RETEN b. NASR

Ebü’r-Rızâ Reten b. Nasr (Abdillâh, Sâhûk, Meyden) b. Kirbâl el-Betrendî el-Merendî el-Hindî (ö. 632/1234)

Sahâbî olduğunu iddia eden meşhur yalancı.

Müellif:

Hindistan’ın Pencap eyaletinin doğusunda bulunan ve günümüzde Bhatinda adıyla bilinen Betrende şehrinde doğdu. Reten el-Hindî ve Bâbâ Reten olarak da bilinir. Uzun bir ömür sürdüğünü göstermek için “muammer”, hacı olduğunu belirtmek üzere de “haccî” diye anılmıştır. Resûl-i Ekrem ile ilki gençlik yıllarında, ikincisi peygamberlikten sonra olmak üzere iki defa görüştüğünü ve onun kendisine ömrünün uzun olması için dua ettiğini ileri sürmüştür. Önceleri putperest olduğunu, ardından Hıristiyanlığa geçtiğini, Hindistan’da iken ayın ikiye yarılması mûcizesini (inşikāku’l-kamer) gördükten sonra Mekke’ye gidip Müslümanlığı kabul ettiğini söylemiş, Hz. Peygamber’le Hendek Gazvesi’ne katıldığını, Hz. Ali’nin Fâtıma ile evlenme merasiminde hazır bulunduğunu iddia etmiştir (Tâcü’l-ʿarûs, “rtn” md.; Safedî, XIV, 99-102; İbn Hacer, el-İṣâbe, II, 530-532). Sözlerini nakledenler arasında 709 (1309-10) yılına kadar yaşadıkları bilinen Mahmûd ve Abdullah adlı iki oğlu, ayrıca Mûsâ b. Mücellâ b. Bündâr ed-Düneysîrî, Hasan b. Muhammed el-Hüseynî el-Horasânî, Kemâl eş-Şîrâzî, Ebü’l-Fazl Osman b. Ebû Bekir b. Sa‘d el-İrbîlî, Dâvûd b. Es‘ad b. Hâmid el-Gaffâl el-Minharûrî gibi isimler yer almaktadır (İbn Hacer, el-İṣâbe, II, 524-530). Rivayete göre Reten hayatının son döneminde “kavkal” (Hint hurması) denilen bir ağaçta yaşamış, bedeni son derece küçülmüş, sivri dişleri, sert ve beyaz sakalı, gözlerinin üzerine düşmüş kaşlarıyla görenleri hayrete düşürmüş (Safedî, XIV, 99-102), bazı kimseler onu ziyaret ettirerek menfaat sağlamıştır. Bir kısım delillerden hareketle onun 632’de (1234) Betrende şehrinde öldüğü kabul edilmektedir (Parihar, XL/1 [2001], s. 109). Bu tarih 596 (1200), 608 (1211), 612 (1215), 700 (1300) ve 709 (1309) olarak da gösterilmiştir (EI2 [İng.], VIII, 458). Reten’in mezarı halen Hacıreten adıyla anılan bir köyde olup avlu içinde küçük camisi, türbe ve hücresiyle eskiden olduğu gibi günümüzde de ziyaret yeridir. Her yıl 7-10 Zilhicce tarihleri arasında ölüm yıl dönümü münasebetiyle Haccî Urs Festivali düzenlenmekte ve türbesi civarında kutlamalar yapılmaktadır. 1947’den sonra bölgedeki müslümanların Pakistan’a göç etmesi sebebiyle bugün ziyaretçilerinin çoğunluğunu özellikle evlenmeyen yoksul Hint fakirleri Sadhular teşkil etmektedir. Aynı zamanda bir seyyah olduğu kaydedilen Reten’in Mekke ve Medine’de kerametler gösterdiği ileri sürülmüştür.

