KAMANİÇE

Ukrayna’nın Podolya bölgesinde tarihî bir kale şehri.

Müellif:

Leh dilinde Kamieniec Podolski, Ukraynaca Kamjanec’ Podil’s’kyj ve Rusça’da Kamenets-Podolski adlarıyla anılır. Dinyester nehrinin sol taraftan aldığı kollarından biri olan Smotriç suyunun kıyısında kurulmuştur. Tarihi XI. yüzyıla kadar iner. XIV. yüzyılda Litvanyalılar tarafından alınan Kamaniçe 1430’da Polonya Krallığı’na dahil edildi. İtalya ve Almanya’nın kuzeyinden Kırım yoluyla Hindistan ve Çin’e uzanan ticaret yolu üzerinde önemli bir ticaret merkeziydi. Karışık bir etnik ve dinî yapısı bulunan Kamaniçe’nin nüfusu Polonyalı, Ermeni, Ukraynalı ve yahudilerle daha az sayıdaki Romen, Bulgar ve Yunanlılar’dan oluşmaktaydı. Kamaniçe, korunmalı mevkii ve muhkem kalesiyle XVI. yüzyılda Hıristiyanlığın doğu savunma hattı olarak nitelendirilir ve genellikle Malta’daki La Velatta ile mukayese edilirdi. Osmanlılar Ukrayna’ya hâkim olma mücadelesi sırasında Ruslar ve Polonyalılar’a karşı XVI. yüzyılın ikinci yarısında Kazaklar’la ittifak oluşturdular. Abaza Paşa 1633’te kaleyi bir süre muhasara altında tuttuysa da ele geçiremedi. 1669’da Ukraynalı Petro Doršenko’yu himaye altına aldıktan sonra IV. Mehmed’in başında bulunduğu Osmanlı ordusu Lehistan seferine çıktı. Sefer sırasında Podolya’nın merkezi olan Kamaniçe dokuz gün süren kuşatmadan sonra zaptedildi (3 Cemâziyelevvel 1083 / 27 Ağustos 1672). IV. Mehmed, 2 Eylül’de Katolik katedralini camiye çevirerek ilk cuma namazını burada kıldı. Şehre bir kadı ve beylerbeyi tayin etti. Mevcut yedi kilise daha camiye çevrilerek Köprülü Ahmed Paşa, Musâhib Mustafa, Kara Mustafa ve Vanî Efendi vakıfları kuruldu, eğitim kurumları açıldı.

Kamaniçe’nin fethi, Osmanlılar’a Boğdan (Moldavya) ve Kırım Hanlığı üzerindeki kontrollerini güçlendirme imkânı verdi. Böylece Kazaklar’ın Karadeniz’e saldırılarının da önüne geçilmiş oldu. 18-23 Ekim 1672’deki Bucaş (Bučač) ve Zuravno (İzvança) anlaşmaları Osmanlılar’ın Podolya üzerindeki hâkimiyetlerini tesis etti. 1673’te Polonyalılar’a karşı savaş tekrar başladı. 1676 ve 1678’deki anlaşmalarla Osmanlılar Podolya’ya iyice yerleştiler. Polonyalılar, 1683’teki Viyana Kuşatması’ndan sonra on yedi yıl süreyle Kamaniçe’yi geri almak için uğraştılar. 1699’daki Karlofça Antlaşması ile Kamaniçe Osmanlılar tarafından tahliye edildi.

Kamaniçe eyaletinin dört sancağı (Kamaniçe, Bar, Mejibuji/Medžybiž, Yazlofça/Jazloveć) ve on dokuz nahiyesi bulunuyordu. Kaynaklarda 500’den fazla timar verildiği, asker sayısının 6000 civarında olduğu ve bunun 3000 kadarını yeniçerilerin teşkil ettiği bildirilmektedir. 200’den fazla topu ile Kamaniçe Kalesi Bağdat, Budin, Belgrad ve Kandiye ile beraber Osmanlı Devleti’nin en önemli kaleleri arasında yer aldı. 1092 (1681) tarihli tahrir defterine göre şehirde 3500 gayri müslim (568 hâne) yaşamaktaydı ki bu rakam Polonya hâkimiyeti döneminden az değildi. Şehrin İslâmî geçmişinden günümüze iki minare ve bir minber kalmıştır. Osmanlılar ayrıca kaleyi ve bu kaleyi şehre bağlayan köprüyü de tamir etmişlerdi.

