SEÂLİBÎ, Ebû Zeyd

Ebû Zeyd Abdurrahmân b. Muhammed b. Mahlûf es-Seâlibî (ö. 875/1471)

Tefsir, hadis ve fıkıh âlimi.

Müellif:

786 (1384) yılında ecdadı Seâlibe emîrlerinin memleketi olan Cezayir şehri yakınlarındaki Vâdîyüsr’de doğdu. Soyu Ca‘fer b. Ebû Tâlib’e dayandığı için Ca‘ferî nisbesiyle de anılmıştır. Kur’an’ı ezberledikten sonra ilk dinî bilgileri aldı. Ardından tahsil için babasıyla Tilimsân’a ve 802’de (1399) bir yıl kalacağı Bicâye’ye gitti. Babasının vefatı üzerine memleketine döndü. Daha sonra yedi yıl kalacağı Bicâye’ye tekrar giderek Ali b. Osman el-Miklâtî ve Ebü’r-Rebî‘ Süleyman b. Hasan gibi hocalardan fıkıh, usul, tefsir, kıraat ve hadis dersleri aldı. 809-817 (1406-1414) yıllarında Hafsîler’in başşehri Tunus’ta kaldı ve Muhammed b. Hilfe el-Übbî ile Îsâ el-Gabrînî gibi âlimlerden faydalandı. 817’de (1414) Mısır’da Ezher’de Muhammed Ali b. Ca‘fer el-Bilâlî, Şemseddin Muhammed b. Ahmed el-Bisâtî ve özellikle hadis konusunda kendisinden istifade ettiği İbnü’l-Irâkī gibi hocaların derslerini takip etti. Daha sonra bazı kaynaklara göre ders vermek ve irşad faaliyetlerini yürütmek için kendi adına bir zâviyenin inşa edildiği Bursa’ya gitti. Oradan hac için Hicaz’a geçti ve buradaki âlimlerden faydalandı (Abdurrahman b. Muhammed el-Cîlâlî, II, 272). 819’da (1416) Mısır üzerinden Tunus’a döndü. Zeytûniye’de ders verdi ve hadis ilminde temayüz etti. Aynı dönemde hocası Übbî’nin derslerini takip ederek ondan icâzet aldı. İbn Merzûk el-Hafîd’den Buhârî ve el-Muvaṭṭaʾ icâzeti alıp yaklaşık 820’de (1417) memleketine döndü ve Cezayir şehrindeki el-Câmiu’l-a‘zam’da imam-hatip olarak göreve başladı. Bir süre kadılık görevini üstlendiyse de bu uzun sürmedi. Kendini telif, öğretim, vaaz ve irşad faaliyetlerine verdi. Talebeleri arasında Muhammed b. Merzûk el-Kefîf, Muhammed b. Yûsuf es-Senûsî, Ahmed b. Abdullah el-Cezâirî ez-Zevâvî ve Zerrûk gibi şahsiyetler bulunmaktadır. Seâlibî 23 Ramazan 875’te (15 Mart 1471) vefat etti. Bazı kaynaklarda bu tarih 876 olarak verilir. Büyük bir şöhrete sahip olan ve doğduğu yer kendisine nisbetle Cezâirü Sîdî Abdurrahman diye anılan Seâlibî takvâ ve zühdü ile de tanınmıştır. Bilhassa yöneticilerle bir araya gelmemeye özen göstererek çok sayıda eser kaleme almış ve irşad faaliyetlerine önem vermiştir.

