el-MÜSTEDREK

Hâkim en-Nîsâbûrî’nin (ö. 405/1014), Buhârî ile Müslim’in el-Câmiʿu’ṣ-ṣaḥîḥ’lerine almadıkları sahih hadisleri bir araya getiren eseri.

Müellif:

Tam adı el-Müstedrek ʿale’ṣ-Ṣaḥîḥayn’dır (el-Müstedrek ʿale’ş-Şeyḫayn). Hâkim, bazı çağdaşlarının sahih hadislerin Ṣaḥîḥayn’daki rivayetlerle sınırlı olduğunu, bunların on bini geçmediğini, geri kalanların zayıf ve asılsız olduğunu ileri sürmeleri karşısında kendisinden bu yanlışı düzeltmek için Buhârî ve Müslim’in de delil kabul edebileceği isnadlarla rivayet edilmiş hadisleri bir araya getirmesinin istenmesi üzerine el-Müstedrek’i yazmaya karar verdiğini söylemektedir (I, 2-3). Kitapta hem Buhârî hem Müslim’in veya sadece Buhârî’nin yahut sadece Müslim’in rivayet şartlarına uyan hadislerle her iki âlimin şartlarına uymamakla birlikte müellifin sahih kabul ettiği, ayrıca kendisinin de sahih kabul etmediği halde isnadları sahih olduğu için sahih olabileceğine dikkat çektiği rivayetler toplanmıştır. Bu beş grup hadisin her birinin sonunda, “Şeyhâyn’in şartına göre sahihtir”; “Buhârî’nin şartına göre sahihtir”; “Müslim’in şartına göre sahihtir” veya “sahîhu’l-isnaddır” ifadeleri kullanılmış, sahih olabilecek hadisler hakkında ise hiçbir değerlendirme yapılmamıştır. el-Müstedrek’te yer alan hadislerin büyük çoğunluğu Buhârî ve Müslim’in sıhhat şartlarına uygun rivayetler olup bu yönüyle eser Ṣaḥîḥayn’ın zeyli durumundadır. Bazı rivayetleri eleştirilen ve câmi‘ türünde bir çalışma olan eser Ṣaḥîḥayn’ın müşterek planına göre tertip edilmiş, “Kitâbü’l-Îmân” ile başlayıp “Kitâbü’l-Ehvâl” ile sona eren elli iki kitaptan oluşmuştur. Eserde sahâbe ve tâbiîn kavilleriyle birlikte 8803 rivayet mevcuttur.

Hâkim’in bu eserdeki hadisleri derlemede bir ölçü olarak kullandığı, “Buhârî ile Müslim’in veya ikisinden birinin delil kabul edebileceği” ifadesiyle neyi kastettiği konusunda ihtilâf edilmiş, Zehebî bunun, Ṣaḥîḥ-i Buḫârî ile Ṣaḥîḥ-i Müslim’de rivayetleri bulunan râvilerin hadislerini Hâkim’in el-Müstedrek’e alması anlamına geldiğini söylemiştir. Müellifin el-Müstedrek’i tasnif ederken öne sürdüğü şartlara ne derece uyduğu konusu da eserin yazıldığı dönemden itibaren tartışılmış, Mâlînî, el-Müstedrek’te Ṣaḥîḥayn’da aranan şartları taşıyan hiçbir rivayet bulamadığını iddia etmiştir. Bu iddiayı aşırı bulan Zehebî, Mâlînî’nin bu değerlendirmeyi yapabilecek seviyede olmadığını söylemiş, daha sonra el-Müstedrek’teki hadisleri ciddi bir tetkike tâbi tutarak orada Ṣaḥîḥayn’ın şartlarını veya birinin şartını taşıyan çok sayıda hadis bulunduğunu, bunların kitabın yarısını teşkil ettiğini, eserdeki hadislerin dörtte birinin senedinin sahih, diğerlerinin vâhî, münker, hatta mevzû olduğunu belirtmiştir (Aʿlâmü’n-nübelâʾ, XVII, 175; Teẕkiretü’l-ḥuffâẓ, III, 1041-1045).

