ŞENEVÂNÎ

Şihâbüddîn Ebû Bekr b. İsmâîl b. Ömer b. Alî b. Vefâ’ eş-Şenevânî et-Tûnisî (ö. 1019/1611)

Arap dili âlimi.

Müellif:

959 (1552) yılında Mısır’ın Menûfiye eyaletine bağlı Şenevân (Şinvân) beldesinde doğdu. Tunus asıllıdır. İlk öğrenimini Şenevân’da yaptıktan sonra yüksek öğrenimini Kahire’de tamamladı. Hocaları arasında İbn Kāsım el-Abbâdî, Şemseddin Muhammed b. Ahmed er-Remlî, Şemseddin el-Hafâcî, Yûsuf b. Zekeriyyâ el-Mağribî, İbn Hacer el-Heytemî, Burhâneddin İbrâhim b. Abdurrahman el-Alkamî gibi âlimler görülür. İbn Kāsım el-Abbâdî, Şenevânî’nin hem ilk hocası hem de ilmî kişiliği üzerinde en etkili olan şahsiyettir. Uzun yıllar Kahire’de özellikle dil ilimleri alanında ders veren Şenevânî birçok öğrenci yetiştirdi ve bunlardan bazıları devirlerinin önde gelen âlimleri arasında yer aldı. Şehâbeddin Ahmed el-Guneymî, Nûreddin el-Halebî, Yûsuf b. Abdullah el-Kaysî, Âmir eş-Şebrâvî, kız kardeşinin oğlu Şehâbeddin el-Hafâcî, Yûsuf b. Muhammed el-Fîşî, Hayreddin er-Remlî, İbrâhim b. Muhammed el-Meymûnî ve Mustafa b. Kāsım el-Halebî talebeleri arasında sayılır. Hayatının sonuna kadar Kahire’de ders okuttu ve medrese hocalığı dışında başka bir görev almadı. Üç yıldan fazla süren bir felcin ardından 3 Zilhicce 1019 (16 Şubat 1611) tarihinde vefat etti ve Kahire’de Mücâvirîn Mezarlığı’na defnedildi.

Kaynaklarda Şenevânî son derece zeki, alçak gönüllü, çalışkan, sabırlı, ilme meraklı ve araştırmacı kimliğiyle tanıtılır. Dinî ve edebî ilimlerde geniş bilgisinin yanı sıra onun esas ilgi alanı sarf, nahiv ve belâgattı. Bundan dolayı döneminde “nahivcilerin imamı, asrının allâmesi” gibi nitelemelerle övülmüştür. Nahiv ekolleriyle bunların farklı görüşlerini iyi bilir, gramer meselelerinin şevâhidi (eserlerden alınan örnekler) konusunda otorite kabul edilirdi. Bu sebeple de “zamanının Sîbeveyhi’si” diye anılır, Müberred’e ve Halîl b. Ahmed’e benzetilirdi. Aynı zamanda şair olan Şenevânî’nin bazı şiirlerini Hafâcî nakletmiştir (Ḫabâya’z-zevâyâ, Süleymaniye Ktp., Lâleli, nr. 1720, vr. 132a).

