Anadolu’nun ilk yazılı kaynaklarına göre (Asur ticaret kolonileri devri) Anadolu’da sosyal yaşam

Tez KünyeDurumu
Anadolu’nun ilk yazılı kaynaklarına göre (Asur ticaret kolonileri devri) Anadolu’da sosyal yaşam / Social life in Anatolia, according to the first written sources of Anatolia (The age of Assyrian trade colonies)
Yazar:SUAT ACAR
Danışman: DOÇ. DR. SALİH ÇEÇEN
Yer Bilgisi: Gazi Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Eskiçağ Tarihi Ana Bilim Dalı / Eskiçağ Tarihi Bilim Dalı
Konu:Eski Çağ Dilleri ve Kültürleri = Ancient Linguistics and Cultures ; Sosyoloji = Sociology ; Tarih = History
Dizin:Asurlular = Assyrians ; Eski Çağ tarihi = Old Age history ; Sosyal hayat = Social life
Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
1998
127 s.
ÖZET M.Ö. 2000’li yıllarda, Güney Mezopotamya’daki Babil’de olduğu gibi, Kuzey Mezopotamya’daki Asur’da mülkiyet anlayışı değişmiş, Sümerliler’in eski devlet mülkiyet sistemi yerine şahsi mülkiyet sistemi hakim görüş halini almıştır. Bu gelişmenin neticesi olarak, Asur devleti ve halkı süratle kalkınmıştır, dışarı açılma ihtiyacı duymuştur. Alış-veriş şartları bakımından Anadolu en müsait pazar sayıldığı için 1900’lü yıllarda Anadolu’da Asur Ticaret Kolonileri kurulmuştur. Asurlular’ın Anadolu’daki merkezleri Kültepe (Kaniş Karumu)’dir. Kültepe Kayseri’nin 22 km. kuzeydoğusunda yer alır. Kültepe ile ilgili ilk çalışmalar 1893 yılında yabancı ilim adamlarınca başlatıldı. Asur Ticaret Kolonileri Çağı Kültepe’nin (Kaniş Karumu’nun) II. ve Ib tabakalarını kapsar. Bu çağ M.Ö.( +-)1970’lerde Asur Kralı İlişuma’nın krallığında başlamıştır. II. Tabaka büyük bir yangınla sona ermiştir. Bundan 30-40 yıl sonra tüccarlar tekrar Kültepe’ye yerleşmişler ve Ib tabakasında yaklaşık 50 yıl ticaretle uğraşmışlardır. Ib tabakası M.Ö.(+-) 1750 yıllarına kadar sürmüştür. Anadolu’nun güvenilir ve Asur’a yakın olması Asurlu tüccarların burada ticaret yapmalarına sebep olmuştur. Kolonilerin merkezi Kaniş olmuştur. Karum ve wabartum adı verilen diğer şubeler, en büyük karum olan bu merkeze bağlanmışlardır. Asurlu tüccarlar Anadolu’ya ayna, tarak gibi süs eşyası, çeşitli kumaşlar ve kalaya kadar çeşitli eşyayı Anadolu’ya getirip, bunların karşılığında Anadolu’dan kıymetli taşları, madenleri; altın, gümüş ve bakırı Asur’a taşımışlardır.Asur ticaret Kolonileri Çağı’nda Anadolu’da şehir krallıkları vardı. Şehirlerin başında “ruba’um rabi’um veya rubatum denilen kadın beyler vardı. Bunların dışında ruba’um adı verilen ve ruba’um rabi’um’a bağlı olan krallar vardı. Yerli beyler Asurlu tüccarların Anadolu’da ticaret yapmalarına karşılık çeşitli vergiler alıyorlardı. Kumaşlar üzerinden %5, kalaydan %2 v.b. Ayrıca getirilen maldan sarayın istediği kadar satın alma hakkı vardı. Kalan mallar Anadolu pazarında satılıyordu. Yerli beyler ile tüccarlar arasında yapılan antlaşmalar vardı ve ticaret bu antlaşmalara göre yapılıyordu. Yerli beyler kaçakçılık yapan tüccarları hapse atabiliyor, mallarını da ellerinden alabiliyorlardı. Yani Asurlular’ın Anadolu’da ticaret yapabilmeleri ancak yerli beylerin iznine bağlı idi. Çivi yazısını Asurlular’dan öğrenen yerliler kendi aralarında çivi yazısıyla haberleşmekteydiler. Evlenen erkeğin karısı kendisine çocuk doğuramadığı taktirde, erkek başka bir kadınla evlenme hakkına sahipti, Fakat önceki eşine karşı da sorumlu idi. Çocuğu olmayan ve çocuğu olupta çocuğuna eş arayan aileler evlatlık alabilmekteydiler. Nişanlanma durumunda kızın ailesi nişanlanan erkeğin ‘nişanlı olduğunu’ gösterir bel kemeri hediye etmekteydi. Boşanma durumunda çocuklar genel olarak erkeğin yanında kalırlardı. Erkeğin evlenmesindeki temel amaç ev işlerinin görülmesi ve çocuk sahibi olmak idi. Boşanma durumunda erkek kadının zor durumda kalmaması için kadına beli miktarda ‘boşanma parası'(nafaka) ödemekteydi. Yeni evlenen gençlerin kendilerine ev açabilmeleri ve ayrı oturabilmeleri için ebeveynlerinden izin almaları gerekirdi. Ebeveynler çocuklarını kendilerine iyi davranmadıkları taktirde, yargıçların kararıyla, mirastan yoksun bırakabilmekteydiler.
