ANADOLU MECMUASI

Cumhuriyet’in ilk yıllarında yayımlanan fikrî, ilmî ve edebî muhtevalı aylık dergi.

Müellif:

Nisan 1340-Mart 1341 (1924-1925) tarihleri arasında on iki sayı çıkan derginin imtiyaz sahibi Mehmed Halid (Bayrı), mesul müdürü ise Haydar Necip’tir. I. Dünya Savaşı’nın ardından imzalanan mütareke ile Türkiye’de mevcut II. Meşrutiyet ideolojileri fiilen iflâs edince, 1920’li yıllarda, bu ideolojilere bir nevi tepki olarak, Anadolu’yu Türk kültür ve medeniyetinin esas kaynağı kabul eden Anadoluculuk adıyla yeni bir fikir akımı doğdu. Başlangıçta Mükrimin Halil (Yinanç) ile Hilmi Ziya (Ülken), Mehmed Halid ve Ziyaeddin Fahri’nin (Fındıkoğlu) öncülüğünde teşekkül eden akımın yayın organı olan Anadolu Mecmuası’nda, Anadolu’yu daha ziyade edebiyat, folklor, kültür, iktisat ve coğrafya açısından ele alıp inceleyen makalelere yer verilmiştir.

Türk milletinin İslâmiyet’i Orta Asya’dan Anadolu’ya gelirken kabul ettiğini ve Anadolu topraklarında yeni bir medeniyet kurduğu düşüncesinde olan Anadolucular, Cumhuriyet’ten sonra yeni Türkiye’ye şekil verecek düşüncenin kaynağını da kültüre dayanan bir Anadoluculuk’ta görmüşlerdir. Fikirlerinin hareket noktasını ise 1071 Malazgirt Zaferi’nden sonra Türkler’in Anadolu’da yepyeni bir medeniyet kurdukları düşüncesi teşkil etmektedir. Dergide Mükrimin Halil, Hilmi Ziya, Ziyaeddin Fahri, Mehmed Halid, Şehabeddin (Uzluk) gibi yazarların kaleme aldığı inceleme ve araştırma mahiyetindeki makalelerde ısrarla bu fikir işlenmiştir. Aynı fikir, derginin son sayılarında yazar kadrosuna katılan Yahya Kemal tarafından da benimsenmiş ve daha sonraki yıllarda savunulmuştur.

Her sayısı dolgun bir muhteva ile çıkan dergide “Anadolu’nun Fethi” (Mükrimin Halil, nr. 4, 5, 6, 7, 8; Temmuz 1340-Teşrînisâni 1340), “Türk Kavminin Muhtelif Milletlere Ayrılması ve Anadolu Vatan ve Milletinin Teşekkülü” (Mükrimin Halil, nr. 9-10-11; Mayıs 1341), “Anadolu Örfü ve Destanlar” (Hilmi Ziya, nr. 1, 2; Nisan 1340-Mayıs 1340), “Anadolu İklimi” (İbrahim Hakkı, nr. 3, 4, 5, 7, 8; Haziran 1340 – Teşrînisâni 1340), “Anadolu’da Dinî Kıyamlar” (Ahmed Refik, nr. 4; Temmuz 1340), “Anadolu Madenleri” (Hâmid Sâdi, nr. 6; Eylül 1340), “Anadolu’da Maarif Nasıl Taammüm Edebilir?” (Mehmed Emin, nr. 2; Mayıs 1340), “Anadolu Kadınlığı” (Ziyaeddin Fahri, nr. 9-10-11, 12; Mayıs 1341-Eylül 1341), “Anadolu Cumhuriyetinin Maarif Mefkûresi” (İrfan Nâbi, nr. 6; Eylül 1340) gibi makalelerde tarihî, edebî ve diğer bazı sosyal meseleler değişik açılardan ele alınıp incelenmiştir. Başlangıçtaki kültür Anadoluculuğu bir süre sonra siyasî bir şekil almaya başlayınca grup dağılmış ve derginin yayımı da sona ermiştir. Ancak dergi yazarlarından Mükrimin Halil, Hilmi Ziya, Mehmed Halid, Ziyaeddin Fahri ve Faruk Nafiz gibi bazı isimlerin sonraki yıllarda da Anadoluculuk fikri istikametinde eserler verdikleri görülmektedir. Derginin yazar kadrosunda ayrıca şu isimler de bulunmaktadır: Rauf Yektâ, Mehmed Emin (Erişirgil), Necip Âsım, Feridun Nafiz (Uzluk), Haydar Necip, Reşad Şemseddin (Sirer), Hasan Cemil (Tankut), Sadri Edhem. Bunun yanında Necip Fazıl, Ali Mümtaz (Arolat), İsmail Nâmi, Ahmet Hamdi (Tanpınar), Faruk Nafiz, Ömer Bedreddin (Uşaklı), Kemal Ahmed, Ali Hikmet, Orhan Rıza, Mehmed Faruk (Gürtunca) ve Hüseyin Kemal de derginin şair kadrosunu meydana getirmişlerdir.


BİBLİYOGRAFYA

Hilmi Ziya Ülken, Türkiye’de Çağdaş Düşünce Tarihi, Konya 1966, s. 796-800.

, s. 19-20.

Mehmet Kaplan, “Anadolu Mecmuası”, , I, 134.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1991 yılında İstanbul’da basılan 3. cildinde, 144-145 numaralı sayfalarda yer almıştır.