ANGLİKAN KİLİSESİNE CEVAP

Mısırlı âlim Abdülaziz Çâvîş’in (ö. 1929) Anglikan Kilisesi’nin sorularına cevap olarak yazdığı eserin Türkçe tercümesi.

Müellif:

Eserin aslı Ecvibetî fi’l-İslâm ʿan esʾileti’l-Kenîseti’l-Ancîlîkâniyye adıyla Arapça olarak yazılmış, “Tedkīkat ve Te’lîfât-ı İslâmiyye Hey’eti” neşriyatı arasında Evkāf-ı İslâmiyye Matbaası’nda doksan altı sayfalık bir kitap halinde basılmıştır (İstanbul 1339). Daha sonra Mehmed Âkif (Ersoy) tarafından Anglikan Kilisesine Cevap başlığıyla Türkçe’ye çevrilerek Evkaf Matbaası’nca 290 sayfalık küçük boy bir kitap halinde yayımlanmıştır (1342). Süleyman Ateş tarafından sadeleştirilen eser, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları arasında çeşitli tarihlerde basılmıştır (1974, 1975, 1979, 1985, 1987).

Eserin kaleme alınmasının sebebi, 1916’da İngiliz Anglikan Kilisesi’nin İstanbul’daki şeyhülislâmlık makamına Londra’dan gönderdiği mektuptur. Bu mektupta, İslâm dininin ruhu, mahiyeti, doğuşundan beri medenî hayat ve insan düşüncesi üzerinde ne gibi tesirler yaptığı, zamanın çeşitli bunalımlarını nasıl çözümlediği, tarihin akışı içinde ortaya çıkan ve toplumları olumlu veya olumsuz şekilde etkileyen siyasî ve mânevî güçler karşısındaki tavrının ne olduğu gibi hususlarla ilgili sorular yer almaktaydı. Şeyhülislâmlık konuyu Dârü’l-hikmeti’l-İslâmiyye kuruluna gönderdi. Daha önce aynı konuda İsmail Hakkı İzmirli tarafından bir risâle hazırlanmıştı. Bu risâle, Abdülaziz Çâvîş’in başkanlığını yaptığı adı geçen kurul tarafından incelendi ve pek az bir değişiklikle yayımına karar verildi. Ancak Şer‘iyye vekili Hoca Vehbi Efendi, daha özlü ve diğer dillere kolaylıkla çevrilebilecek tarzda ikinci bir eserin yazılmasını Abdülaziz Çâvîş’ten istedi. Bu teklifi kabul eden müellif, hazırladığı eserde soruları cevaplandırmakla yetindi; ayrıca konuların anlaşılmasını kolaylaştırmak üzere kitaba bir de giriş yazdı.

Eser, genel olarak İslâm dininin inanç, ibadet, ahlâk, siyaset, adalet, ilim ve medeniyet bakımından ne gibi yenilikler getirdiğini, insanlığın fikrî seviyesini nerelere kadar yükselttiğini, insan hakları ve özellikle kadınlara ne gibi haklar kazandırdığını ele almakta, böylece İslâm’ın bir portresini çizmektedir. Gaye, adı geçen kilisenin sorularını cevaplandırmak olduğu için tafsilâta yer vermeden İslâm hakkında genel bir fikir verilmesine dikkat edilmiştir.

Müellif, eserin yarısına yakın kısmını oluşturan muhtevalı giriş kısmında, daha sonra ele alacağı konulara zemin hazırlamak üzere belli başlı dinlerin ortaya çıkışını, peygamber ve önderlerinin yetiştikleri ortamı, başarılarını, bu arada Hz. Muhammed’in bunlar arasındaki seçkin yerini ayrıntılı bir şekilde anlatmaktadır. Girişin devamında, dinin esaslarına inanma konusunda aklın değeri, ferdî sorumluluk ve vicdan hürriyeti, kimsenin başkasının suçunu yüklenemeyeceği, İslâm’ın hedeflerinden birisinin de barış ve güvenliğin sağlanması olduğu, İslâm’ın teklif ve hükümlerinin her zümre ve tabakaya adalet ilkeleri içinde tevcih edildiği, İslâm’da ruh ile bedene, dünya ile âhirete dengeli bir şekilde önem verildiği, vicdanlara ancak takvâ ve yüce Allah’ın murakabesi inancının yön verebileceği, İslâm davetinin cihanşümul oluşu, İslâm’daki tanrı kavramının özellikleri, İslâm’ın bütün kitap ve peygamberlere inanmayı gerekli gördüğü, İslâm’da kişinin irade hürriyeti bulunduğu, İslâm’ın kardeşlik, eşitlik, birlik ve beraberliğe ne kadar önem verdiği üzerinde durulmaktadır.

Abdülaziz Çâvîş, bu genel bilgilerden sonra soruların cevaplarına geçmekte ve ilk sorunun cevabı olarak İslâm dininin özündeki tevhid ve doğruluğu ele almaktadır. Daha sonra ibadetlere yer vermekte, namaz, oruç, hac ve zekât üzerinde durmaktadır. Bu arada beden temizliği, İslâmî siyasetin temeli olan adalet ve meşveret ilkelerini de ele almaktadır.

“Müslümanlık Fikir ve Hayata Neler Bahşetti” başlığı altında ise yazar İslâm’ın medenî, siyasî ve içtimaî öğretilerinden, müslümanların bilim ve sanata katkılarından söz etmektedir. Kadının dindeki yeri, yaratılışı, medenî haklarının gelişmesi, mülkiyet, miras ve tasarruf hukuku konuları üzerinde de duran müellif İslâm’daki üstün ahlâk ve edeple ilgili hususları âyetlerle açıklayarak kitabını bitirmektedir.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1991 yılında İstanbul’da basılan 3. cildinde, 197-198 numaralı sayfalarda yer almıştır.