Bir kalkınma projesi: Siirt fıstığı ağaçlandırılması ve kırsal dönüşüm

Tez KünyeDurumu
Bir kalkınma projesi: Siirt fıstığı ağaçlandırılması ve kırsal dönüşüm / The development project: Sirt pistachio plant and rural transformation
Yazar:SAİT BAYKARA
Danışman: PROF. DR. YILDIRIM ŞENTÜRK
Yer Bilgisi: Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Sosyoloji Ana Bilim Dalı / Genel Sosyoloji ve Metadoloji Bilim Dalı
Konu:Sosyoloji = Sociology
Dizin:Denetim = Control ; Kalkınma = Development ; Siirt = Siirt
Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
196 s.
Türkiye’nin küreselleşme politikaları 1980’de 24 Ocak Kararlarıyla hız kazanırken tarımsal dönüşümler ve toprağın hızlı metalaşma süreci köylüyü topraktan kopartmaktaydı. Güneydoğu bölgesinde 1980 sonrası küreselleşmenin etkileri kendini göç üzerinden hissettirmiş fakat geride kalanlar geleneksel aile içi üretime devam etmişlerdir. Bu dönemde Ege ve Akdeniz köylerine kıyasla güneydoğu köyleri piyasaya açılamazken tarım alanlarında aile içi üretim yapılmıştır. Ancak 1990’larda yaşanan siyasi süreçler ve köy boşaltmaları geleneksel köylülüğe darbe vururken bazı kesimlerce ülkenin neredeyse tamamında kırsal dönüşüm sürecinin tamamlandığı söylense de Güneydoğu da koruculuğu kabul eden köyler kısmen de olsa kapitalist piyasaya açılmazken geleneksel üretim tarzlarına devam edebilmişlerdir. Bu köylerde hayvancılık ve kendi kendine yetecek kadar yapılan geleneksel üretim devam etmiştir. Ayrıca en önemli geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılığın ülkenin geri kalanıyla kıyaslandığında sanayi altyapısından yoksun olması, ilkel yöntemlerin kullanılmaya devam edilmesi ve bölgenin kapalı yapısı ülke içindeki tarım tartışmalarında yeteri kadar değerli bulunmadığından bölge üzerine çalışmalar ağırlıkla olarak bölgenin politik yapısı ve zorunlu köy boşaltmaları üzerine olmuştur. Ancak zorunlu köy boşaltmaları sonrası 1995 yılında Tansu Çiller ile başlayan ve ardından gelen hükümetlerce devam eden köye dönüş projelerinin sonuncusu olan “Köye Dönüş ve Rehabilitasyon Projesi” bölgede aynı zamanda yeni bir sürecin başlangıcı olmuştur. Bu proje kapsamında İçişleri Bakanlığına bağlı olarak dönemin valisi Nuri Okutan tarafından başlatılan “Siirt Fıstığını Geliştirme Projesi” başta Siirt olmak üzere bölgenin kalan illerine de yayılarak bir dönüşümün en önemli basamağını oluştururken hükümet tarafından bölge için önemli bir kalkınma hamlesi olarak lanse edilmiştir. Uzun bir geçmişi olmasına rağmen işleme tesislerinden yoksun olan Siirt Fıstığının 2017’de AB’nin finanse ettiği ve 10 milyon Avro harcayarak Siirt’te kazandırdığı dünyanın en büyük üçüncü fıstık fabrikası lanse edilen kalkınma hamlesini beslemiştir. Ancak Siirt Fıstığı kapsamında yapılan yardımların ilk olarak korucu köylerine gitmesi bu projenin sadece bir kalkınma hamlesi olmadığını aynı zamanda siyasi iktidarın bölgede yeni bir politikasının göstergesidir. Bu tezde Siirt Fıstığı projesiyle birlikte Siyasi iktidarın bölgede izlemiş olduğu yeni politikaları irdelenmiş ve bu politikaların cumhuriyetten bugüne bölgenin ana geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılık üzerinden nasıl işlendiği incelenmiştir. Bu durumu yaratan ortamın ve sonucunda bölgede gerçekleşmesi beklenen toplumsal dönüşümün siyasi iktidarın hangi amaçlarına hizmet ettiği ve Fıstık Projesinin bu amaçları ne kadar beslediği veya gerçekleştirdiği tespit edilmiştir. Aynı zamanda bölgenin içinde barındırdığı tarım potansiyeli ve kapalı yapısıyla kırsal alanların küresel piyasalara eklemlenmesinin kimlerin çıkarına olduğu ve bunu sağlayacak durumların nasıl yaratıldığı açıklanmaya çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Siirt Fıstığı, toplumsal dönüşüm, Güneydoğu Anadolu, Kürtler, denetim, korucular
While the globalization projects in Turkey were being accelerated by the January 24 Decisions, the process of agricultural transformations and commodification of the agricultural lands had been dispossessing peasants in the country. In the Southeast Anatolia Region, even if the effects of globalization could be felt through the migration from the region, the peasants who continued to live there maintain the traditional family farming. In this period, villages in the Southeastern Anatolia could not break into the global agricultural market successfully in comparison with villages in Mediterranean and Aegean Regions. However, while 1990’s political issues and evacuation of the villages in the Southeast Anatolia Region cause the serious damage to the traditional peasantry even though some political and bureaucratic groups in the country claim that the rural transformation process was nearly completed, some villages which accept the village guard system could continue the traditional farming without market integration. In these villages, the peasants could maintain animal husbandry and agricultural production with the aim of meeting their subsistence needs. Besides, academic works which focus the Southeastern Anatolia generally had tendency to discuss the political structure of the region and the forced evacuation of villages rather than agriculture and livestock which is the fundamental means of existence in the region due to lack of industrial infrastructure, small scale and primitive production, and the closed form of the region which made insufficient the region to mention in the agricultural studies with respect to the rest of the country. However, after the forced evacuation of villages, “The Return to Village and Rehabilitation Project ” as the last project of return to village, brought to life by the 1995’s Tansu Çiller’s government and maintained by the following governments became the start of a new process for the region. “Siirt Pistachio Development Project”, initiated by the governor of Siirt within the scope of The Return to Village and Rehabilitation Project, became the most important step for the regional transformation by spreading from Siirt to other cities of Southeastern Anatolia and presented as a progressive movement by the government. Siirt had been deprived of processing and storage plants even though pistachio has a long history in the city. The third largest pistachio factory, financed by the EU which provided 10 million Euro in 2017, contributed to the government’s discourse of progress. However, the pistachio subsidies, preferably provided to the villages which accept the village guard system, indicate the new political approach of the policy makers in power. In this thesis, I attempted to understand the new politics of the governments in the region with the “Siirt Pistachio Development Project” and the effects of these politics on agriculture and livestock as the main means of existence from the early years of the republic to today. I aimed to identify influences and objectives of the “Siirt Pistachio Development Project” on social transformation in the region, expected by the central political power. Moreover, in this study, I tried to explain how the region’s integration into the global market economy with its agricultural potential and closed form will be profitable for whom and in what way. Keywords: Siirt Pistachio, social transformation, Southeast Anatolia Region, Kurds, surveillance, village guards

Download: Click here