Eserleri. Gramer. Şenevânî, Osmanlı döneminde yaygın olan telif geleneğine uyarak Arap gramerine dair muhtasar medrese kitapları üzerine şerh ve hâşiye türü eserler yazmıştır. 1. ed-Dürerü’l-behiyye ʿalâ Şerhi’l-Ezheriyye (Ḥâşiye ʿalâ şerḥi’l-Muḳaddimeti’l-Ezheriyye). Hâlid el-Ezherî’nin kendi eseri el-Muḳaddimetü’l-Ezheriyye fî ʿilmi’l-ʿArabiyye üzerine yazdığı şerhin hâşiyesidir (Beyazıt Devlet Ktp., Veliyyüddin Efendi, nr. 2915; Melik Suûd Üniversitesi Ktp., nr. 7355). Saîd Süleyman Saîd Matar Ezher Üniversitesi Arap Dili Fakültesi’nde (Benîn) eseri doktora tezi olarak neşre hazırlamıştır (2005). 2. Hidâyetü üli’l-elbâb ilâ Mûṣili’ṭ-ṭullâb ilâ Ḳavaʿidi’l-iʿrâb (Ḥâşiye ʿalâ Mûṣili’ṭ-ṭullâb). İbn Hişâm’ın el-İʿrâb ʿan ḳavâʿidi’l-iʿrâb adlı eserine dair Hâlid el-Ezherî’nin kaleme aldığı şerhin hâşiyesidir (Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye, nr. 430, 436, 706, 9005; Ḥâşiyetü’ş-Şenevânî ʿalâ Şerḥi Muḳaddimeti’l-iʿrâb adıyla nşr. Muhammed eş-Şemmâm, Tunus 1373, 1393). Muhammed Âşûr Muhammed Hasan eserin ilk cildini, Mâhir Abdülganî Abdülkerîm de II. cildini Ezher Üniversitesi’nde yüksek lisans tezi olarak neşre hazırlamışlardır (1981-1982). 3. Ḥâşiye ʿalâ Evḍaḥi’l-mesâlik ilâ Elfiyyeti İbn Mâlik. İbn Mâlik’in meşhur eserine İbn Hişâm’ın yazdığı şerhin hâşiyesidir (Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye, nr. 1301, 12032). 4. el-Mevâhibü’r-raḥmâniyye li-ṭullâbi’l-Âcurrûmiyye. İbn Âcurrûm’un el-Muḳaddimetü’l-Âcurrûmiyye adlı eserinin şerhidir (Melik Suûd Üniversitesi Ktp., nr. 503; Melik Abdülazîz Üniversitesi Ktp., nr. 656). Eserin çeşitli bölümlerini Muhammed b. Suûd İslâm Üniversitesi’nde Meymûne bint Ahmed Saîd el-Fûtâvî (1417) ve Ahmed b. Muhammed el-Udayb (1428) doktora tezi, Ömer Yûsuf Ahmed de (1433) yüksek lisans tezi olarak neşre hazırlamışlardır. 5. ed-Dürretü’ş-Şenevâniyye ʿalâ Şerḥi’l-Âcurrûmiyye. İbn Âcurrûm’un el-Muḳaddimetü’l-Âcurrûmiyye’si için Hâlid el-Ezherî’nin kaleme aldığı şerhin hâşiyesidir (Beyazıt Devlet Ktp., Veliyyüddin Efendi, nr. 6117; Süleymaniye Ktp., Lâleli, nr. 3258; Melik Suûd Üniversitesi Ktp., nr. 987). Şenevânî, önce el-Fevâʾidü’ş-Şenevâniyye (el-Ḥâşiyetü’l-kübrâ; el-Mektebetü’l-Ezheriyye, nr. 203/32, 2259/333, 3292, 3346/520) adlı bir hâşiye yazdığını, ancak talebelere uzun geleceğini düşünerek eserini yarı yarıya kısalttığını belirtir. 6. Hidâyetü mücîbi’n-nidâ ilâ şerḥi Ḳaṭri’n-nedâ. İbn Hişâm’ın nahve dair meşhur eserine yazılmış bir şerhtir (Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye, nr. 989, 1341; Dârü’l-kütübi’z-Zâhiriyye, nr. 118; Dârü’l-kütübi’l-vataniyye / Tunus, nr. 3817). 7. Minhâcü’l-hüdâ ilâ Mücîbi’n-nidâ ilâ şerḥi Ḳaṭri’n-nedâ. İbn Hişâm’ın nahve dair eserine Cemâleddin Abdullah b. Ahmed el-Fâkihî’nin yazdığı şerhin hâşiyesidir (Beyazıt Devlet Ktp., Veliyyüddin Efendi, nr. 2929; el-Mektebetü’l-Ezheriyye, nr. 2480/362, 7570/970). 8. el-Menâhilü’ṣ-ṣâfiye ʿale’l-Menâhici’l-kâfiye fî şerḥi’ş-Şâfiye. İbnü’l-Hâcib’in sarfa dair eserine Zekeriyyâ el-Ensârî’nin yazdığı şerhin hâşiyesidir (Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye, nr. 45, 46). Şenevânî’nin kaynaklarda adı geçen nahivle ilgili diğer bazı eserleri de şunlardır: Ḥâşiye ʿalâ şerḥi’ş-Şüẕûr (yine İbn Hişâm’ın nahve dair Şüẕûru’ẕ-ẕeheb’i için yazdığı şerhin hâşiyesidir); Ḥâşiye ʿalâ metni’t-Tavżîḥ (İbn Hişâm’ın el-İʿrâb ʿan kavâʿidi’l-iʿrâb adlı eserine Mahmûd b. İsmâil b. Abdullah el-Harpûtî’nin yazdığı et-Tavżîḥ/Tavżîḥu’l-İʿrâb adlı şerhin hâşiyesidir).

