Amil Jafarzade. Azerbaycan Halk Cümhuriyeti ve Osmanlı Devleti arasındaki ilişkiler. Yüksek lisans tezi (2022)

Title:Azerbaycan Halk Cümhuriyeti ve Osmanlı Devleti arasındaki ilişkiler=Relations between the People’s Republic of Azerbaijan and the Ottoman State. Yüksek lisans tezi
Author:Amil Jafarzade
Translator:
Editor:Tez danışmanı: Mehmet Ali Bolat
Language:Turkish
Series:
Place:İstanbul
Publisher:İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
Year:2022
Pages:XIV, 167
ISBN:
File:PDF, 2.15 MB
Download:Click here

Amil Jafarzade. Azerbaycan Halk Cümhuriyeti ve Osmanlı Devleti arasındaki ilişkiler. Yüksek lisans tezi. İstanbul: İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2022, XIV+167 s.

Özet

18. yüzyılın başlarında Rus Çarlığı’nın işgaline uğrayan Azerbaycan’da, II. Aleksandr’ın 1860’lı yıllarda başlattığı reformlarla birlikte kazanılan basın özgürlüğü, ülkenin aydınları arasında ulus devlet düşüncesinin hızla yayılmasına sebep olmuştur. 1905’teki devrim sonrası Rusya’da kurulan meşruti idarenin sağladığı kısmi özgürlüklerden faydalanan Azerbaycan liderleri farklı siyasi fırkalar kurmuşlardır. Bunlardan en önemlisi, Mehmed Emin Resulzade başkanlığında 1911’de kurulan milliyetçi Müsavat Partisi olmuştur. I. Dünya Savaşı’ndan mağlubiyetle ayrılan Rusya’da Şubat ve Ekim Devrimleri sonrasında Geçici Hükümet kurulurken ve daha sonra da Bolşevikler iktidara gelirken aynı esnada Tiflis’te de bölgedeki üç milli unsurun (Gürcüler, Ermeniler ve Azerbaycanlılar) temsil edildiği Mavera-yı Kafkas hükümeti kurulmuş, bu yeni siyasi oluşumda
Azerbaycanlıları Müsavat Partisi temsil etmiştir. Lakin federasyon şeklinde kurulan bu hükümet, Rusya’nın I. Dünya Savaşı’ndaki rakibi Osmanlı Devleti’nin Kafkaslardaki askeri harekatları sonucu 28 Mayıs 1918’de üç ayrı milli devlete bölünmüştür. Bu yeni milli devletlerden biri de Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’dir.

Azerbaycan Halk Cumhuriyeti, Osmanlı Devleti ile dostane ilişkiler tesis etmiş ve 4 Haziran 1918’de imzalanan Batum Antlaşması gereğince İngiliz güçleri ile Ermeni ve Bolşevik çetelerin işgaline karşı Osmanlı hükümetinden askeri yardım almıştır. Kendi topraklarında siyasi otoritesini kuramamış Azerbaycan hükümeti, Osmanlı Devleti tarafından yeni oluşturulmuş ve başında Nuri Paşa’nın (Killigil) durduğu Kafkas İslam Ordusu’nun yardımıyla, en son 14 Eylül 1918’de Bakü’yü ele geçirerek, Azerbaycan topraklarını Bolşevik, Ermeni ve İngiliz unsurlarından temizlemeyi başarmıştır.

30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Mütarekesi sonrası I. Dünya Savaşı’ndan yenik ayrılan Osmanlı Devleti, Azerbaycan topraklarından çekilmek zorunda kalmıştır. Bu çekilme sürecinde, Azerbaycan halkını Ermeni çetelerin insafına terk etmek istemeyen Osmanlı ordu birlikleri, İstanbul’dan gelen emirlere uymayıp Azerbaycan halkına silah ve mühimmat yardımı yapmışlardır. Daha sonra, Osmanlı ordusunun tahliye ettiği Azerbaycan’a İngiliz güçleri gelmiş ve 1919-1920 yıllarında iki ülkenin ilişkilerini sınırlamıştır. Bu süreç, 28 Nisan 1920’de Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nin Sovyet işgaline uğramasına kadar devam etmiştir.

Bu çalışma I. Dünya Savaşı’nın getirdiği yıkım sonrası, kardeşlik duygularıyla sırtsırta mücadele eden, daha sonra ise kendi istikballeri için İtilaf Devletleri ile iyi geçinmek zorunda kalan Azerbaycan Cumhuriyeti ve Osmanlı Devleti’nin ilişkilerini askeri, sosyal, ekonomi, siyasi ve diplomatik açıdan inceleyecektir.

Anahtar Kelimeler: Müsavat Partisi, Birinci Dünya Savaşı, Azerbaycan, Osmanlı İmparatorluğu, Kafkas İslam Ordusu, Nuri Paşa, Mondros Mütarekesi.

Abstract

Azerbaijan, which was exposed to the occupation of the Russian Tsardom at the beginning of the 18th century, achieved press freedom as a result of the reforms initiated by Alexander II in the 1860s. Subsequently, the intellectuals of Azerbaijan were influenced by the nation-state idea, which had a significant impact on the world during the 19th century and started to take steps toward this approach. Thereon, after the Russian Revolution in 1905, the leaders of Azerbaijan, who took advantage of the political freedoms that took place all over Russia, formed a series of political factions. The most influential of these was the Musavat Party, which was based on the ideology of national consensus in 1911, under the chairpersonship of Mehmed Emin Resulzade. This highly-supported party became a part of the three national elements (Georgians, Armenians and Azerbaijanis) in the region of the Trans-Caucasus Government based in Tbilisi, with the influence of the Republic and later the Bolshevik administration, which emerged after the “February Revolution” and “October Revolution” that shook the Russian Tsardom as a result of its defeat in the ongoing First World War. However, this government, which was established as a federation, surrendered its place to three separate national states on 28 May 1918 as a result of the military operations of the Ottoman Empire, Russia’s rival during the First World War. One of them was the Azerbaijan Democratic Republic.

Before the Azerbaijan Democratic Republic declared its independence, it established relations with the Ottoman Empire and provided its military assistance due to the Batumi Treaty. The Azerbaijani government, which could not establish its political authority in its lands, succeeded in clearing the Azerbaijani lands from Bolshevik, Armenian and British elements with the help of the Caucasian Islamic Army, which was newly formed by the Ottoman Empire and led by Nuri Pasha, on September 14, 1918, with the capture of Baku.

After the Armistice of Mudros was signed on October 30, 1918, the Ottoman Empire, which was defeated in the First World War, had to leave the Azerbaijani lands. It was unacceptable for the Ottoman military to leave the Azerbaijani people to the conscience of the Armenian terrorists during this separation process. For this reason, Ottoman soldiers helped the Azerbaijani people by providing them with weaponry, despite the order from Istanbul. In this process, the British, who replaced the Ottoman Empire in Azerbaijan, invaded the lands of the Ottoman Empire and limited the relations between these two countries in 1919 and 1920. This process continued until the Soviet occupation of the Azerbaijan Democratic Republic on April 28, 1920.

This study will examine the relations between Azerbaijan Democratic Republic and Ottoman Empire, which fought back to back with the feelings of brotherhood after the destruction brought by the First World War, and later had to get along with the Entente Powers for their future in terms of military, social, economic, political and diplomacy.

Keywords: Musavat Party, World War I, Azerbaijan, Ottoman Empire, Caucasian Islamic Army, Nuri Pasha, Armistice of Mudros.