Hâkim eserine sehven Ṣaḥîḥayn’daki bazı hadisleri de almış, Zehebî Muḫtaṣarü’l-Müstedrek’inde bunlara işaret etmiştir. Bu arada bir râvinin rivayetini eserine almak için Buhârî ile Müslim’in eṣ-Ṣaḥîḥ’lerinde ondan hadis rivayet edilmesini şart koşmayıp râvinin adının orada herhangi bir şekilde geçmesini yeterli görmüş, bu yüzden Ṣaḥîḥayn’da rivayeti bulunmayan pek çok râviden eserinde hadis rivayet etmiştir. Ayrıca Şeyhayn’in şartlarına uygun olduğunu söylediği hadislerin Şeyhayn’den sadece birinin şartlarına uygun olduğu görülmüştür. el-Müstedrek’teki bazı rivayetlerin senedinde zayıf olan veya yalancılıkla itham edilen bir kimse de bulunabilmektedir. İbn Kesîr de el-Müstedrek’te değişik türlerde hadis bulunmakla beraber sahih ve müstedrek rivayetlerin az olduğunu, hatta eserde hasen, zayıf ve mevzû rivayetlerin de bulunduğunu ifade etmiştir.

Bir hadis hâfızı olan Hâkim’in kitabında mevzû rivayetlere yer vermesi bazı âlimler tarafından garip karşılanmış ve onun bu kusuru, eserini ömrünün sonlarına doğru dikkatsizliğinin arttığı bir zamanda tamamlaması ve yazdığı hadisleri yeniden gözden geçirmeye fırsat bulamadan vefat etmesi gibi sebeplerle açıklanmıştır. Nitekim eserin ilk beşte birindeki hataların diğer kısımlardan çok daha az olduğu görülmektedir. İbn Hacer el-Askalânî ilk beşte birin sonunda, “Hâkim’in imlâ ettiği kısım burada sona erdi” ifadesinin yer aldığını, altı cüzden oluşan eserin ikinci cüzünün ortalarına kadar olan kısmın Hâkim tarafından imlâ edildiğini, geri kalan kısmın ise icâzet yoluyla alındığını belirtmektedir.

Zehebî el-Müstedrek’teki hadislerin sağlamlık derecesini gözden geçirmiş, Telḫîṣü’l-Müstedrek adını verdiği eserinde sahih olmayan rivayetlere işaret etmiştir. O tarihten itibaren Zehebî’nin bu çalışması dikkate alınmadan el-Müstedrek’in tam olarak anlaşılamayacağı kanaati yaygınlık kazanmıştır. el-Müstedrek tasnif devri sonrasında kaleme alınan pek çok esere kaynaklık etmiştir.

