Anadolu’da Türk İslam Sanatı (Mustafa Bektaşoğlu)

Anadolu’da Türk İslam Sanatı Mustafa Bektaşoğlu DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI
Bu eser bize maddi güç, teknoloji, bilim ve adaletin ellerinde yükselen büyük Türk-İslâm medeniyetinin, inşa ettiği her mabedin taşında, dokuduğu her halının düğümünde, ördüğü her kilimin motifinde, resmettiği her minyatürün renginde ve yazılan her ferman ve berata vurulmuş tuğrada, kılı kırk yaran bir hesaplamanın, renk, şekil ve ahenk ile resmedilişini anlatıyor.

Bu kitap, içinde değerli meşrubatı saklayan bir küpün, her türlü sızdırma ve bozulmaya karşı sırla kaplanması gibi Türk-İslâm medeniyetinin, Türk-İslâm sanatıyla nasıl sırlandığını kulaklara fısıldıyor, içerdiği sanat resimleriyle bu hakikati gözlerin tanıklığına sunarak…

Kitabın kapağını araladığımız ilk andan itibaren adetâ bir selâtin camiinin cümle kapısından giriyoruruz. Ardından gözlerimiz ibadet sessizliğiyle, her biri medeniyetimizin muhteşem birer yansıması olan fotoğrafların seyrine dalıyor, kulaklarımızı minarelerden okunan segâh tekbirler okşuyor, bu tekbirlere, mehteranın kös ve nakkarelerinden yankılanan nağmeler karışıyor… Sanatın inceliklerine ait bilgiler, hikmetin, marifet ve ilimle harmanlanmış birer numunesi olarak beynimizin kıvrımlarında geziniyor.

Hat sanatından ebruya hilye-i şeriflerden tuğralara, fermanlardan ciltlere, heybelerden kilimlere, kündekâri minberlerden abanoz rahlelere, mezar taşlarından mevlide, devasa bir yapbozun birbirini tamamlayan parçaları, bizi içine aldığı ahenk helezonuyla bu dünyada varlık bulmuş, fakat her hâliyle ötelerden sarkıtılmış olduğu belli olan bir güzelliğin içine itiyor. Bu güzellik bugün dahi gök kubbede hilâlin parıltısıyla tatlı yakamozlar oluşturarak, ufuk çizgisine doğru bir deniz edasıyla gözlerimizin önünde uzanıyor. Neylesin ki biraz mahzun, biraz mahçup, fakat yine de vakur…

Ruhlarımız, aharlanan kağıtların eskidikçe daha da güzellşemesi gibi, Sedefkâr Mehmet Ağa’nın Sultanahmed’ine, Koca Sinan’ın Selimiye’sine teslim oluyor, gözlerimiz en saydam noktasına kadar, vitraylardan yayılan ışık halelerine kapılıyor… Şadırvanlardan akan suyun şırıltısında, ezanlar okunurken sabahın alacakaranlık ışıltısında, sarımsı ve beyazımsı fildişlerinden, ak ve kımızı mercanlardan ve hatta denizin dibinden çıkarılmış amberlerden, tesbih taneleri Allahu Ekberlerimize tanıklık ediyor…

Derken Anadolu, Balkanlar, Asya, Afrika ve Avrupa, hayalimizde, ebru sanatındaki tekneye dönüşüyor ve her cami, her bedesten ve her kervansaray, ebruda tekneye serpilen boyanın dibe çökmemesi için özenle yerleştirilmiş kitre gibi doğu, batı, kuzey ve güney istikametindeki geniş daireye serpiştirilmiş birer medeniyetin kitresiymiş… Yavanlaşmış, rengi kaçmış dünyamızda buna ne kadar ihtiyacımız var!

ISBN:9789751944993
Dil:TÜRKÇE
Sayfa Sayısı:336
Cilt Tipi:Ciltli
Kağıt Cinsi:Kuşe Kağıt
Boyut:24 x 30 cm