İBN FEHD, Cemâleddin

Ebü’l-Abbâs Cemâlüddîn Ahmed b. Muhammed b. Fehd el-Esedî el-Hillî (ö. 841/1437)

Şiî fakihi.

Müellif:

757 (1356) yılında Hille’de doğdu. İlk öğreniminden sonra Ali b. Hâzin el-Hâirî, Mikdâd b. Abdullah es-Süyûrî, İbnü’l-Mütevvec el-Bahrânî, Cemâleddin İbn A‘rec el-Amîdî gibi hocalardan ders okudu. Hayatının büyük bir kısmını Hille’deki Zeyniyye Medresesi’nde müderrislik yaparak geçirdi. Ardından Kerbelâ’ya yerleşti. Buraya hangi tarihte geldiği bilinmemekle birlikte onun gelişiyle Kerbelâ’nın Necef, Hille ve Bağdat gibi bir ilim merkezi olmaya başladığı nakledilmektedir. Daha sonra Cebeliâmil’deki Cezzîn’e giderek Şehîd-i Evvel’in oğlu Ebü’l-Hasan Ziyâeddin Ali b. Muhammed el-Âmilî’den hadis dinledi ve icâzet aldı (824/1421). Öğretim faaliyetlerini aralıksız sürdüren İbn Fehd’in Ali b. Hilâl el-Cezâirî, Abdüssemî‘ b. Feyyâz el-Esedî, Radıyyüddin İbn Râşid el-Katîfî, Zeynüddin Ali b. Muhammed el-Âmilî, Ali b. Fazl el-Hillî, Muhammed Nurbahş es-Sûfî ve Muhammed b. Felâh el-Huveyzî gibi âlimlerin yetişmesinde büyük katkısı olmuştur. Öğrencilerinin sonuncusu, Müşa‘şaalar’ın Hûzistan’da mehdîliğini ilân ederek hâkimiyet kuran ilk hükümdarıdır. İbn Fehd, aynı zamanda damadı olan Muhammed b. Felâh’ın isyan niteliğinde gördüğü hareketinden dolayı görüşlerini reddederek öldürülmesi yönünde fetva vermiştir. Kerbelâ’da vefat eden İbn Fehd, Hz. Hüseyin’in türbesinin yakınında halkın daha sonra İbn Fehd Bahçesi adını verdiği yerde defnedildi. Bir ziyaretgâh olarak günümüze kadar gelen kabrinin büyük bir kısmı yıkılmıştır.

Usûlî düşüncenin Muhakkık el-Hillî, İbnü’l-Mutahhar el-Hillî ve Şehîd-i Evvel’den sonraki en önemli temsilcilerinden olan İbn Fehd’in en belirgin vasıflarından biri sûfîmeşrep bir fakih olmasıdır. Eserlerinde Şehîd-i Evvel sonrası şerh döneminin izlerini bulmak mümkünse de onun ictihad ve fakihin toplum içindeki rolüyle ilgili değerlendirmelerinde koyu bir Usûlî olduğu görülür. Ona göre gaybet döneminde Şiî fakihin imamın gerçek temsilcisi olduğunda hiç şüphe yoktur. Tasavvufa meyli ahlâk ve tasavvuf alanında kaleme aldığı eserlerde görüldüğü gibi hayatından bahseden kaynaklar da bu konuda hemfikirdir. Bununla birlikte vahdet-i vücûdu esas almaktan ziyade çağındaki bazı mutasavvıflar gibi zühd ve ibadete dayalı ve felsefî tarafı ağır basan bir irfan anlayışını benimsediği ifade edilmektedir. Onun tasavvufa bakışı Nasîrüddîn-i Tûsî, Bahâeddin el-Âmilî ve Şehîd-i Sânî’nin tasavvuf ve irfan anlayışına benzemektedir.

Eserleri. İbn Fehd’in elli civarındaki eserinden bazıları şunlardır:

1. el-Müheẕẕebü’l-bâriʿ fî şerḥi’l-Muḫtaṣari’n-nâfiʿ (Câmiʿu’d-deḳāʾiḳ). Muhakkık el-Hillî’nin İmâmiyye fıkhına dair eserinin şerhi olup Müctebâ el-Irâkī tarafından neşredilmiştir (I-II, Kum 1407-1411).

2. Muḳtaṣar min şerḥi’l-Muḫtaṣar (Meşhed 1410).

3. er-Resâʾilü’l-ʿaşr. Fıkıhla ilgili on risâle ihtiva eden bu eseri Mehdî Recâî yayımlamıştır (Kum 1409/1367 hş.). Bu risâleler sırasıyla şunlardır: Cevâbâtü’l-mesâʾili’l-Bahrâniyye, Cevâbâtü’l-mesâʾili’ş-Şâmiyyeti’l-ûlâ, Risâle vecîze fî vâcibâti’l-ḥâc, Ġāyetü’l-Îcâz li-ḫâʾifi’l-iʿvâz, Kifâyetü’l-muḥtâc ilâ menâsiki’l-ḥâc, el-Lümʿatü’l-celiyye fî maʿrifeti’n-niyye, el-Muḥarrer fi’l-fetvâ, Miṣbâḥu’l-mübtedî ve hidâyetü’l-muḳtedî (bu risâle ayrıca Muhammed Abdürrezzâk tarafından da neşredilmiştir, bk. bibl.), el-Mûcizü’l-hâvî li-taḥrîri’l-fetâvâ, Nebẕetü’l-bâġī fîmâ lâ büdde minhü min Âdâbi’d-dâʿî (bu eser ʿUddetü’d-dâʿî’nin muhtasarıdır).

