Association the level of hepcidin, iron status, oxidative stress with inflammatory biomarkers in chronic renal disease hemodialysis patients

Tez KünyeDurumu
Association the level of hepcidin, iron status, oxidative stress with inflammatory biomarkers in chronic renal disease hemodialysis patients / Kronik böbrek hemodiyaliz hastalarında hepsidin düzeyi, demir durumu ve oksidatif stresin inflamatuar biyobelirteçlerle ilişkisinin araştırılması
Yazar:AHMED ATIYAH HADHER HADHER
Danışman: DR. ÖĞR. ÜYESİ REMZİ ORKUN AKGÜN ; DR. ÖĞR. ÜYESİ GORAN QADER OTHMAN
Yer Bilgisi: Çankırı Karatekin Üniversitesi / Fen Bilimleri Enstitüsü / Biyoloji Ana Bilim Dalı
Konu:Biyoloji = Biology
Dizin:
Onaylandı
Yüksek Lisans
İngilizce
2023
84 s.
Kronik böbrek hastalığı (KBH), böbrek fonksiyonlarının bozulması ve çeşitli ilişkili komplikasyonlar ile karakterize edilen önemli bir küresel sağlık sorunu olarak devam etmektedir. Hemodiyaliz, KBH’nin ileri evrelerinin yönetiminde kritik bir tedavi yöntemi haline gelmiştir. Bu alanlardan biri, kronik böbrek hastalığı hemodiyaliz hastalarında hepsidin, demir durumu, oksidatif stres ve enflamatuar belirteçler arasındaki ilişkidir. Çalışmanın amacı, hemodiyaliz hastalarında lipid profili, elektrolitler, CR-protein, IL-6, oksidatif stres ve melatonin gibi parametrelerin ve biyobelirteçlerin ilişkisini ve seviyelerini belirlemekti. Araştırmaya yaşları 35 ile 70 arasında değişen kadın ve erkek toplam 120 gönüllü birey dahil edildi. Bu katılımcılara ait veriler Nisan-Ekim 2021 döneminde Irak’ın Kerkük kentindeki Kerkük Genel Hastanesinde toplandı. Çalışma katılımcıları, iki ana gruba ayrıldı: birinci grupta yer alan 80 hasta birey, 40 birey böbrek yetmezliği tedavisi görenler ve 40 hasta tedavi görmeyenler olarak iki gruba ayrılırken, kontrol olarak hizmet edecek 40 sağlıklı birey ikinci grubu oluşturdu. 80 hasta arasındaki cinsiyet dağılımının incelenmesinin sonuçları, bunların 46’sının (%57,5) erkek ve 34’ünün (%42,5) kadın olduğunu ortaya koydu. Demir açısından bulgular, tedavi görmeyen (145,5 ± 11,51) ve tedavi gören (107,8 ± 9,84) hastalarda kontrol grubundaki seviyelere (89,35 ± 7,2) kıyasla istatistiksel olarak anlamlı bir yükselme olduğunu gösterdi (P

Download: Click here