ÂSIM b. ALİ

Ebü’l-Hüseyn (Ebü’l-Hasen) Âsım b. Alî b. Âsım el-Vâsıtî et-Teymî (ö. 221/836)

Hadis hâfızı.

Müellif:

Hayatı hakkında fazla bilgi yoktur. En çok faydalandığı hocası Şu‘be b. Haccâc başta olmak üzere babası Ali b. Âsım, İkrime b. Ammâr, İbn Ebû Zi’b ve Leys b. Sa‘d gibi muhaddislerden hadis okudu. Kendisine de Ahmed b. Hanbel, Buhârî, Ebû Hâtim er-Râzî, İbrâhim el-Harbî gibi şöhretli muhaddisler talebelik etti. Babasından başka amcası Osman b. Âsım, diğer amcasının oğlu Ömer b. Affân b. Âsım ve kendi kardeşi Hasan b. Ali de hadis rivayetiyle meşgul oldukları için hadis tahsiline elverişli bir ortamda yetişti. Babasının rivayetleri bir hayli tenkide uğradığı halde, başta Ahmed b. Hanbel olmak üzere münekkitler onun rivayetlerini babasınınkilerden daha az hatalı bulmuşlardır. Her ne kadar Yahyâ b. Maîn’in onun hakkında “yalancı oğlu yalancı” dediği nakledilmekte ise de öte yandan, “Âsım insanların efendisidir; zira hadis meclisinde 30.000 talebesi var” diye onu övdüğüne dair de rivayetler mevcuttur. Müsamahasız tenkitçilerden olan İbn Adî bile Âsım aleyhindeki rivayetleri sayıp döktükten sonra, hocası Şu‘be’den sadece onun naklettiği üç hadis dışındaki rivayetlerinde herhangi bir mahzur görmediğini söylemiştir. Ahmed b. Hanbel, Ebû Hâtim er-Râzî ve İclî onun hadislerinin sahih, kendisinin de doğru sözlü ve güvenilir bir muhaddis olduğunu ifade etmişlerdir. Nitekim Buhârî yedi hadisini Câmiʿu’ṣ-ṣaḥîḥ’ine almış, ayrıca Ebû Dâvûd ile İbn Mâce de bazı hadislerine sünenlerinde yer vermişlerdir. Âsım b. Ali Bağdat’ta Rusâfe Camii’nde hadis okutmaya başladığı zaman çevresinde büyük kalabalıklar oluştu. Cami talebelerine ve cemaatine kâfi gelmeyince dersler çevredeki geniş hurma bahçelerinde devam etti. Onu dinleyenlerin sayısı Halife Mu‘tasım’ın emri üzerine tesbit edilmeye çalışılmış ve bu topluluğun 120.000 (, IX, 263) veya 160.000 (İbn Hacer, Fetḥu’l-bârî, II, 166) kişi olduğu tahmin edilmiştir.

O devirde müslümanların büyük sıkıntılar çekmesine sebep olan mihne olayında âlimlere yapılan işkenceler Âsım b. Ali’yi çok öfkelendirmiş, halifenin bu tutumunun zulüm olduğunu açıkça söylemiştir. Hatta bir ara, “Benimle şu adamın (halifenin) yanına gidip bu meseleyi konuşacak kimse yok mu?” diye etrafındakilere sormuş, fakat hiç kimse onunla saraya gitmeye cesaret edememiştir. Bu sıralarda Âsım’ın Vâsıt’ta bulunan iki kızından gelen bir mektup çocuklarının da kendisi gibi cesur olduğunu göstermektedir. Mektuplarında, Ahmed b. Hanbel’in “Kur’an mahlûktur” demeye zorlandığını ve hatta bu sebeple kamçılandığını haber aldıklarını söyleyen kızları, babalarının ölüm haberini almayı onun halifeye boyun eğdiğini duymaya tercih edeceklerini yazmaktaydılar.

Âsım b. Ali, 15 Receb 221 (4 Temmuz 836) Pazartesi günü Vâsıt’ta vefat etmiştir.


BİBLİYOGRAFYA

, VII, 316.

, VI, 491-492.

, VI, 348.

, V, 1875-1876.

, XII, 247-250.

, IX, 262-265.

a.mlf., Teẕkiretü’l-ḥuffâẓ, I, 397-398.

a.mlf., Mîzânü’l-iʿtidâl, II, 354-355.

İbn Hacer, Fetḥu’l-bârî, II, 166.

a.mlf., Tehẕîbü’t-Tehẕîb, V, 49-51.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1991 yılında İstanbul’da basılan 3. cildinde, 475 numaralı sayfada yer almıştır.