Reten b. Nasr yaşadığı dönemden itibaren müslümanlar arasında yoğun biçimde tartışılmış ve sahâbî olduğu iddiasıyla ilgili farklı görüşler ileri sürülmüştür. İbn Hacer’in belirttiğine göre onun sahâbîlik iddiasını destekleyenler arasında, Hz. Peygamber’in emanet ettiğini söylediği bir tarağı Reten’in kendisine verdiğini ileri süren Şeyh Radıyyüddin Ali Lâlâ el-Gaznevî (ö. 642/1244), bu tarakla birlikte Resûl-i Ekrem’e ait bir hırkaya sahip olduğunu iddia eden Alâüddevle-i Simnânî (ö. 736/1336), keramet ehli ve sûfîmeşrep bir kişi olan Abdülgaffâr b. Nûh el-Kûsî (ö. 708/1309), Yemenli tarihçi ve kadı Muhammed b. Yûsuf el-Cenedî, Safedî, Muhammed b. İbrâhim el-Cezerî ve Muhammed Pârsâ gibi tarihçi ve zâhidler bulunmaktadır. Bunların bir kısmı Reten’in yaşadığı ve uzun ömürlü olduğu konusunda tereddüt etmemiş ve sahâbîliği hususundaki rivayetleri bir değerlendirmeye tâbi tutmadan nakletmekle yetinmiştir. Öte yandan bazı Şiîler de Reten’i sahâbî kabul etmiş, rivayetleri büyük ölçüde Ehl-i beyt’in methine dair olduğu için Sünnîler’in onu sahâbî saymadığını ve zamanındaki âlimlerin kendisini kıskandığını iddia etmiştir (EI2 [İng.], VIII, 458). Batılı araştırmacılardan Horovitz, Reten’in VI. (XII.) yüzyılın sonları ile VII. (XIII.) yüzyılın başlarında yaşadığı sonucuna varmış, onun İslâm’ın muammerûn telakkisinden faydalanarak müslüman sempatizanlarının gönlünü kazanmak istediğini belirtmiş ve Hindular’ı yogiliğine, müslümanları sahâbîliğine inandırmaya çalışan bir kişi olabileceğini söylemiştir. Hadis âlimleri ise Reten’in muammer olduğunu kabul etmekle birlikte sahâbîlik iddiasına şiddetle karşı çıkmıştır. Birzâlî onun rivayetlerini reddetmiş, Burhâneddin İbn Cemâa, Fîrûzâbâdî, İbn Hacer el-Askalânî ve Muhammed Murtazâ ez-Zebîdî de Reten’in sahâbîlik iddiasını reddedenler arasında yer almıştır. Kes̱ru ves̱eni Reten adıyla bir kitap yazdığı kaydedilen Zehebî, Reten’in Hint bölgesinde ortaya çıkan, hakkında konuşulmaya bile değmez bir mecnun, bir yalancı, insan suretinde bir şeytan olduğunu, hatta hiç yaşamamış, uydurma hadislere kaynaklık etmesi için uydurulmuş bir kişi olabileceğini ifade etmiştir (el-Muġnî, I, 230; Târîḫu’l-İslâm, s. 85). Reten’in yalancı olduğunu gösteren en önemli delil, birçok rivayetinin bulunduğu iddia edilmesine ve Hindistan’ın IV. (X.) yüzyılda fethedilmesine rağmen VII. (XIII.) yüzyıldan önce yaşayan hiçbir müellifin eserinde ondan söz edilmemesidir. Bir tek rivayeti bulunan kimselerin bile incelendiği ricâl kitaplarında böyle olağan üstü nitelikleri bulunduğu söylenen bir kişinin hayatına yer verilmemiş olması mümkün değildir (Tâcü’l-ʿarûs, “rtn” md.). Öte yandan muhaddisler, “Bugün yaşayanlardan hiçbiri yüzyıl sonra hayatta olmayacak” hadisinden hareketle de (Buhârî, “ʿİlim”, 41, “Mevâḳīt”, 40; Müslim, “Feżâʾilü’ṣ-ṣaḥâbe”, 217-220) Reten’in yalancılığını ortaya koymuştur.

