Bengü Vahapoğlu. Ali Nusret-hayatı, sanatı, eserleri. Yüksek lisans tezi (2009)

Tez KünyeDurumu
Ali Nusret-hayatı, sanatı, eserleri / The life, art view and works of Ali Nusret
Yazar:BENGÜ VAHAPOĞLU
Danışman: PROF. DR. ABDULLAH UÇMAN
Yer Bilgisi: Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Türk Edebiyatı Bölümü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı / Yeni Türk Edebiyatı Bilim Dalı
Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature
Dizin:Ali Nusret = Ali Nusret ; Biyografi = Biography ; Edebiyat = Literature ; Sanat eserleri = Artistic works ; Türk edebiyatı = Turkish literature ; Yeni Türk edebiyatı = New Turkish literature ; Şiir = Poem
Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2009
248 s.
Çalışmamın amacı daha önce şahsiyeti ve eserleri üzerine herhangi bir çalışma yapılmamış olan Ali Nusret’in (1872?1913) hayatını, eserlerini ve sanat anlayışını ortaya çıkarmaktır.İlk şiirini 1886 (1302) yılında yayımlamış olan Ali Nusret, 1913’teki ölümüne kadar şair ve yazar olarak edebî faaliyetlerde bulunmuştur. Ali Nusret’in edebî sahada faaliyet gösterdiği bu yıllar yeni Türk edebiyatında Ara Nesil (Mehmet Kaplan’ın tarihlendirmesiyle 1873?1877 yıllarından 1896’ya kadar olan bir süreyi kapsamaktadır), Servet-i Fünûn (1896?1901) ve II. Meşrutiyet (1908?1911) dönemlerine denk gelmektedir. Dolayısıyla araştırmamın kapsamı Türk edebiyatının bu en hareketli dönemlerini içine almaktadır.1886’dan (1302) itibaren, başta Saadet gazetesi olmak üzere, dönemin çeşitli dergi ve gazetelerinde şiirlerini yayımlamaya başlayan Ali Nusret, ilk ve tek şiir kitabı Şihâb’ı 1306 (1889/1890) yılında çıkarmıştır. Bu dönemde kaleme aldığı fakat Şihâb içerisinde yer vermediği başka şiirleri de olduğu halde yeni bir şiir kitabı yayımlamamış ve 1306 (1889/1890) yılından sonra, dönemin dergi ve gazetelerinde herhangi bir şiirine de rastlanmamıştır. Ali Nusret, 1892 (1308) yılından itibaren Maârif dergisinde fennî makaleler yayımlamaya başlamış, fennî makalelerini yayımladığı bu süreli yayına 1893 (1309) itibariyle Tercümân-ı Hakîkat de eklenmiştir. Ali Nusret, Tercümân-ı Hakîkat’te 1894’ten (1310) itibaren tercüme faaliyetlerine başlamış, 1895’e (1311) kadar da, aynı gazetede, tercüme roman tefrikaları yayımlamaya devam etmiştir. Ali Nusret’in Tercümân-ı Hakîkat’te yayımlanan bu tefrikaları daha sonra Tercümân-ı Hakîkat Matbaası’ndan kitap olarak basılmıştır. Ali Nusret, 1898’de (1314) Servet-i Fünûn dergisinde mensur şiirleri yayımlanmaya başlayıncaya kadar geçen sürede herhangi bir edebî faaliyette bulunmamıştır. Az sayıda yayımladığı bu mensur şiirlerinden sonra bir suskunluk devresine giren Ali Nusret, II. Meşrutiyet’in ilânıyla yayım hayatına geri dönmüş, Servet-i Fünûn, Şûrâ-yı Ümmet, Tedrîsât-ı İbtidâiye Mecmuası, Mekteplilere Arkadaş vb. dönemin gazete ve dergilerinde