzâk Hamza, Cidde, ts. [Dârü’l-İsfahânî]). Abdurrahman b. Sâdık Avn kitabı not ve açıklamalarla birlikte el-Erbaʿûne’l-Münẕiriyye fi’ṣṭınâʿi’l-maʿrûf ile’l-müslimîn (Tunus 1982), Muhammed Abdülmün‘im Hafâcî de Mişkâtü’l-yaḳīn fî eḥâdîs̱i seyyidi’l-mürselîn (Kahire, ts. [Mektebetü’l-Kāhire]) adıyla yayımlamıştır. Münzirî’nin Erbaʿûne ḥadîs̱en fî fażli ḳażâʾi’l-ḥavâʾic ismiyle anılan eseri de bu olmalıdır. 6. Şerḥu’l-Erbaʿîn (nşr. Zuhûr Ahmed Zuhûr, Lahor 1980). 7. Kifâyetü’t-teʿabbüd (müteʿabbid) ve tuḥfetü’t-tezehhüd (mütezehhid). Namaz, oruç, sadaka, dua ve zikirle ilgili bazı rivayetleri ihtiva etmektedir (Mecmûʿatü’r-resâʾili’l-münîriyye içerisinde; Kahire 1346, III, 66-83; Kahire 1357/1938; nşr. Yüsrî Abdülganî Abdullah, Beyrut 1407/1987; nşr. Mecdî es-Seyyid İbrâhim, Bulak 1407/1987; nşr. Mahmûd Nassâr, Kahire 1988; nşr. Âdil Ebü’l-Muâtî, Kahire 1408/1988; nşr. Ali Hasan Ali Abdülhamîd, Amman 1410/1989). 8. Erbaʿûne ḥadîs̱ fî ṭalebi’l-ʿilm (Erbaʿûne ḥadîs̱en fî fażli’l-ʿilm ve’l-Ḳurʾân ve’ẕ-ẕikr ve’l-kelâm ve’s-selâm) (Beyazıt Devlet Ktp., nr. 892, vr. 16-66). 9. Erbaʿûne ḥadîs̱en fi’l-aḥkâm mimmâ revâhü’ş-Şeyḫân ev eḥadühümâ (el-Erbaʿûne’l-aḥkâmiyye) (Dârü’l-kütübi’z-Zâhiriyye, Hadis, nr. 533, vr. 12-17). Kaynaklarda Münzirî’nin hadisle ilgili şu eserleri de zikredilmektedir: Erbaʿûne ḥadîs̱en fî hidâyeti’l-insân li-fażli ṭâʿati’l-imâm ve’n-nedâ ve’l-iḥsân, el-Emâlî fi’l-ḥadîs̱ (Hediyyetü’l-ʿârifîn, I, 586), el-Fevâʾidü’s-seferiyye fi’l-ḥadîs̱ (a.g.e., a.y.), Cüzʾü’l-Münẕirî (Keşfü’ẓ-ẓunûn, I, 589), Cüzʾ fîhi ḥadîs̱ü “eṭ-ṭuhûru şaṭrü’l-îmân”, el-Cemʿ beyne’ṣ-Ṣaḥîḥayn, Zevâlü’ẓ-ẓameʾ fî ẕikri men isteġās̱e bi-Resûlillâhi mine’ş-şiddeti ve’l-ʿamâʾ (Hediyyetü’l-ʿârifîn, I, 586), Ṣaḥîḥu’l-Münẕirî, ʿAmelü’l-yevm ve’l-leyle, Mecâlis (Meclis) fî ṣavmi yevmi ʿâşûrâʾ (Brockelmann, GAL, I, 453), Muḫtaṣaru Süneni’l-Ḫaṭîb el-Baġdâdî, el-Muvâfaḳāt (Zehebî, âlî isnadın kısımlarından olan muvâfakata dair bu eserin bir cilt olduğunu söylemektedir). Münzirî’nin ayrıca bazı hocalarına ait eserleri tahriç ettiği bilinmektedir.