Eserleri. 1. el-Eḥâdîs̱ü’r-Reteniyye. İbn Hacer el-Askalânî, Reten’in 340 hadis uydurduğunu söylemiş, bunlardan on yedisine eserlerinde yer vermiştir. 340 hadisten 130 kadarını ihtiva eden el-Eḥâdîs̱ü’r-Reteniyye başlıklı bir cüz Berlin Kütüphanesi’nde (nr. 1387, vr. 214-221), bir başka nüsha da İskenderiye Kütüphanesi’nde (Fünûn, nr. 3.98) kayıtlıdır. Zehebî de bu hadislerin tamamının Reten tarafından uydurulduğunu belirtmiştir. 2. Ḳarîbetü’l-ʿahd. Mûsâ b. Mücellâ’ya dayanan rivayetlerden kırk kadarı Tâceddin Muhammed b. Ahmed el-Horasânî tarafından bu adla derlenmiş olup nüshaları Berlin (nr. 1388) ve Leiden (nr. 1771) kütüphanelerinde bulunmaktadır. 3. el-Erbaʿûne’r-Reteniyye (Reteniyyât). Bir nüshası Berlin Kütüphanesi’nde (nr. 1468) kayıtlıdır (Brockelmann, GAL [Ar.], VI, 253; GAL Suppl., I, 625-626). 4. el-Erbaʿûne’l-münteḫabât min Münteḫabâti’r-Reteniyyât. el-Evâʾilü’s-Sünbüliyye ve Buġyetü ehli’l-es̱er fî men ittefeḳa lehû ve li-ebîhi ṣoḥbetü seyyidi’l-beşer adlı eserlerle birlikte Mısır’da basılmıştır (1326, 1347; Ali el-Kārî, neşredenin notu, s. 180). Reten’e nisbet edilen risâlelerin muhtevası zühde ve güzel ahlâka dair olup önemli bir kısmında Şîa ve Ehl-i beyt övülmektedir.

BİBLİYOGRAFYA
Zehebî, el-Muġnî, I, 230; a.mlf., Aʿlâmü’n-nübelâʾ, XXII, 367-368; a.mlf., Mîzânü’l-iʿtidâl (nşr. Ali M. Muavvaz v.dğr.), Beyrut 1416/1995, III, 70; VI, 451; a.mlf., Târîḫu’l-İslâm: sene 631-640, s. 84-85; Safedî, el-Vâfî, XIV, 99-102; Fîrûzâbâdî, el-Ḳāmûsü’l-muḥîṭ, Kahire 1330, IV, 226; İbn Hacer, el-İṣâbe (Bicâvî), II, 523-538; a.mlf., Lisânü’l-Mîzân, II, 450-455; Câmî, Nefehât, s. 435-437; Şüşterî, Mecâlisü’l-müʾminîn, Tahran 1299/1882, I, 309; Ali el-Kārî, el-Maṣnûʿ (nşr. Abdülfettâh Ebû Gudde), Kahire 1404/1984, neşredenin notu, s. 178-180, 203, 239, 244, 245, 270, 271; H. A. Rose, A Glossary of the Tribes and Castes of the Punjab and North-West Frontier Province, Lahore 1919, I, 152, 175, 179, 181; Brockelmann, GAL (Ar.), VI, 253; GAL Suppl., I, 625-626; N. Hanif, Biographical Encyclopaedia of Sufis: South Asia, New Delhi 2000, s. 326-328; J. Horovitz, “Bāba Ratan, the Saint of Bhatinda”, Journal of the Panjab Historical Society, II/2, Lahore 1913, s. 97-114 (Ayrıca Zulfiqar Ahmad’ın edisyonuyla Selections from Journal of the Panjab Historical Society’de yayımlanmıştır. Lahore 1982, II, 81-94); Nevzat Aşık, “Hicrî VI. Asırda Sahabi Olduğunu İddia Eden Ebu’r-Ridâ Reten el-Hindî ve Uydurduğu Hadisler”, DÜİFD, VII (1992), s. 47-65; S. Parihar, “The Dargāh of Bābā Ḥājī Ratan at Bhatinda”, IS, XL/1 (2001), s. 105-132; Mohammad Shafi‘, “Ratan”, İA, IX, 636-638; a.mlf., “Ratan”, EI2 (İng.), VIII, 457-459.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2008 yılında İstanbul’da basılan 35. cildinde, 21-22 numaralı sayfalarda yer almıştır.