Abdurrahim Ayğan. Osmanlılarda silsile geleneği ve resimli hanedan silsilenameleri. Doktora tezi (2017)

Tez KünyeDurumu
Osmanlılarda silsile geleneği ve resimli hanedan silsilenameleri / The Ottoman tradition of genealogy and the illustrated dynastic genealogies
Yazar:ABDURRAHİM AYĞAN
Danışman: PROF. DR. BANU MAHİR
Yer Bilgisi: Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı / Türk İslam Sanatları Bilim Dalı
Konu:El Sanatları = Crafts ; Sanat Tarihi = Art History
Dizin:Minyatür = Minyature ; Osmanlı Devleti = Ottoman State ; Osmanlı Dönemi = Ottoman Period ; Osmanlı Hanedanı = Ottoman Dynasty ; Osmanlı sanatı = Ottoman art ; Silsilename = Silsilename ; Tarihçilik = Historiography ; Yazma eserler = Manuscripts ; İslam sanatı = Islamic art ; Şecere = Şecere
Onaylandı
Doktora
Türkçe
2017
907 s.
Resimli hanedan silsilenâmeleri, Osmanlılarda tarih konulu elyazmaları içerisinde değerlendirilen eser gruplarındandır. Osmanlı hanedanını sınıflandırılmış bir dünya tarihi içerisinde ele alan bu eserler şematik biçimde tasarlanmıştır. İnsanlığın atası Âdem Peygamber’den başlayarak Peygamberler, kadim Türk ve İran hükümdarları ile İslam dönemi hanedan mensuplarının isimleri daireler içerisine yazılmış, kimilerinin ise portreleri yapılmıştır. Hanedan silsilenâmelerinin Kanunî döneminde kayda değer bir gelişme göstermiş olmasına karşın, ilk resimli şematik örnekler 16. yüzyıl sonu ve 17. yüzyıl başlarında Osmanlı Devleti’nin Bağdat eyaletinde ortaya çıkmıştır. III. Mehmed (1595-1603) döneminde başlayan silsilenâme üretimlerinin I. Ahmed (1603-1617) dönemine kadar devam ettiği, günümüze ulaşan nüshalardan anlaşılmaktadır. İslam silsile geleneğinin önceki örneklerine göre kurgu ve tasarım açısından ileride olan bu üretimler, başlamasının ardından 15-20 yıl gibi bir süre içerisinde sonlandırılmıştır. Resimli hanedan silsilenâmeleri, 17. yüzyılın son çeyreğinde Musavvir Hüseyin’in resimlediği bir grup silsilenâmelerle yeniden canlandırılmıştır. Bu eserlerden ikisinin Bağdat tasarım modeline göre hazırlanmış olması, Bağdat tasarım modelinin etkisinin devam ettiğini göstermektedir. Osmanlılarda resimli silsile geleneği sonraki yüzyıllarda, portrecilik bağlamında gelişim göstermiştir. Musavvir Hüseyin’in öğrencisi Levnî’nin (ö. 1732) 18. yüzyılda hazırlamış olduğu Osmanlı padişahlarının portre dizileri ile 18 ve 19. yüzyıllarda yapılan yağlı boya soyağaçları tabloları resimli silsile geleneğinin etkilerinin devam ettiğini kanıtlamaktadır. Bu tezde, 16. yüzyıl sonu ve 17. yüzyıl başlarında Osmanlı Devleti’nin Bağdat eyaletinde hazırlanan 12 silsilenâme nüshası ile Musavvir Hüseyin’in resimlediği 4 silsilenâme nüshası kurgu ve tasarım açısından çözümlenmiştir. Eserlerde yer alan portrelerin üslup özellikleri incelenmiş ve ikonografik açıdan değerlendirilmiştir. Tezin temelini oluşturan bu eserlerin yanı sıra silsile kavramının bir gelenek olduğu ortaya konulmuş ve gelenek içerisinde öne çıkan kavramlar terminolojik bir analize tabi tutulmuştur. Silsile geleneğinin yazılı örnekleri tarihsel biçimde sınıflandırılarak ele alınmış ve Osmanlı silsile geleneği aydınlatılmaya çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Minyatür, Silsile, Şecere, Silsilenâme, Osmanlı Silsile Geleneği, Yusuf b. Abdüllatif, Zübde-i Târih
The Ottoman illustrated dynastic genealogies belong to a group of manuscripts which are to be evaluated among the historical works. These works dealing with the Ottoman dynasty within a classified world history have been designed in a schematical way. Beginning from the prophet Adam, who is thought to be the forefather of the mankind, the names or the portraits of the prophets, ancient Turkish and Persian rulers and members of several dynasties have been written or depicted in the circles of the scheme. Although the dynastic genealogies have shown improvement during the age of Suleyman the Magnificent, the first schematical examples came into being in the Baghdad province of the Ottoman Empire at the end of the 16th and the beginning of the 17th centuries. The extant copies of these works show that the production of genealogies began during the reign of Mehmed III (1595-1603) and lasted until the period of Ahmed I (1603-1617). These genealogies which were more advanced than the former examples of Islamic genealogy tradition, have been terminated in 15-20 years after their onset. Illustrated Ottoman dynastic genealogies have been reinstated once again by a group of genealogies illustrated by Musavvir Hüseyin during the last quarter of the 17th century. The fact that two of these works have been designed according to the model of Baghdad genealogies, indicate the continuation of their influence. The Ottoman tradition of illustrated genealogies show improvement in the context of Ottoman Sultan’s portraiture during the following centuries. The series of sultan portraits dating to the 18th century, made by Levnȋ (d. 1732) who was the student of Musavvir Hüseyin and the oil painted genealogical trees of the Ottoman Sultans dating to 18th and 19th centuries, prove that the influence of this tradition continued. In this thesis, 12 copies of genealogies prepared in the Baghdad province of the Ottoman Empire at the end of the 16th and the beginning of the 17th centuries, as well as the 4 copies of genealogies illustrated by Musavvir Hüseyin, have been analized in the context of their composing and designing features. The portraits in these works have also been examined and evaluated with their stylistic and iconographic pecularities. In addition to these works which build the main theme of the thesis, it has been tried to clarify that the genealogical conception was a tradition in the Islamic history writing, analizing the outstanding terms of this tradition. The written examples of Islamic genealogy tradition have also been discussed and classified historically in order to enlighten the Ottoman genealogy tradition. Key Words: Miniature, Genealogy, Genealogical Tree, Silsilenâme, Ottoman genealogical tradition, Yusuf b. Abdüllatif, Zübde-i târih

Download: Click here