Diğer Eserleri. 1. Ḥilyetü ehli’l-kemâl bi-ecvibeti esʾileti’l-Celâl. Şenevânî’nin çalışmaları arasında özgün bir nitelik taşıyan bu eser Celâleddin es-Süyûtî’nin Arap dilindeki hece harflerinin menşei, ortaya çıkışı, isimleri, sayıları, i‘rabları ve bu bağlamda “ebced, hevvez, huttî…” gibi isimlerin mânasıyla bunların nereden geldiği gibi hususlarda çağdaşı olan dil âlimlerinin yönelttiği yedi soruya müellifin verdiği cevaplarla sonundaki “hâtime”, “fâide” ve “hâtimetü’l-hâtime”den meydana gelmektedir. Çeşitli kütüphanelerde yazma nüshaları bulunan eser Mehmet Yavuz tarafından yayımlanmıştır (Ḥilyetü ehli’l-kemâl bi-ecvibeti esʾileti’l-Celâl [Fî ḥurûfi’l-hicâʾ]: Metin-İnceleme, İstanbul 2008). 2. Ḳurratü ʿuyûni ẕevi’l-efhâm bi-şerḥi Muḳaddimeti Şeyḫilislâm (Kādî Zekeriyyâ). İbnü’l-Cezerî’nin tecvide dair el-Muḳaddimetü’l-Cezeriyye adlı manzum eseri üzerine Şeyhülislâm Zekeriyyâ el-Ensârî’nin kaleme aldığı ed-Deḳāʾiḳu’l-muḥkeme fî şerḥi’l-Muḳaddime adlı şerhin hâşiyesidir (Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye, nr. 185, 637, 639, 23036). 3. eṭ-Ṭavâliʿu’l-münîre ʿalâ besmeleti ʿAmîre. Şeyh Amîre diye bilinen Şehâbeddin Ahmed el-Burullusî’nin Şerḥu’l-besmele ve’l-ḥamdele adlı eserinin hâşiyesidir (Süleymaniye Ktp., Lâleli, nr. 350, 240 varak). 4. eş-Şihâbü’l-hâvî ʿalâ ʿAbdirraʾûf el-Ġāvî el-Münâvî. Şenevânî’nin hocası olan İbn Kāsım el-Abbâdî’nin sahâbîlere dair bir eserine Muhammed Abdürraûf el-Münâvî’nin yönelttiği itirazlara reddiyedir (Keşfü’ẓ-ẓunûn, II, 1068). 5. Şerḥu Manẓûmeti’l-Aḳfehsî. Akfehsî’nin fıkha dair Manẓûme fi’l-maʿfüvvât adlı eserinin şerhidir (Brockelmann, GAL Suppl., II, 394).

BİBLİYOGRAFYA :

Şenevânî, Ḥilyetü ehli’l-kemâl bi-ecvibeti esʾileti’l-Celâl (nşr. Mehmet Yavuz), İstanbul 2008, neşredenin girişi, s. 27-46; Keşfü’ẓ-ẓunûn, I, 124; II, 1036, 1068, 1117, 1797-1798; Hafâcî, Reyḥânetü’l-elibbâ, II, 101-103; a.mlf., Ḫabâya’z-zevâyâ fîmâ fi’r-ricâl mine’l-beḳāyâ, Süleymaniye Ktp., Lâleli, nr. 1720, vr. 131a-132a; Muhibbî, Ḫulâṣatü’l-es̱er, I, 79-81; Brockelmann, GAL, II, 367; Suppl., I, 523; II, 111, 394; Îżâḥu’l-meknûn, I, 420; II, 38, 225, 590; Hediyyetü’l-ʿârifîn, I, 239; Kehhâle, Muʿcemü’l-müʾellifîn, II, 283; III, 59; Ziriklî, el-Aʿlâm (Fethullah), II, 62-63; Şevkī Dayf, el-Medârisü’n-naḥviyye, Kahire, ts. (Dârü’l-maârif), s. 361; Abdülkerîm Muhammed el-Es‘ad, el-Vasîṭ fî târîḫi’n-naḥvi’l-ʿArabî, Riyad 1413/1992, s. 238; Muhammed et-Tantâvî, Neşʾetü’n-naḥv ve târîḫu eşheri’n-nüḥât, Beyrut 1997, s. 177; Selami Bakırcı – Kenan Demirayak, Arap Dili Grameri Tarihi, Erzurum 2001, s. 155-156; Abdullah b. Mustafa eş-Şinkītî, İḫtiyârâtü Ebî Bekr eş-Şenevânî ve ârâʾühü’n-naḥviyye fî kitâbihi ed-Dürerü’l-behiyye ʿalâ Şerḥi’l-Âcurrûmiyye (yüksek lisans tezi, 1429), Câmiatü Ümmi’l-kurâ.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2019 yılında Ankara’da basılan (gözden geçirilmiş 3. basım) EK-2. cildinde, 549-551 numaralı sayfalarda yer almıştır.