Koca Halil Paşa, Uzun İbrâhim Paşa, Defterdar Ahmed Paşa, Abdurrahman Abdi Paşa, Tokatlı Mahmud Paşa, Bozoklu Mustafa Paşa Osmanlılar’ın Kamaniçe beylerbeyleri arasındadır. Karlofça Antlaşması’ndan sonra Kamaniçe 1793’e kadar Polonya-Litvanya ittifakında kaldı. Bu tarihte Rus topraklarına dahil edildi. 1919’da kısa bir süre bağımsız Ukrayna Cumhuriyeti’nin başşehri oldu. Ancak bu cumhuriyetin Ruslar tarafından çökertilmesiyle tekrar Sovyetler Birliği toprakları içinde kaldı. 1930’larda büyük tahribata uğradı. Ukrayna’nın 1991’de bağımsız olmasından sonra bu devletin sınırları içerisinde yer aldı.

Kamaniçe, XIX. yüzyılda demiryolunun inşa edilmesiyle tren ve nehir taşımacılığının verdiği imkânlar sayesinde sanayi ve ticaret bakımından hızla gelişti. Günümüzde de bu özelliğinin yanı sıra turizm potansiyeli bakımından Ukrayna’nın en gözde mekânlarından birini oluşturmaktadır. Ünlü kalesi müze olarak kullanılmaktadır. Nüfusu 115.000 civarındadır (2000 tah.).

Nobel ödülü sahibi Polonyalı yazar Henryk Sienkiewicz, Kamaniçe’nin Osmanlılar tarafından fethi üzerine bir roman yazmıştır (Pan Volodyjowski). Nâbî ve Abdurrahman Abdi Paşa’nın Kamaniçe hakkında şiirleri bulunmaktadır. Ayrıca Hezarfen Hüseyin Efendi’nin dünya tarihinde ve Kâtib Çelebi’nin kozmografyaya dair eserinin zeylinde Kamaniçe ile ilgili bölümler yer almaktadır. Kara Mustafa Paşa’nın tezkirecisi Hacı Ali Efendi fetihle ilgili olayları anlatan bir günlük kaleme almış, bu ayrıntılı günlük daha sonra Silâhdar Mehmed Ağa ve Râşid tarihlerinde kullanılmıştır.


BİBLİYOGRAFYA

Hacı Ali Efendi, Fetihnâme-i Kamaniçe, Süleymaniye Ktp., Lala İsmail, nr. 308.

, V, 128.

Nâbî, Târîh-i Kamaniçe, İstanbul 1281.

, I, 586 vd.

, I, 266 vd.

Z. Abrahamowicz, “Die Türkische Herrschaft in Podolien (1672-1699): II. Die administrative Einteilung des Vilayet-i Kamaniçe. Die türkischen Militärlehen daselbst (Ein Vorbericht)”, Habsburgisch-osmanische Beziehungen (ed. A. Tietze), Vienna 1985, s. 187-192.

D. Kolodziejczyk, Podole pod panowaniem tureckim. Ejalet Kamieniecki 1672-1699, Warszawa 1994.

a.mlf., The Ottoman Survey Register of Podolia (ca. 1681): Defter-i Mufassal-i Eyalet-i Kamaniçe, Harvard 1999.

a.mlf., “Ottoman podillja: The Eyalet of Kamjanec, 1672-1699”, Harvard Ukrainian Studies, XVI, Massachusetts 1992, s. 87-101.

a.mlf., “The Defter-i Mufassal of Kamaniçe from ca. 1681-an Example of Late Ottoman Tahrir Reliability, Function, Principles of Publication”, , sy. 13 (1993), s. 91-98.

Veled Çelebi, “Kamaniçe Fethi Münasebetiyle”, , IV/19 (1926), s. 68-76.

a.mlf., “Kamaniçe Feryadnamesi”, a.e., IV/20 (1926), s. 111-118.

Orhan Şaik Gökyay, “Kamaniçe Muhafızlarının Çektiği”, , sy. 32 (1979), s. 281-300.

A. W. Fisher, “Ottoman Kamanets-Podolsk”, , VIII (1984), s. 55-83.

A. Decei, “Kamaniçe”, , VI, 145-146.

V. J. Parry, “Ḳamāniča”, , IV, 516-517.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2001 yılında İstanbul’da basılan 24. cildinde, 274-275 numaralı sayfalarda yer almıştır.