ABDÜRRAHÎM-i HÂRİZMÎ

XV. yüzyılda İran’da yaşayan şair ve hattat.

Müellif:

Şîraz’da doğdu ve orada yetişti. Doğum tarihi belli değildir. Nesta‘lik hattının öncüsü kabul edilen Abdurrahman-ı Hârizmî’nin oğlu, hattat ve şair Abdülkerim’in kardeşidir. Hattı babasından öğrendi. Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan’ın oğlu Halil’in Şîraz’da vali olarak bulunduğu yıllarda kurduğu Şîraz nakışhânesinde çalıştı. Bu yıllarda yazdığı eserlerde Sultânî imzasını kullandı. Halil’in vefatından sonra kardeşiyle birlikte, Sultan Ya‘kūb’un Tebriz Sarayı’nda açtığı nakışhâneye girdi. Sanattaki mahareti sebebiyle kısa zamanda kendisini sultana sevdirdi. Bu yıllarda onun musâhibi ve hattatı olarak tanındı. Ya‘kūb tarafından kendisine “can dostum” anlamına gelen Enîsî mahlası verildi. Şiirlerinde bu mahlası, yazılarında ise Ya‘kūbî nisbesini imza olarak kullandı. Ya‘kūb’un ölümünden sonra oğlu Rüstem’in de iltifatlarına mazhar olan Abdürrahim’in bu devrede yazdığı yazılarında Rüstemî imzası görülür. Akkoyunlular’dan üç padişahın yanında çalıştığı için Akkoyunlu hattatı olarak tanınmıştır.

Yazıda babasının üslûbunu devam ettirerek bu tavrı Batı İran’da yaymıştır. Bu üslûpta harfler Doğu İran nesta‘lik harflerine göre daha iricedir. Yazıları, imzasız ayırt edilemeyecek kadar kardeşininkine benzerlik gösterirse de Abdürrahim’in hattı daha makbul, yumuşak ve özentisiz kabul edilmektedir. Hârizmîler’in hattaki üslûpları, çağdaşları Sultan Ali Meşhedî’den üstün görülür. Ali Şîr Nevâî, onu kardeşinden sonra yazıda eşsiz bir üstat olarak kabul eder. Talebeleri arasında Mîr Adud-ı Buhârâî, Molla Ali Sultan, Esedullāh-ı Kirmânî, Muhammed-i Kirmânî gibi meşhur hattatlar bulunmaktadır.

Ahlâklı, faziletli, bilgili bir kişi olan Abdürrahim, aynı zamanda iyi bir şair kabul edilmektedir. Farsça şiirleri bir divan halinde toplanmıştır. 899 (1493-94) tarihli kendi hattıyla yazılmış bir nüshayı Akkoyunlu emîrlerinden Emîr Muhammed’e ithaf etmiştir (bk. Mehdî Beyânî, II, 386). Kaleminden çıkmış eserlerin büyük bir kısmı İstanbul kütüphanelerinde bulunmaktadır. Bunlar arasında, 879 (1474-75) tarih ve Sultânî imzalı Münteḫabât-ı Ġazeliyyât (Süleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 3946), değişik tarih ve yerlerde yazılmış, muhtelif şekillerde imzalı altmış dokuz kıta Muraḳḳaʿ (Türk ve İslâm Eserleri Müzesi), içinde kendi şiirlerinden de parçalar bulunan 884 (1479-80) tarihli Münteḫabât-ı Eşʿâr-ı Fârisî (İÜ Ktp.), 880 (1475-76) ve 886 (1481-82) tarihli ve Sultânî, Rüstemî imzalı Ḫamse-i Niẓâmî (Topkapı Sarayı Müzesi Ktp., Hazine, nr. 762) en önemli örneklerdir. Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi’nde daha başka eserleri de vardır (Hazine, nr. 2153, 2160). Bazı eserleri ise İran, Mısır (Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye, Edeb Türkî, nr. 68) ve Viyana’da (Millî Ktp.) bulunmaktadır.


BİBLİYOGRAFYA

, s. 56-57.

, s. 57-58.

, II, 384-388.

Habîbullah Fezâilî, Aṭlas-ı Ḫaṭ, İsfahan 1391, s. 460.

, nr. 412.

Filiz Çağman – Zeren Tanındı, Topkapı Sarayı Müzesi İslâm Minyatürleri, İstanbul 1979, s. 28, 30.

P. P. Soucek, “ʿAbd-al-Raḥīm Ḵvārazmī”, , I, 143.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1988 yılında İstanbul’da basılan 1. cildinde, 290-291 numaralı sayfalarda yer almıştır.