KURAN, İsmail Ercüment

(1920-2009)

Tarihçi ve fikir adamı.

Müellif:

İstanbul Üsküdar’da doğdu. Babası topçu subayı Hüseyin Mazlûm Bey’dir. İlk öğrenimine Saint Joseph’in İzmir şubesinde başladı, son sınıfta iken aynı okulun İstanbul Kadıköy’deki şubesine geçerek 1940’ta lisenin fen bilimlerinden mezun oldu. Ardından İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü’ne girdiyse de sosyal bilimlere duyduğu ilgi sebebiyle daha sonra kaydını aynı üniversitenin Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’ne aldırdı. Bu bölümde doktora tezine danışmanlık yapacak olan Cemal Tukin başta olmak üzere, Mehmet Cavit Baysun, Zeki Velidi Togan, Mükrimin Halil Yinanç, Arif Müfit Mansel, M. Tayyip Gökbilgin gibi tarihçilerin derslerine devam etti. II. Dünya Savaşı esnasında Türkiye’ye iltica eden Alman bilim adamlarıyla tanışma fırsatı buldu. Mezuniyetinin ardından aynı bölümün Sonçağ Tarihi Kürsüsü’ne asistan olarak girdi. 1953’te Cezayir’in Fransızlar Tarafından İşgali Karşısında Osmanlı Siyaseti (1827-1847) başlıklı teziyle doktorasını tamamladı. 1954-1956 yıllarında gönderildiği Almanya’da Göttingen ve Frieburg üniversitelerinde araştırmalarda bulundu. Çalışmalarını İngiltere’de sürdürdü. Bernard Lewis’in ve Paul Wittek’in seminerlerine katıldı. 1959’da İstanbul’a döndüğünde Robert Kolej Yüksek Okulu’nda tarih öğretmenliğine başladı. 1962’de Ortadoğu Teknik Üniversitesi Beşerî Bilimler Bölümü’ne tarih doçenti olarak tayin edildi. 1964’te Columbia Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Enstitüsü’nde çalışmalarına devam etti. 1967’de Toronto Üniversitesi İslâmî İncelemeler Bölümü’nün kadrosuna doçent sıfatıyla dahil edildi. Aynı üniversitece yapılan profesörlük teklifini ülkesinin kendisinden hizmet beklediği gerekçesiyle kabul etmedi. 1970’te Hacettepe Üniversitesi’nin davetiyle tarih profesörü olarak burada göreve başladı. 1971-1973 yıllarında Hacettepe Üniversitesi Sosyal ve İdarî Bilimler Fakültesi dekanlığı yaptı ve fakültede Tarih Bölümü’nü oluşturdu. Aynı üniversitede Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü’nü de kurdu. Enstitü müdürlüğü ve Tarih Bölümü başkanlığı yaptığı sırada, 1982’de Yüksek Öğretim Kurulu’nun yeni uygulamalarıyla bunların üniversitedeki yansımalarına tepkisi yüzünden kendi isteğiyle ertesi yıl emekliye ayrıldı. Emeklilik süresince bilimsel çalışmalarına devam etti. 2006 yılında Türkiye Bilimler Akademisi bilim hizmet ödülüyle onurlandırıldı. 2 Kasım 2009’da İstanbul’da vefat etti.

Kurduğu bölüm ve enstitünün kadrolarını oluşturmadaki yaklaşımı yanında dünya tarihini bütüncül olarak kucaklamayı amaçlayan yeni bir müfredatın teşkiliyle farklı bir ekolün kurucusu olan Ercüment Kuran, Osmanlı tarihinin o güne kadar üzerinde pek durulmamış yönlerini ele almıştır. Doktora tezi kendi sahasında ilk ciddi çalışma özelliği taşımaktaydı. Bu eser daha sonra Arapça’ya tercüme edilmiştir (es-Siyâsetü’l-ʿOs̱mâniyye: Ticâhe’l-iḫtilâli’l-Fransî li’l-Cezâʾir, trc. Abdülcelîl Temîmî, Tunus 1970). Doçentlik tezi olarak hazırladığı Avrupa’da Osmanlı ikamet elçiliklerinin kuruluşuyla ilgili incelemesi de bir başka önemli kitabıdır. Ayrıca pek çok makale ve ansiklopedi maddesi kaleme almıştır. Bildirileri, yazdığı makale ve maddelerin önemli bir bölümü dört kitap halinde derlenmiştir. Yazılarının en önemli özelliği sade bir Türkçe ile kaleme alınması ve kısa olmasıdır. Kendisi özel sohbetlerinde, toplantı veya seminerlerde uzunca konuştuğunu ama kısa yazdığını ifade ediyordu. Üzerinde Paul Wittek’in büyük etkisi vardır.

