HÜMÂYUN ŞAH BEHMENÎ

(ö. 865/1461)

Behmenî hükümdarı (1458-1461).

Müellif:

Hindistan’ın güneyinde Dekken’de hüküm süren Behmenîler’in on birinci sultanıdır. Alâeddin II. Ahmed’in büyük oğlu olup onun ölümünden sonra yerine geçti. Bazı emîrler küçük kardeşi Hasan’ı hükümdar yapmak istedilerse de o daha hızlı davranıp tahta çıkmayı başardı (5 Cemâziyelevvel 862 / 3 Nisan 1458). Cesaret ve kabiliyetiyle duruma hâkim olduktan sonra Bîcâpûr Valisi Mahmûd-ı Gâvân’ı başvezirliğe getirerek geniş yetkilerle vekîl-i saltanat tayin etti.

Hümâyun Şah’ın kısa süren dönemi daha çok iç barışı korumak ve saltanatına son vermeyi amaçlayan ayaklanmaları bastırmakla geçti. Henüz kendisi tahta çıkmadan Nâlkûnde’de (Nâlgonda) sultanlığını ilân eden kayınbiraderi Celâl Han ve oğlu İskender Han’ı Mahmûd-ı Gâvân ve Hâce-i Cihân Türk’ün de bulunduğu orduyu bizzat yöneterek bozguna uğrattı, böylece büyük bir tehlikeden kurtuldu. Bu sırada Hümâyun Şah’a karşı Celâl Han’la İskender’i destekleyen Devarkondalılar da 1459’da Behmenî kuvvetleri tarafından köy ve kasabaları yakılıp yıkılmak suretiyle cezalandırıldı. Bu arada daha önce hapse atılmış olan Hasan Han, Yûsuf Türk ve Habîbullah tarafından hapisten çıkarılınca tekrar saltanat davasına kalkıştı. Hümâyun Şah’ın bir ordu göndermesi üzerine de Bîr Kalesi’ne kaçtı ve kendini sultan ilân ettikten sonra Habîbullah’ı başvezirliğe, Yûsuf Türk’ü de başkumandanlığa getirdi. Hasan Han, Hümâyun’un eline geçtiği takdirde başına gelecekleri bildiğinden Vicayanagar’a çekildi. Ancak burada Bîcâpûr Valisi Sirâc Han Cüneydî tarafından veziri Habîbullah’la birlikte hile ile ele geçirilerek başşehire gönderildi. Çok sert davranan Hümâyun, Hasan Han’ı aç kaplanlara parçalattığı gibi yüzlerce taraftarını da vahşice öldürttü.

Saltanat dönemi çok kanlı olaylar ve karışıklıklarla geçen Hümâyun Şah 28 Zilkade 865’te (4 Eylül 1461) hizmetçisi tarafından zehirlenerek öldürüldü; türbesi Behmenîler’in ikinci başşehirleri olan Bîder’dedir (Muhammedâbâd). Firişte gibi dönemin tarihçileri ondan zalim diye bahsederler; şair Nâzırî de ölümüne “zevk-i cihân” (865/1461) terkibiyle tarih düşürmüştür. Veziri Mahmûd-ı Gâvân ise “saltanat bahçesinin gülü” diye nitelendirip dürüst ve nazik bir kişiliğe sahip olduğunu söyler ve onu istikrarı temin eden sultan diye tanıtır.


BİBLİYOGRAFYA

, I, 430.

Haroon Khan Sherwani, Maḥmūd Gāwān: The Great Bahmani Wazir, Allahabad 1941, s. 94-96.

a.mlf., The Bahmānis of Deccān, Hyderabad-Deccan 1953, s. 228, 244, 257-275.

a.mlf., “The Bahmani Kingdom”, , V, 990-993.

G. Yazdani, Bidar: Its History and Monuments, Oxford 1947, s. 132-134.

T. W. Haig, Turks and Afghans, New Delhi 1965, s. 411-412.

J. Burton-Page, “Humāyūn Shāh Bahmanī”, , III, 577.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1998 yılında İstanbul’da basılan 18. cildinde, 483 numaralı sayfada yer almıştır.