Eserleri. Kaynaklarda Seâlibî’nin doksan civarında eser yazdığı kaydedilmekte olup bunlardan bazıları şunlardır: 1. el-Cevâhirü’l-ḥisân fî tefsîri’l-Ḳurʾân. En meşhur eseri olup 833 (1429) yılında tamamlanmıştır. Rivayet tefsiri olan esere en güzel hikmetler ve hasen cinsinden sünen cevherleriyle dolu olduğu düşüncesiyle bu ad verilmiştir. İbn Atıyye el-Endelüsî’nin el-Muḥarrerü’l-vecîz’inin muhtasarı mahiyetindeki tefsirin hazırlanmasında yaklaşık 100 kaynaktan faydalanılmıştır. Çok defa senedleri zikredilmeksizin İbn Atıyye’nin tefsirindeki hadislere ve bunların kaynaklarına işaret edilmiş, İbn Atıyye’ye bazı eleştiriler yöneltildiği gibi mevcut görüşler arasında tercihler yapılmıştır. Seâlibî yaptığı nakillerde bunların kaynaklarını rumuzlarla göstermiştir. Nüzûl sebebiyle ilgili rivayetlere, kıraat vecihlerine ve lugat izahlarına yer verilen tefsirde ahkâm âyetleri daha çok Mâlikî mezhebine göre açıklanmıştır. Tefsirde nâdiren İsrâiliyat türü rivayetlere rastlanmakla birlikte bunların sahih olmadığı ya da sahih olsa bile te’vil edilmesi gerektiği belirtilmiştir (meselâ bk. Tefsîrü’s̱-S̱eʿâlibî, III, 102-103). Eser Muhammed b. Saîd ez-Zekerî (Cezayir 1323), Ammâr Tâlibî (Cezayir 1985), Ebû Muhammed el-Gumarî el-Hasenî (Beyrut 1996), Muhammed el-Fâzılî (Beyrut 1997) ve Ali Muhammed Muavvaz v.dğr. (Beyrut 1997) tarafından yayımlanmıştır. 2. el-ʿUlûmü’l-fâḫire fi’n-naẓar fî umûri’l-âḫire (Kahire 1317; Cezayir 1327). 3. ed-Dürerü’l-levâmiʿ fî ḳırâʾati Nâfiʿ. Abdullah b. Berrî el-Lugavî’nin kıraate dair manzumesinin şerhidir (Cezayir 1324). 4. Ravżatü’l-envâr ve nüzhetü’l-aḫyâr. Fıkha dair bir eserdir (Kahire 1329). 5. el-Envâr fî âyâti’n-nebiyyi’l-muḫtâr. Muhammed eş-Şerîf Kāhir mûcizelere dair olan bu eseri hazırladığı doktora tezinde tahkik etmiştir (bk. bibl.). 6. el-Merâʾî. Müellifin rüyalarının anlatıldığı eser Cezayir’de birçok defa basılmıştır. 7. el-Câmiʿu’l-kebîr (Cezayir 1329). 8. Şerḥu Muḫtaṣarı İbni’l-Ḥâcib el-Ferʿî. İbn Hâcib’in Mâlikî fıkhına dair olan eseri üzerine yapılmış şerhin bir nüshası Cezayir’de Vezâretü’ş-şuûni’d-dîniyye’dedir (nr. 377). 9. İltiḳātü’d-dürer (Vezâretü’ş-şuûni’d-dîniyye, nr. 422). 10. ed-Dürrü’l-fâʾiḳ fi’l-eẕkâr ve’l-edʿiye ve’l-vaʿẓ (Vezâretü’ş-şuûni’d-dîniyye, nr. 434). 11. el-Envârü’l-muḍîʾe el-câmiʿa beyne’l-ḥaḳīḳa ve’ş-şerîʿa. Kırk hadis tarzındadır (el-Mektebetü’l-vataniyye, nr. 876). 12. Câmiʿu’l-ümmehât fî aḥkâmi’l-ʿibâdât (el-Mektebetü’l-vataniyye, nr. 583). 13. Riyâżü’ṣ-ṣâliḥîn ve tuḥfetü’l-müttaḳīn (el-Mektebetü’l-vataniyye, nr. 883). 14. Nefâʾisü’l-mercân fî ḳıṣaṣi’l-Ḳurʾân (el-Mektebetü’l-vataniyye, nr. 319). 15. Ḥaḳāʾiḳu’l-ʿaḳīde. Bir nüshası Tinbüktü’de Merkezü Ahmed Bâbâ’dadır (nr. 4336). 16. Riyâżü’l-üns fî ʿilmi’r-reḳāʾiḳ ve siyeri ehli’l-ḥaḳāʾiḳ. Bir nüshası Rabat’ta el-Hizânetü’l-âmme’de kayıtlıdır (nr. D 1508). 17. Muḫtaṣaru Câmiʿ li-fevâʾide mine’l-ʿilmi yüntefaʿu bihâ ʿinde’l-ḥâce (el-Hizânetü’l-âmme, nr. D 1530). 18. Ġanîmetü’l-vâfid ve buġyetü’ṭ-ṭâlibi’l-mâcid. Otobiyografi niteliğindeki bu fihristte müellif ilim yolculuklarını, icâzet aldığı hocalarını ve isnadlarını zikretmektedir (nşr. Muhammed ez-Zâhî, el-Mecelletü’s̱-s̱eḳāfiyye, VIII/25, Amman 1403/1983, s. 136-160; Muhammed Şâyib Şerîf, Beyrut 2005). 19. Muʿcem fî Şerḥi’l-elfâẓi’l-ġarîbe (nşr. Ammâr Tâlibî, Cezayir 1985). 20. Erbaʿûne ḥadîs̱en fî iṣṭınâʿi’l-maʿrûf. Zekiyyüddin Abdülazîm el-Münzîrî’nin derlediği kırk hadise Ebû Abdullah Muhammed b. İbrâhim es-Sülemî’nin yazdığı şerhin telhisidir (nşr. Muhammed Tâvit Tancî, Rabat 1985).