Türkiye’nin çağdaşlaşma sürecinin çeşitli yönleri Ercüment Kuran’ın çalışmalarının ana eksenini oluşturmaktadır. İstanbul Üniversitesi’nde tanıştığı Alman hocaların ve ardından Almanya’da gördüğü stajın etkisiyle tarihî vak‘aları sosyolojik ve ekonomik faktörleri dikkate alarak açıklamaya çalışmıştır. Onun fikir dünyasını şekillendiren en önemli unsurlardan biri de milliyetçiliktir. Türkler’in Orta Asya ile bağlantısına önemle işaret eder, fakat kendisini Turancı olarak tanımlamaz. Milliyetin en önemli unsurunu dil olarak görür. Orta öğrenimini yabancı dilde eğitim veren bir kolejde tamamlamış olmasına ve çeşitli Batı dillerini bilmesine rağmen eğitim dilinin mutlaka Türkçe olması gerektiği düşüncesindedir. Kalemini ideolojik saplantılara teslim etmeyerek yazılarını sağlam bir metodoloji üzerine inşa etmiştir. Eserlerini daima bir problemi çözmek amacıyla kaleme almış ve özel konularda bile geneli yakalamaya çalışmıştır. Türk Kültürü Araştırmaları Dergisi’nin bir sayısı (XXVII, sy. 1-2) ona armağan edilmiştir (Ankara 1989).

Başlıca Eserleri: Cezayir’in Fransızlar Tarafından İşgali Karşısında Osmanlı Siyaseti: 1827-1847 (İstanbul 1953, 1957), Avrupa’da Osmanlı İkamet Elçiliklerinin Kuruluşu ve İlk Elçilerin Siyasi Faâliyetleri: 1793-1821 (Ankara 1968, 1988), Atatürkçülük Üzerine Denemeler (Ankara 1981), Türkiye’nin Batılılaşması ve Millî Meseleler (der. M. Türköne, Ankara 1993, 1997), Türk Çağdaşlaşması, Çileli Bir Yolda İlerleyiş (der. M. Erdoğan, Ankara 1997), Türk-İslâm Kültürüne Dair (der. M. Erdoğan, Ankara 2000).

BİBLİYOGRAFYA :

Prof. Dr. Ercüment Kuran’a Saygı: Türk Modernleşme Tarihi Araştırmaları Sempozyumu: Bildiriler ve Makaleler (haz. A. Yaşar Ocak v.dğr.), Ankara 2006; Bahaeddin Yediyıldız, “Prof.Dr. Ercüment Kuran”, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü’nün 50. Yılına Armağan: 50. Yıl Sempozyumu Bildirileri (ed. Bülent Gül), Ankara 2012, s. 169-175; “Dosya: Prof. Dr. Ercüment Kuran”, TY, sy. 268 (2009), s. 43-63; Yunus Koç, “İ. Ercüment Kuran (1920-2009)”, a.e., sy. 281 (2011), s. 223-225; Teyfur Erdoğdu, “Vefeyat”, YOM: Türk Dünyası Kültür Dergisi, sy. 17, Bakü 2010, s. 111-114.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2019 yılında Ankara’da basılan (gözden geçirilmiş 3. basım) EK-2. cildinde, 92-93 numaralı sayfalarda yer almıştır.