el-Müstedrek, ilk defa Haydarâbâd’da Zehebî’nin Telḫîṣü’l-Müstedrek’i ile birlikte dört büyük cilt halinde basılmış (Haydarâbâd 1334-1342), daha sonra bu baskı birçok defa tekrarlanmıştır (I-IV, Riyad 1355, 1968). Ancak bu baskılarda çok sayıda hata bulunmaktadır. Eseri ayrıca el-Müstedrek ʿale’ṣ-Ṣaḥîḥayn fi’l-ḥadîs̱ adıyla Mustafa Abdülkādir Atâ (I-IV, Beyrut 1411/1990); el-Müstedrek ismiyle Yûsuf Abdurrahman el-Mar‘aşlî (I-V, Beyrut-Halep-Riyad 1406/1986) Zehebî’nin et-Telḫîṣ’i ve birer fihrist ile yayımlamıştır. Daha sonra Hamdî Demirdâş Muhammed tarafından el-Müstedrek ʿale’ṣ-Ṣaḥîḥayn adıyla on cilt halinde neşredilmiştir (Mekke 1420/2000). el-Müstedrek üzerine çeşitli fihrist çalışmaları yapılmış olup Muhammed Saîd Besyûnî Zağlûl’ün Fehârisü’l-Müstedrek’i (Beyrut 1407/1987), Yûsuf Abdurrahman el-Mar‘aşlî’nin Fihrisü Eḥâdîs̱i’l-Müstedrek ʿale’ṣ-Ṣaḥîḥayn’ı (Beyrut 1986), Muhammed Selîm İbrâhim Semâre’nin Fehârisü ehâdîs̱ ve âs̱âri’l-Müstedrek ʿale’ṣ-Ṣaḥîḥayn’ı (I-II, Beyrut 1406/1986) ve Fehârisü’l-Müstedrek’i (Beyrut 1408/1987; 1415/1995) bunların belli başlılarıdır. Ayrıca muhtelif kaynaklarda el-Müstedrek’in yeni neşir hazırlıklarının yapıldığından söz edilmiş (Mahmûd el-Mîre, el-Ḥâkim en-Nîsâbûrî ve Kitâbühû el-Müstedrek ʿale’ṣ-Ṣaḥîḥayn) ve bu çalışmada gerek el-Müstedrek’te gerekse Telḫîṣ’indeki pek çok okuma hatasının ortaya konulduğuna işaret edilmiştir (Ebû Ubeyde Meşhûr b. Hasan v.dğr., s. 367).

el-Müstedrek üzerine bazı çalışmalar yapılmıştır. 1. Hâkim en-Nîsâbûrî, el-Medḫal ilâ maʿrifeti’ṣ-Ṣaḥîḥayn (el-Medḫal ilâ maʿrifeti’l-Müstedrek). el-Müstedrek’e giriş mahiyetinde kaleme alınan bu eserde Ṣaḥîḥ-i Buḫârî ile Ṣaḥîḥ-i Müslim tanıtılmakta ve el-Müstedrek hakkında bilgi verilmektedir (bk. HÂKİM en-NÎSÂBÛRÎ). 2. Zehebî, Telḫîṣü’l-Müstedrek (Muḫtaṣarü’l-Müstedrek). el-Müstedrek’le ilgili en önemli çalışma olup eserde yer alan zayıf, münker ve mevzû rivayetler gösterilmiştir. Zehebî’nin görüş bildirmediği hadisler hakkında Mahmûd el-Münîre’nin el-Müstedrek’in yazmalarını da esas alarak bir çalışma yaptığı kaydedilmektedir (Mahmûd et-Tahhân, s. 103). Zehebî’nin Telḫîṣü’l-Müstedrek’i el-Müstedrek’in birçok baskısıyla birlikte yayımlanmıştır (I-IV, Haydarâbâd, 1334-1342). İbnü’l-Mülakkın, Muḫtaṣaru İstidrâki’l-Ḥâfıẓ eẕ-Ẕehebî ʿalâ Müstedreki Ebî ʿAbdillâh el-Ḥâkim adlı eserinde (bk. bibl.) Zehebî’nin çalışmasını özetlemiş, hem onun hem de Hâkim’in bazı hatalarına dikkat çekmiştir. 3. Zehebî, el-Müstedrek ʿale’l-Müstedrek. el-Müstedrek’te yer alan 100 kadar uydurma rivayete dair bir çalışmadır (Keşfü’ẓ-ẓunûn, II, 1672). 4. Zeynüddin el-Irâkī, el-Müstaḫrec ʿale’l-Müstedrek li’l-Ḥâkim (Telḫîṣü’l-Müstedrek, Taḫrîcü Müstedreki’l-Ḥâkim, Emâli’l-Ḥâfıẓ el-ʿIrâḳī, Emâlî fî taḫrîci’l-Müstedrek). İbn Hacer el-Askalânî’nin belirttiğine göre, bu eserde el-Müstedrek’ten “Kitâbü’ṣ-Ṣalât”a kadar olan kısım 300 kadar mecliste imlâ edilmiştir (el-Mecmaʿu’l-müʾesses, II, 185). Bunlardan yedi mecliste imlâ edilen hadisler Ebû Abdurrahman Muhammed Abdülmün‘im b. Reşâd tarafından aynı adla yayımlanmıştır (Kahire 1410/1990). Bunların dışında Burhâneddin el-Halebî’nin eser üzerine bir muhtasarı ve Süyûtî’nin Tavżîḥu’l-müdrek fî taṣḥîḥi’l-Müstedrek adlı bir çalışması olduğu zikredilmektedir.