BİBLİYOGRAFYA
Ebû Zeyd es-Seâlibî, Ġanîmetü’l-vâfid ve buġyetü’ṭ-ṭâlibi’l-mâcid (nşr. Muhammed ez-Zâhî, el-Mecelletü’s̱-s̱eḳāfiyye, sy. 25, Amman 1403/1983 içinde), s. 140, 141, 152; a.mlf., Tefsîrü’s̱-S̱eʿâlibî el-müsemmâ bi’l-Cevâhiri’l-ḥisân fî tefsîri’l-Ḳurʾân (nşr. Ali M. Muavvaz v.dğr.), Beyrut 1418/1997, I-V, tür.yer.; a.mlf., el-Envâr fî âyâti’n-nebiyyi’l-muḫtâr (nşr. Muhammed eş-Şerîf Kāhir), Cezayir-Beyrut 1426/2005, neşredenin girişi, I, 98-136; Sehâvî, eḍ-Ḍavʾü’l-lâmiʿ, III, 152; Ahmed Bâbâ et-Tinbüktî, Neylü’l-ibtihâc, Trablus 1408/1989, s. 257-261; Muhammed b. Meymûn el-Cezâirî, et-Tuḥfetü’l-merżıyye fi’d-devleti’l-Bekdâşiyye fî bilâdi’l-Cezâʾiri’l-maḥmiyye (nşr. Muhammed b. Abdülkerîm), Cezayir 1981, neşredene ait el-mülhaku’s-sâlis, s. 331-345; Brockelmann, GAL, II, 321-322; Suppl., II, 351; Y. S. Allûş – Abdullah er-Recrâvî, Fihrisü’l-maḫṭûṭâti’l-ʿArabiyyeti’l-maḥfûẓa fi’l-Ḫizâneti’l-ʿâmme, Paris 1954, I, 37, 172, 187; Abdülhay el-Kettânî, Fihrisü’l-fehâris, II, 732-733; Abdurrahman b. Muhammed el-Cîlâlî, Târîḫu’l-Cezâʾiri’l-ʿâm, Beyrut 1400/1980, II, 272; Fihrisü Maḫṭûṭâti merkezi Aḥmed Bâbâ li’t-tevs̱îḳ ve’l-buḥûs̱i’t-târîḫiyye bi-Tinbüktû (nşr. Abdülmuhsin Abbas), London 1418/1997, III, 566; Hilâl Nâcî, el-Maḫṭûṭâtü’l-ʿArabiyye fi’l-mektebeti’l-vaṭaniyye el-Cezâʾir-Tûnis, Beyrut 1420/1999, s. 17, 27, 40, 75.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2009 yılında İstanbul’da basılan 36. cildinde, 239-240 numaralı sayfalarda yer almıştır.