B) Tarih. 1. (eẕ-Ẕeyl ve’) et-Tekmile li-Vefeyâti’n-naḳale. Hocası İbnü’l-Mufaddal’ın 581 (1185) yılına kadar olan vefeyâtı kapsayan Vefeyâtü’n-naḳale (Ṭabaḳātü’l-erbaʿîn) adlı eserinin zeyli olup 581-642 (1185-1244) yılları arasında yaşayan 3200 kişinin biyografisini içine almaktadır. Gün, ay, yıl esasına titizlikle uyularak kaleme alınan ve yaklaşık altmış cüzden meydana gelen kitabın birinci cüzü mevcut olmadığından müellifin önsözü ile kırk altı biyografiyi ihtiva eden bu cüz dışında kalan eseri Beşşâr Avvâd Ma‘rûf yayımlamıştır (I-IV, Necef 1388-1391/1968-1971; V-VI, Kahire 1395-1396/1975-1976; I-IV, Beyrut 1401/1981, 1405/1984). 2. el-Muʿcemü’l-mütercim. Müellifin bu eserinin hocalarının hayatını oldukça geniş bir şekilde ele aldığı ve bir cilt (on sekiz cüz) hacminde olduğu belirtilmiştir. Münzirî’nin tarihle ilgili diğer eserleri de şunlardır: Telḫîṣü’s-Sîreti’n-nebeviyye (Brockelmann, GAL Suppl., I, 627), Muḫtaṣaru Muḫtaṣari’l-İstîʿâb (Kettânî, s. 413), Târîḫu men deḫale Mıṣr (Târîḫu Mıṣr), el-İʿlâm bi-aḫbâri şeyḫi’l-Buḫârî Muḥammed b. Selâm, Tercemetü Ebî Bekr eṭ-Ṭurṭûşî. Bunların dışında müellifin Şerḥu’t-Tenbîh li-Ebî İsḥâḳ eş-Şîrâzî ve el-Ḫilâfiyyât ve meẕâhibü’s-selef adlı eserlerinin bulunduğu kaydedilmektedir. Beşşâr Avvâd Ma‘rûf’un el-Münẕirî ve kitâbühü’t-Tekmile li-Vefeyâti’n-neḳale adlı bir çalışması bulunmaktadır (Necef 1388/1968). Ebû Esmâ Mâcid b. Muhammed b. Ebi’l-Leyl, Münzirî’nin râvilerle ilgili değerlendirmelerini er-Ricâlü’lleẕîne tekelleme ʿaleyhim el-ḥâfıẓ el-Münẕirî cerḥan ve taʿdîlen fî kitâbihi’t-Terġīb ve’t-terhîb adıyla bir araya getirmiş ve üzerine notlar eklemiştir (Kahire 1410).

BİBLİYOGRAFYA
Münzirî, Cevâbü’l-ḥâfıẓ Ebî Muḥammed ʿAbdilʿaẓîm el-Münẕirî el-Mıṣrî (nşr. Abdülfettâh Ebû Gudde), Halep 1411, neşredenin girişi, s. 20-34; Yûnînî, Ẕeylü Mirʾâti’z-zamân, Haydarâbâd 1374/1954, I, 248-253; İbn Abdülhâdî, ʿUlemâʾü’l-ḥadîs̱, IV, 221-222; Zehebî, Teẕkiretü’l-ḥuffâẓ, IV, 1436-1439; a.mlf., Aʿlâmü’n-nübelâʾ, XXIII, 319-324; Kütübî, Fevâtü’l-Vefeyât, II, 366-367; Sübkî, Ṭabaḳāt (Tanâhî), VIII, 259-261; İbn Kesîr, el-Bidâye, XIII, 212; Keşfü’ẓ-ẓunûn, I, 128, 400, 490, 558, 589; II, 1004, 1172, 1735, 1737, 2020; Brockelmann, GAL, I, 452-453; Suppl., I, 627; Hediyyetü’l-ʿârifîn, I, 586; Elbânî, Maḫṭûṭât, s. 413-414; Şâkir Mahmûd Abdülmün‘im, İbn Ḥacer el-ʿAsḳalânî, Bağdad 1978, I, 463-464; Ziriklî, el-Aʿlâm (Fethullah), IV, 30; Şâkir Mustafa, et-Târîḫu’l-ʿArabî ve’l-müʾerriḫûn, Beyrut 1990, III, 105-109; Cezzâr, Medâḫilü’l-müʾellifîn, III, 1363-1364; Kettânî, er-Risâletü’l-müstetrafe (Özbek), s. 3, 4, 82, 212, 221, 267, 348, 359, 384, 403, 413, 426, 427; Sâlihiyye, el-Muʿcemü’ş-şâmil, V, 171-173; Ebû Muhammed Abdülmehdî b. Abdülkādir Abdülhâdî, Ṭuruḳu taḫrîci ḥadîs̱i Resûlillâh, Kahire, ts. (Darü’l-i‘tisâm), s. 215-217; Claude Gilliot, “Textes arabes anciens édités en Egypte au cours des années 1994 à 1996”, MIDEO, XXIII (1997), s. 345-347.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2006 yılında İstanbul’da basılan 32. cildinde, 35-37 numaralı sayfalarda yer almıştır.