BECKEM

(ö. 329/941)

X. yüzyılın ilk yarısında Abbâsîler’in hizmetinde bulunan bir Türk kumandanı.

Müellif:

Ebü’l-Hüseyin Beckem, Taberistan’daki Alevî hükümdarlarının kumandanlarından Mâkân b. Kâkî’nin hizmetinde ücretli asker iken temayüz etmiş ve daha sonra Ziyârî Emîri Merdâvic b. Ziyâr’ın maiyetine girmiştir. Merdâvic’in Türkler’den meydana gelen askerî birliklerine karşı kötü davranması üzerine bunlar Beckem’in idaresinde isyan ederek 323’te (935) onu öldürdüler. Bu isyandan sonra artık Taberistan’da kalamayan Beckem yanındaki Türkler’le birlikte Abbâsî halifesinin ordusuna girmek maksadıyla Bağdat’a hareket etti. Fakat halifenin muhafız birlikleri onların Bağdat’a girmesine engel oldular. Bunun üzerine Vâsıt ve Basra Valisi İbn Râiḳ bunları askerî birlikleri arasına aldı ve Beckem’i Türkler ve Deylemliler’den meydana gelen kuvvetli bir ordunun kumandanlığına tayin etti. Bu sebeple kendisine Beckem er-Râikî denilmektedir.

İbn Râiḳ 324 yılı sonlarında (Kasım 936) Halife Râzî-Billâh tarafından emîrü’l-ümerâlığa tayin edildikten sonra Beckem, halifenin disiplinsiz muhafız birlikleri ve Ahvâz Valisi Ebû Abdullah el-Berîdî’ye karşı mücadelesinde onun başyardımcısı oldu ve bu başarıları sebebiyle sâhibü’ş-şurtalığa ve aynı zamanda doğu eyaletleri valiliğine tayin edildi (Şubat 937). İbn Râiḳ’i yenerek Basra’ya girmiş olan Berîdî’yi kuvvetlerinin sayıca az olmasına rağmen mağlûp etmesi Beckem’e büyük bir itibar kazandırdı. Ancak daha sonra Berîdî’nin yardım isteği üzerine Ahvaz’a karşı harekete geçen Büveyhî Meliki Muizzüddevle’ye mağlûp olarak Vâsıt’a çekilmek zorunda kaldı. İbn Râiḳ Ahvaz’ın Büveyhîler’den geri alınması için Beckem’i görevlendirdi ise de o böyle bir harekete girişmedi.

Bu hadiseden sonra Beckem, Emîrü’l-ümerâ İbn Râiḳ’in mevkiini ele geçirmek maksadıyla planlar hazırlamaya başladı. Eski vezir İbn Mukle mallarını müsadere ettirdiği için İbn Râiḳ’e kızıyor ve bundan dolayı da Beckem’i destekliyordu. İbn Mukle Halife Râzî’yi ikna ederek onu da Beckem lehine çevirdi. Beckem birliklerinin aylıklarını almak bahanesiyle Bağdat üzerine yürüdü ve karşısına çıkan İbn Râiḳ’i mağlûp ederek şehre girdi (938). Halife Râzî, bu yenilgiden sonra kaçan İbn Râiḳ’in yerine onu emîrü’l-ümerâlığa tayin etti (938).

Beckem bu göreve gelir gelmez, halifeye ödemekte olduğu vergiyi kesmiş olan Hamdânîler’e mensup Musul Emîri Nâsırüddevle Hasan b. Abdullah’a karşı cephe aldı. 327 yılı başlarında (Kasım 938) halife ile birlikte Musul üzerine yürüdü ve şehri zaptetti. Beckem’in merkezden uzakta olmasından faydalanan İbn Râiḳ Bağdat’ı ele geçirdi. Böylece iki düşman arasında kalan Beckem onlarla anlaşma yoluna gitti ve Tarîku’l-Furât, Diyârımudar, Kınnesrîn ve Avâsım valiliğini İbn Râiḳ’e vererek onu Bağdat’tan ayrılmaya ikna etti.

Beckem Aşağı Irak’ı kontrollerine alan Büveyhîler’in hilâfet merkezini tehdide başlamaları üzerine Ebû Abdullah el-Berîdî ile anlaştı. Berîdî’ye Vâsıt valiliği ile birlikte vezirlik verildi ve Beckem onun Sâre adlı kızıyla evlendi (328/939-40). Bütün bunlara rağmen Berîdî’nin gözü hâlâ emîrü’l-ümerâlıkta idi. Onun bu ihtirasından vazgeçmediğini gören Beckem 328 yılı sonlarında (Eylül 940) kendisini vezirlikten azlettirerek Büveyhîler’e karşı yapacağı seferi tehir edip Vâsıt üzerine yürüdü ve Berîdî tarafından terkedilmiş olan şehre girdi. Müttakī-Lillâh halife olduğu sırada Vâsıt’ta bulunan Beckem yeni halife tarafından da aynı görevde bırakıldı. Nisan 941 tarihinde Berîdî’ye karşı çıktığı seferden dönerken avlandığı bir sırada eşkıya grubunun hücumuna uğradı ve 21 Receb 329 (21 Nisan 941) tarihinde öldürüldü.

Arapça anladığı halde hata etme endişesiyle tercüman kullandığı rivayet edilmektedir. Beckem âlim ve sanatkârları korur, onlarla sohbet etmeyi severdi. Tarihçi Sûlî ve tabip Sinân b. Sâbit onun değer verdiği ve ihsanda bulunduğu kimseler arasında yer alır. Vâsıt’ta bir misafirhane (dârü’z-ziyâfe) ve Bağdat’ta bir hastahane yaptırmıştır. Halife Muktedir-Billâh (908-932) tarafından yıktırılmış olan Berâsâ Camii’ni Şiîler’in isteği üzerine yeniden inşa ettirmiştir. Cesur olduğu kadar ihtiraslı ve sert mizaçlı bir kumandandı. Halife Râzî devrinde kendi adına üzerinde resimleri bulunan dinar ve dirhemler bastırmıştır.


BİBLİYOGRAFYA

Ebû Bekir es-Sûlî, Aḫbârü’r-Râżî-Billâh ve’l-Müttaḳī-Lillâh (nşr. J. Heyworth-Dunne), Beyrut 1403/1983, s. 42-44, 51-52, 86-89, 105-110, 117-122, 138-139, 147-148, 186-187, 191-193, ayrıca bk. İndeks.

Mes‘ûdî, Mürûcü’ẕ-ẕeheb, IV, 337-338, 340.

, I, 331 vd., 351, 356 vd., 361, 370 vd., 378 vd., 382 vd., 405 vd., 411, 419 vd.

Muhammed b. Abdülmelik el-Hemedânî, Tekmiletü Târîḫi’ṭ-Ṭaberî (nşr. Muhammed Ebü’l-Fazl), Kahire 1982, s. 297, 304, 306, 309, 316, 319, 320, 326, 339, 347, 371.

, VIII, 301-303, 334-336, 340-348, 353-355, 360-364, 367-374, ayrıca bk. İndeks.

, III, 262-264, 266, 270, 272, 301.

, IV, 432-434.

Ebû Ali et-Tenûhî, Kitâbü’l-Ferec baʿde’ş-şidde, Kahire 1903, II, 131, 133, 136.

Hasan İbrâhim, İslâm Târihi, III, 376-379, 387.

K. V. Zetterstéen, “Beckem”, , II, 432-433.

M. Canard, “Bad̲j̲kam”, , I, 890-891.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1992 yılında İstanbul’da basılan 5. cildinde, 287-288 numaralı sayfalarda yer almıştır.