ÂRİM el-BASRÎ

Ebü’n-Nu‘mân Muhammed b. el-Fazl es-Sedûsî el-Basrî (ö. 224/839)

Meşhur hadis hâfızı.

Müellif:

140’lı (757) yıllarda doğdu. Büyük bir Arap kabilesi olan Sedûs b. Şeybân neslinden geldiği için es-Sedûsî nisbesini alan Ârim, devrinin ünlü muhaddislerinden Hammâd b. Zeyd, Hammâd b. Seleme, Cerîr b. Hâzim, Abdullah b. Mübârek gibi âlimlerden hadis tahsil etmiştir. Kendisinden de Buhârî, Ahmed b. Hanbel, Abd b. Humeyd, İbn Vâre, Ebû Müslim el-Keccî gibi âlimler hadis rivayet etmiştir.

“Kötü huylu, yaramaz çocuk” gibi mânalara gelen Ârim lakabının çocukken babası tarafından kullanıldığı anlaşılmakta ise de (bk. İbn Hacer, IX, 404) o bu vasıflardan tamamen uzak bir yapı ve ahlâka sahip olarak yaşamış, ancak bu lakapla şöhret bulmuştur. Hadis münekkitlerince sadûk, me’mûn ve sika olarak tanıtılmıştır. Hadis münekkidi Ebû Hâtim er-Râzî, bir hadise sahih diyebilmek için onun Ârim tarafından rivayet edilmiş olmasını yeterli görmüştür.

İleri yaşlarda hâfızası karıştığı için hadislerine ne derece güvenileceği tartışma konusu olmuş, neticede Ârim’den hâfızası zayıflamadan önce alınan bütün hadislerin sahih olduğu kabul edilmiştir. Hatta Dârekutnî, onun hâfızasının zayıfladığı dönemde bile hiçbir münker hadis rivayet etmediği görüşündedir. İbn Hibbân ise ömrünün sonlarında ne dediğini bilemeyecek derecede aklı karıştığını ileri sürerek bu döneme ait rivayetlerinin öncekilerden ayırt edilmesi gerektiğini, aksi halde Ârim’in bütün hadislerinin terkedilmesi ve hiçbirinin delil olarak kullanılmaması lâzım geldiğini söylemektedir. Ancak Zehebî, İbn Hibbân’ın bu iddiasını ispat edebilecek bir tek münker hadis gösteremediğini belirterek ona karşı çıkmıştır. Nitekim Buhârî de kendisinden doksan iki hadis rivayet etmiş, rivayetleri Kütüb-i Sitte’de yer almıştır.


BİBLİYOGRAFYA

, VII, 305.

, I, 208.

Ukaylî, eḍ-Ḍuʿafâʾü’l-kebîr (nşr. Abdülmu‘tî Emîn Kal‘acî), Beyrut 1404/1984, IV, 121-123.

, X, 265-270.

a.mlf., Mîzânü’l-iʿtidâl, IV, 7-8.

a.mlf., Teẕkiretü’l-ḥuffâẓ, I, 410.

, IX, 402-405.

, s. 170.

Sezgin, Buhârî’nin Kaynakları, İstanbul 1956, s. 264.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1991 yılında İstanbul’da basılan 3. cildinde, 375 numaralı sayfada yer almıştır.