MOLLA MEHMED EMİN EFENDİ

(ö. 1859)

Osmanlı kıraat âlimi.

Müellif:

İstanbul’un Eyüp semtinde doğdu. Bazı eserlerinde kendisiyle ilgili olarak verdiği kısa bilgilerin dışında hayatı hakkında mâlûmat yoktur. Babası Osmanlı reîsülkurrâlarından Abdullah Eyyûbî’dir. Ona nisbetle Abdullahefendizâde, kıraat ilmindeki yetkinliği sebebiyle Molla Efendi diye tanınır. Babasının yanında hıfzını tamamladı, tecvid ilmini ve kırâat-i aşereyi ondan tahsil ederek icâzet aldı (Molla Mehmed Emin Efendi, Zeḫrü’l-erîb, vr. 3a-4b). Zilkade 1227’de (Kasım 1812) babasının yerine Eyüp Camii’nde imam (Molla Mehmed Emin Efendi, el-Âsârü’l-Mecîdiyye, s. 121) ve şeyhülkurrâ (a.g.e., s. 3) oldu. Ayrıca babasının 1229’da (1814) hacca gitmesi üzerine onun yapmakta olduğu bütün görevleri kendisine bıraktığını belirtmesinden (a.g.e., s. 121) Ayazma Camii’ndeki vâizlik görevini de üstlendiği anlaşılmaktadır. Mehmet Emin Efendi’nin bir müddet Meclis-i Maârif başkanlığı yaptığı da kaydedilmektedir (Osmanlı Müellifleri, II, 38). Eyüp’te kıraat ilimlerini ve kırâat-i seb‘a okuttuğunu söyleyen Mehmed Emin Efendi’nin hat ilmiyle ilgili Arapça bir eseri Türkçe’ye tercüme etmesi hatla da ilgilendiğini göstermektedir. Onun Nakşibendiyye tarikatına mensup olduğu belirtilmekteyse de (a.g.e., a.y.) hangi şeyhten el aldığı kaydedilmemiştir. Bazı eserlerinde Nakşibendiyye’ye mensup olan babasından “hocam, şeyhim” diye söz etmesi (ʿUmdetü’l-ḫullân, s. 4 [kenar notu]; Zeḫrü’l-erîb, vr. 3b) aynı zamanda tarikatta da şeyhi olduğu anlamına gelmez. Ayrıca babasının şeyhliği hakkında da bilgi yoktur. Kabri babasıyla yan yana Ebû Eyyûb el-Ensârî Türbesi’nin arkasındaki hazîrededir.