4. ʿUddetü’d-dâʿî ve necâḥu’s-sâʿî. Dua âdâbıyla ilgili bir eserdir (Tahran 1274/1857).

5. el-Fuṣûl fî daʿavât aʿḳābe’l-ferâʾiż. Tabersî’nin Mekârimü’l-aḫlâḳ’ı ile birlikte yayımlanmıştır (Tahran 1314).

6. et-Taḥsîn fî ṣıfâti’l-ʿârifîn. Ahlâk ve tasavvufa dair olan bu eserde daha çok uzletten bahsedilmektedir (Tahran 1314, Tabersî’nin Mekârimü’l-aḫlâḳ adlı eseriyle birlikte; Tahran 1316, Molla Sadrâ’nın el-Mebdeʾ ve’l-meʿâd adlı eseriyle birlikte; Kum 1406, Müs̱îrü’l-aḥzân ile birlikte).

7. et-Taḥrîr (el-Muḥarrer fî fıḳhi’l-İmâmiyye). Fıkha dair bir çalışmadır.

8. el-Ḫalel fi’ṣ-ṣalât. Başta sehiv olmak üzere namazı ihlâl eden hususlarla ilgilidir.

9. Cevâbâtü’l-mesâʾili’ş-Şâmiyye es̱-S̱âniye. er-Resâʾilü’l-ʿaşr’da geçen Cevâbâtü’l-mesâʾili’ş-Şâmiyye’nin ikincisidir.

10. Târîḫu’l-eʾimme. On iki imamla ilgilidir (eserlerinin geniş bir listesi ve yazma nüshaları için bk. Hüseyin Müderrisî Tabâtabâî, s. 156-161; Muhammed Abdürrezzâk, IV/16 [1409], s. 654-659).


BİBLİYOGRAFYA

Hür el-Âmilî, Emelü’l-ʿâmil (nşr. Ahmed el-Hüseynî), Necef-Bağdad 1385/1965, II, 21.

Meclisî, Biḥârü’l-envâr, Tahran 1376 hş., I, 32.

Abdullah Efendî el-İsfahânî, Riyâżü’l-ʿulemâʾ ve ḥiyâżü’l-fużalâʾ (nşr. Ahmed Hüseynî), Kum 1980, I, 64-66; VI, 31.

Nâme-i Dânişverân-ı Nâṣırî, Kum, ts. (Dârü’l-fikr), I, 371-377.

, I, 71-76.

, II, 213; Suppl., II, 210.

Abbas el-Kummî, el-Fevâʾidü’r-Rażaviyye, Tahran 1327 hş., s. 33-35.

a.mlf., el-Künâ ve’l-elḳāb, Beyrut 1983, I, 380-381.

, VIII, 145-147.

Abdullah Mâmekânî, Tenḳīḥu’l-maḳāl, Necef 1350, I, 92.

, III, 147-148.

Moojan Momen, An Introduction to Shi‘i Islam: The History and Doctrines of Twelver Shi‘ism, New Haven 1985, s. 99, 102, 115, 302, 313, 315.

A. J. Newman, The Development and Political Significance of the Rationalist and Traditionalist Schools in Imāmi Shi‘i History from the Third / Ninth to the Tenth / Sixteenth Century (doktora tezi, 1986), University of California, s. 697-701.

A. A. Sachedina, The Just Ruler in Shi‘ite Islam, Oxford 1988, s. 18.

Hüseyin Müderrisî Tabâtabâî, Muḳaddime-i ber Fıḳh-i Şîʿa (trc. M. Âsaf Fikret), Meşhed 1989, s. 156-161.

Muhammed Abdürrezzâk, “Miṣbâḥu’l-mübtedî ve hidâyetü’l-muḳtedî li’bn Fehd el-Ḥillî”, Türâs̱ünâ, IV/16, Kum 1409, s. 645-661.

, II, 337.

“İbn Fehd-i Ḥillî”, , I, 21.

Hasan Ensârî, “İbn Fehd-i Ḥillî”, , IV, 431.

Hüseyin Rûhânî, “İbn Fehd-i Ḥillî”, , I, 358.

a.mlf., “et-Taḥsîn fî ṣıfâti’l-ʿârifîn”, a.e., IV, 162.

M. Salati, “Ebn Fahd Ḥellī”, , VIII, 23.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1999 yılında İstanbul’da basılan 19. cildinde, 484-485 numaralı sayfalarda yer almıştır.