BİBLİYOGRAFYA
Hâkim, el-Müstedrek (Atâ), Mukaddime, I, 2-3, 41-42; ayrıca bk. neşredenin girişi, I, 22-24; İbnü’s-Salâh, ʿUlûmü’l-ḥadîs̱ (nşr. Nûreddin Itr), Beyrut 1401/1981, s. 18, 22; Nevevî, İrşâdü ṭullâbi’l-ḥaḳāʾiḳ (nşr. Nûreddin Itr), Dımaşk 1408/1988, s. 61; Zehebî, Aʿlâmü’n-nübelâʾ, XVII, 175; a.mlf., Teẕkiretü’l-ḥuffâẓ, III, 1041-1045; Ebü’l-Fidâ İbn Kesîr, İḫtiṣâru ʿUlûmi’l-ḥadîs̱ (nşr. Ali b. Hasan b. Ali b. Abdülhamîd el-Cîlî el-Eserî – Nâsırüddin el-Elbânî), Riyad 1417/1996, I, 112-113; İbnü’l-Mülakkın, Muḫtaṣaru İstidrâki’l-Ḥâfıẓ eẕ-Ẕehebî ʿalâ Müstedreki Ebî ʿAbdillâh el-Ḥâkim (nşr. Abdullah b. Hamed el-Lahîdân – Sa‘d b. Abdullah b. Abdülazîz Âlü Humeyyid), Riyad 1411, neşredenlerin girişi, I, 17-22; İbn Hacer, el-Mecmaʿu’l-müʾesses li’l-muʿcemi’l-müfehres (nşr. Yûsuf Abdurrahman el-Mar‘aşlî), Beyrut 1415/1994, II, 185; Keşfü’ẓ-ẓunûn, II, 1672; Leknevî, el-Ecvibetü’l-fâżıla (nşr. Abdülfettâh Ebû Gudde), Halep 1384/1964, s. 80-86; Tecrid Tercemesi, Mukaddime, I, 253; Mahmûd et-Tahhân, Uṣûlü’t-taḫrîc ve dirâsetü’l-esânîd, Riyad 1398/1978, s. 102-103; M. Ebû Zehv, el-Ḥadîs̱ ve’l-muḥaddis̱ûn, Beyrut 1404/1984, s. 407-409; Ali Yardım, Hadîs, İzmir 1984, II, 87-92; M. Abdülazîz el-Hûlî, Târîḫu fünûni’l-ḥadîs̱, Beyrut 1986, s. 96-98; Ebû Ubeyde Meşhûr b. Hasan b. Selmân – Ebû Huzeyfe Râid b. Sabrî, Muʿcemü’l-muṣannefâti’l-vâride fî Fetḥi’l-bârî, Riyad 1412/1991, s. 367-368; Kettânî, er-Risâletü’l-müstetrafe (Özbek), s. 14-15; Osman Güner, “Hâkim en-Nîsâbûrî ve Müstedrek Üzerine (Genel Bir Değerlendirme)”, Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Dergisi, sy. 10, Samsun 1998, s. 141-158.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2006 yılında İstanbul’da basılan 32. cildinde, 134-135 numaralı sayfalarda yer almıştır.