EXTRACK During the years of B.C.2000, as it was the case in Babylon in South Mesopotamia, the property understanding (i.e.concept) in Assyria in North Mesopotamia was altered, and instead of the former state property system became effective. As a result of this development, the State of Assyria and the commen people there made a guick progress, and they felt a need for making contacts with respect to its trading provisions, Assyria Trading Colonies were established in Anatolia during the years of 1900. The center of the Assyrias in Anatolia is Kultepe (Kanis Karumu). Kultepe is positioned 22 km northeast to Kayseri. First research activities related to Kultepe took place by the foreign researchers in 1 893. The period of the Assyrian Trading Colonies comprises the II. and lb layer of Kultepe (Kanis Karumu).This period started with the Kingdom of Assyrian King llishuma in B.C.(+-) 1970’s. Ilnd layer came to end with an awful fire. After 30-40 years, merchants settled in Kultepe again, and dealed with trading for almost 50 years during the lb layer, lb layer continued until B.C.(+-) 1750’s. The closeness of Anatolia to Assyria and its reliability caused the Assyrian merchants to deal with trading there. Dhe center of the colonies was Kanis. Other branchs named as Karum and Wabartum were connected to this center which was the biggest karum.The Assyrian merchants brought goods like mirrors or combs, various cloths and tin to Anatolia, and in response to these, they took precious stones, minerals, gold, silver and copper to Assyria.IV There were city kingdoms in Anatolia during the Assyrian trading colonies’ period. Women rulers were present, called as ruba’um rabi’um or rubatum as the heads of those cities. In addition to those, there were kings present, named as ruba’um, depended upon the ruba’um rabi’um. Local rulers took taxes from the Assyrian merchants, againts their trading activities in Anatolia. Taxes taken were 5% from cloths, 3% from tin etc. Besides the palace had a right to purchase from those goods as they wished. The rest of those goods were sold at the market of Anatolia. There were agreements arranged between the local rulers and merchants, and trading were performed according to these agreements. The local rulers had the right to imprison those merchants who smuggled, and they also were able to sequestrate their goods. That is to say that the trading possibility of the Assyrians was dependent upon the permission taken from the local rulers. The natives who learned the nail script from the Assyrians were communicating between their selves. If the married woman were not able to have a child, then her husband had the right to marry another woman. But he was also responsible to his former wife. Those families having not a child or having a child, but looking for a spouse for their child, were able to adopt a child. In case of engagement, the virgin’s family gave a ‘belt’ as a gift to the man candidate, indicating that he was engaged from now on. In case of divorcement, children were generally given to the man. The basic aim for getting married for the man was related to carrying out the house work and having a child. In case of divorcement, men paid a certain amount of money (alimoney) to women to ease her life. Youngs had to take permission from their parents to set up a house and to move there. When childen’s behaviours againts parents were notpositive, the parents were able not to leave them an inheritance, through the decision of the judge.

Download: Click here