Eserleri. 1. ʿUmdetü’l-ḫullân fî îżâḥi Zübdeti’l-ʿirfân. Palulu Hâmid b. Abdülfettâh’ın kırâat-i aşereye dair Zübdetü’l-ʿirfân fî vücûhi’l-Ḳurʾân adlı eserinin şerhidir (İstanbul 1270, 1287). 1270 (1854) baskısının bazı nüshalarının kenarına şârih tarafından düşülen notlar (Süleymaniye Ktp., İbrâhim Efendi, nr. 18; MÜİF Ktp., Ali Üsküdarlı, nr. 45) 1287 (1870) baskısında yine metin kenarında tabedilmiştir. Ayrıca eserin ilk baskısından sonra şârih idgām-ı kebîr konusunu ele aldığı kırk dokuz sayfalık Arapça bir ilâve yazmış, bu da Lâḥiḳa li’ş-Şâriḥi’l-bâʿis̱i’l-faḳīr fî îżâḥi bâbi idġāmi’l-kebîr adıyla neşredilmiştir (İstanbul 1287). 2. el-Kerârîs fî ẕikri tertîbi vücûhi baʿżi’l-âyât. Lâḥiḳa ile birlikte basılmıştır (İstanbul 1287). 3. Tuḥfetü’l-Emîn fî vuḳūfi’l-Ḳurʾâni’l-mübîn. Kur’an âyetlerindeki duraklar, âyet başları ve sonları, âyetlerin ve âyetlerde geçen kelime ve harflerin sayısı gibi konuların ele alındığı eserin sonuna nâsih ve mensuh âyetlerle ilgili bir cetvel eklenmiş olup müellif hattıyla yazılmış nüshası Marmara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Kütüphanesi’nde (Ali Üsküdarlı, nr. 89), bu nüsha ile karşılaştırılmış bir başka nüshası da Süleymaniye Kütüphanesi’nde (İbrâhim Efendi, nr. 21) bulunmaktadır. 4. Zeḫrü’l-erîb fî îżâḥi’l-cemʿ bi’t-taḳrîb. Osmanlı Müellifleri’nde yanlışlıkla Tercümetü’l-erîb fî îżâḥi’l-cemʿ ve’t-taḳrîb şeklinde kaydedilen eserde kıraat ilmiyle ilgili konular ve tecvid meseleleri genişçe ele alınmış, ancak sonundaki bir notta belirtildiğine göre eser tamamlanmadan müellif vefat etmiştir. Kitabın müellif nüshası Süleymaniye Kütüphanesi’ndedir (İbrâhim Efendi, nr. 11). 5. el-Âsârü’l-Mecîdiyye fi’l-menâkıbi’l-Hâlidiyye (İstanbul 1257, 1314). Adını Sultan Abdülmecid’e nisbetle verdiğini belirttiği bu Türkçe eserinde müellif Ebû Eyyûb el-Ensârî’nin hayatını ve menkıbelerini, İstanbul’un fethinin ardından kabrinin keşfini, türbesini ziyaret âdâbını ve türbeye yardımda bulunanları anlatmış, ayrıca Eyüp Camii’nde görev yapanlarla türbedarların kısa biyografilerine yer vermiştir. 6. Bizâatü’l-küttâb. Müellifin Ebû Eyyûb el-Ensârî’ye dair eserinin giriş kısmında sözünü ettiği eser (s. 4), hat ilmi ve imlâ ile ilgili Tuḥfetü’ṭ-ṭullâb isimli kitabın Keşfü’n-niḳāb adıyla yapılan Arapça şerhinin tercümesidir. Bursalı Mehmed Tâhir’in Tuhfetü’l-küttâb fî îzâhi’r-resm ve’l-hat ismiyle ona nisbet ettiği eser de (Osmanlı Müellifleri, II, 38) bu olmalıdır.

Bursalı Mehmed Tâhir’in, torunu Sâbit Efendi’de görüp müellife ait olduğunu söylediği eserler de şunlardır: Tuḥfetü’t-tecvîd (Tecvîd fî Kelâmi’l-mecîd adıyla Kütahya Müftülüğü Kütüphanesi’nde yazma bir nüshası bulunmaktadır [kayıt numarası yok]), Silsile-i Eimme-i Kurrâ, Hadîkatü’r-reyyâhîn (Nakşibendî ve Halvetî tarikatlarının silsileleri hakkındadır), Gülşen-i Meşâyih-i Selâtîn (1000 [1592] yılından itibaren selâtin camilerinde vâizlik yapanların biyografilerini içermektedir), Mecmûa-i Vefeyât (bazı âlimlerin kısa biyografileriyle Osmanlı sultan ve vezirlerinin isim cetvelinden ibarettir).

BİBLİYOGRAFYA
Molla Mehmed Emin Efendi, ʿUmdetü’l-ḫullân fî îżâḥi Zübdeti’l-ʿirfân, İstanbul 1270, s. 4 (MÜ İlâhiyat Fakültesi Kütüphanesi’ndeki [Üsküdarlı, nr. 45] matbu nüshanın kenarına müellifin düştüğü not); a.mlf., Zeḫrü’l-erîb fî îżâḥi’l-cemʿ bi’t-taḳrîb, Süleymaniye Ktp., İbrahim Efendi, nr. 11, vr. 3a-4b; a.mlf., el-Âsârü’l-Mecîdiyye fi’l-menâkıbi’l-Hâlidiyye, İstanbul 1314, s. 3-6, 121; Osmanlı Müellifleri, I, 379; II, 38.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2005 yılında İstanbul’da basılan 30. cildinde, 258-259 numaralı sayfalarda yer almıştır.