edebî, fennî, tarihî makaleler ile lisan meseleleri ve eğitimle ilgili makaleler de yayımlamıştır. Ali Nusret, bu makalelerinin bir kısmına, 1911 (1329) yılında yayımladığı Makâlât-ı Târihiyye ve Edebiyye adlı kitabında yer vermiştir. Ali Nusret’in adı geçen eserlerinden başka 1328’te (1912/1913) yayımladığı Osmanlı Elifbesi adlı bir elifba cüz’ü ve ölümünün ardından Mercan İdadisi’ndeki öğrencileri tarafından 1914’te (1329) yayımlanmış Küçük adlı adapte bir piyesi de vardır.Ali Nusret, genç yaşta yayımladığı şiirlerinde Muallim Nâci, Şeyh Vasfî gibi eski edebiyat taraftarları ile ağabeyi Cenab Şahabeddin gibi yeni Türk şiirinin kurucularından olan isimlerin etkisinde kalmış, yeni ile eski arasında yeni edebiyattan çok eskiye yakın şiirler kaleme almıştır. Çoğu, adı geçen isimler ile Nâbizâde Nâzım, Abdülhalim Memduh gibi Ara Nesil mensuplarına nazîre olan bu şiirleri, bir olgunluğa ulaşamamıştır. Servet-i Fünûn’da yayımlamış olduğu, Mehmed Rauf etkisinin gözlendiği az sayıdaki mensur şiirinin ise türün olgun örneklerinden olduğunu söylenebilir. Ali Nusret, Servet-i Fünûn’da yayımlanan mensur şiirlerinin ardından bir suskunluk devresine girmiştir. Meşrutiyet’in ilânına kadar devam eden bu sessizlik devresi onun sanatında bir kırılmaya sebep olmuş, Ali Nusret budönemde edebî faaliyetlerinden uzaklaşmış, lisan ve eğitim konularına daha çok eğilmiştir. Meşrutiyet sonrasından ölümüne kadar devam eden bu süreçte lisan ve eğitim meseleleri üzerine çeşitli faaliyetlerde bulunmuş ve makaleler kaleme almıştır. Ali Nusret’in bu edebî makaleleri incelendiğinde lisan ve edebiyat konusunda muhafazakâr bir tutum sergilediği görülebilir.Çalışmam süreli yayın faaliyetlerinin yoğun olduğu ?özellikle Ara Nesil ve II. Meşrutiyet? dönemlerini kapsadığı için birçok dergi ve gazetenin taranmasını gerektiren zorlu fakat yararlı bir süreçti. Bu sürecin sonucunda ulaştığım çok sayıda edebî metni bir elemeye tâbi tutarak konum dâhilinde olanları Latin harflerine aktardım.Ali Nusret, kısa süren hayatında az sayıda eser ortaya koymuştur belki ama, döneminin gazete ve dergilerinde edebî, fennî, tarihî, askerî konulara, eğitim ve dille ilgili meselelere değindiği makaleleriyle geniş bir yelpazede yayımcılık faaliyeti sergilemiştir. Üstelik Ali Nusret’in edebî faaliyet gösterdiği bu dönemler yeni Türk edebiyatının en hareketli dönemleri olması sebebiyle de önem arz etmektedir. Edebiyat tarihinin ikinci derecede bir şahsiyeti olan Ali Nusret’in eserleri ve edebî makalelerinin Latin harflerine aktarılıp incelenmesinin yeni Türk edebiyatının gelişme dönemleri olan Ara Nesil, Servet-i Fünûn, II. Meşrutiyet dönemlerinin edebiyat anlayışlarına da ışık tuttuğu kanaatindeyim. Küçük büyük demeden eksik taşların yerine konmasıyla Türk edebiyatının gelişme dönemlerinin daha net bir şekilde ortaya çıkacağı ve anlaşılacağını düşünüyorum.
