Ahsen Batur. Kürdoloji yalanları (2011)

Title:Kürdoloji yalanları
Author:D. Ahsen Batur
Translator:
Editor:Tashih ve redaksiyon: Mehmet Efendioğlu
Language:Turkish
Series:Selenge yayınları no: 60, Tarih serisi: 48
Place:İstanbul
Publisher:Selenge yayınları
Year:2011
Pages:470
ISBN:9758839802, 9789758839803
File:PDF, 23.8 MB
Download:Removed at the request of the copyright holder

D. Ahsen Batur. Kürdoloji yalanları. Tashih ve redaksiyon: Mehmet Efendioğlu; Seri: Selenge yayınları no: 60, Tarih serisi no. 48. İstanbul: Selenge yayınları, 2011, 470 s. ISBN 9789758839803

Her halkın, her devletin resmi tarih tezleri bazı abartı ve çarpıtmalardan nasibini almıştır. Devlet kuramamış, devleti olmamış halkların tarihlerinde ise abartı ve çarpıtmalar birbirine ulanır gider. Hayali coğrafya, hayali devlet, hayali vatan, hayali sanatla ilgili uydurma ve abartılan, o halkla hiç ilgisi olmayan ve etnik mensubiyeti kesinlik kazanmamış önemli tarihi şahısların sahiplenilmesi, genellikle devlet sahibi olamamış, çoğu küçük halkların sınır tanımaz, uçuk fantazyalarındandır.

Kürd tarihi olarak ellerde dolaşan, çoğu siyasî Kürdçüler, bir kısmı da suyu bulandırmak isteyen yabancı bilim adamları ve şartlatanlar tarafından sağlam temeller üzerine oturtulmadan yazılmış tarih kitapları, Kürd gençleri arasında rağbet görmekte; fakat bunların hiçbirisi o kitaplarda anlatılanların doğru mu yalan mı olduğunu anlayabilmesini sağlayacak bir mihenk taşına sahip bulunmamaktadır.

Yalan üzerine kurulmuş, “inanmazsan git rahmetliye sor!” mantığıyla oluşturulan, ideolojik ve militan zihniyetle yazılan tarih kitaplarıyla yetişen bir nesil, önünde sonunda tezatlar labirentinin içinde kaybolmaya mahkumdur.

“Adem ve Havva Adıgece (Çerkesce) konuşuyorlardı; aksi ispat edilinceye kadar bu tez geçerlidir” diyen bir fanatikle, “geçmişte bu bölgede yaşamış, etnik mensubiyeti açıkça belirlenmemiş tüm halkları Kürd kabul ediyorum!” diyen bir sözde tarihçi arasında fark yoktur.

Rus tarihçisi L.N. Gumilev’in dediği gibi “bir halkın tarihini biraz da onun düşmanlarının yazdıklarına bakarak okumak gerekir.”

Belgesiz tarihçilik, kendi kendini aldatmanın en kestirme yoludur…