The aim of my work is to bring out the works and art view of Ali Nusret (1872?1913) whose personality and works has not been examined before.Ali Nusret, published his first poem in 1886 (1302), had been in literary activities till his death in 1913 as a writer and a poet. The years that Ali Nusret took action in literary area coincides with Ara Nesil (according to Mehmet Kaplan?s dating this covers the period 1873-1877 to 1896) Servet-i Fünûn (1896?1901) and II. Meşrutiyet (1908?1913) periods. Thus the content of the examination includes these most active periods of Turkish Literature.Had started to publish his poems in several magazines and newspapers especially in Saadet newspaper since 1886, Ali Nusret published his first and only poem book Şihâb in 1306 (1889/1890). Though he had already wrote other poems that he did not include in Şihâb, he did not publish a new poem book and there were not seen any poem of him in that time?s magazines or newspapers after 1306 (1889/1890). Ali Nusret had started to publish scientific essays after 1892 (1308) in the magazine called Maârif and in 1893 (1309) Tercümân-ı Hakikat added to this timely publication of scientific essays. Ali Nusret started his translation activities in Tercümân-ı Hakîkat in 1894 (1310) and up untill 1895 (1311) he continued to publish roman translation serials in the same newspaper. Ali Nusret?s serials that had been published in Tercümân-ı Hakîkat were published by the press by Tercümân-ı Hakîkat afterwards. Ali Nusret did not participate in any literary activity during the period 1895 to 1898 when his proses started to be published in the magazine Servet-i Fünûn. After involving in a silent period right after these few published proses, Ali Nusret came back to publicity life with the declaration of Meşrutiyet and published also literary, scientific and historical essays and essays about language issues and education in that time?s magazines and newspapers such as Servet-i Fünûn, Şûrâ-yı Ümmet, Tedrîsât-ı İbtidâiye Mecmuası, Mekteplilere Arkadaş etc. Ali Nusret gave place to some of these essays in his book Makâlât-ı Târihiyye and Edebiyye that was published in 1911 (1329). Apart from these works, Ali Nusret has also an alphabetic ingredient called Osmanlı Elifbesi that was published in 1328 (1912/1913) and an adaptation play called Küçük that was published after his death in 1914 (1329) by his students from Mercan İdadisi.Ali Nusret was in a dilemma between fans of old literature such as Muallim Nâci, Şeyh Vasfî and the names who were the founders of New Turkish Poetry like his brother Cenab Şahabeddin in his works that was published when he was younger, and among the new and the old he preferred to write poems more closer to the old literature than the new one. These poems which were mostly parallel to the names mentioned with the members of Ara Nesil such as Nâbizâde Nâzım, Abdülhalim Memduh could not reach any fullness. We can see his few proses he published in Servet-ı Fünûn which can be observed in the influence of Mehmet Rauf as mature examples of its kind. Ali Nusret got into a silent period after his proses that had been published in Servet-i Fünûn. This silent period of him that continued till declaration of Meşrutiyet caused him a break in his art and Ali Nusret drifted apart from literary activities and focused more on language and education issues. He wrote some essays and took part in some activities about language and education issues during this period that lasted from Meşrutiyet to his death. When examined, it can be seen that Ali Nusret had a conservative style in the issues of language and literature.My examination was a useful but also a hard process that made it necessary to scan lots of magazines and newspapers because it included the period that timely publication activities was common ?especially Ara Nesil and Meşrutiyet? I have passed on many literal text that I reached during this period that were related to my subject to Latin letters after making an elimination among them.He created few works in his short life but he accomplished a large scale activity in his essays that he mentioned literal, scientific, historical and military issues and language and education subjects in that time?s magazines and newspapers. The periods that Ali Nusret had literal activity are also important as being the Turkish Literature?s most active periods. I believe that passing literal essays and works of a secondary person of literature history, Ali Nusret, on Latin letters and examining them also may show the way for periods that are the improvement periods of Turkish Literature such as Ara Nesil, Servet-i Fünûn, II. Meşrutiyet I think by putting the missing parts, no matter they are big or small, the improvement periods of Turkish literature will emerge and be understood in a more clear way.

Download: Click here