CERÎB

Hz. Ömer zamanından itibaren İslâm dünyasında kullanılan alan ve hacim ölçüsü.

Müellif:

Cerîb kelimesi “vadi” anlamında olup belirli büyüklükte bir arazi parçası için kullanılmıştır; çoğulu ecribe ve cürbândır. İslâmiyet’in ilk dönemlerinde ziraî toprakların ve emlâkin ölçülmesinde, bilhassa haraç vergisinin tayininde resmî alan ölçü birimi olarak cerîbin büyük önemi vardı. Hz. Ömer’in Sevâd (Irak) bölgesindeki âmilleri haraç vergisi için toprakların ölçülmesinde cerîbi esas almışlar ve Sevâd’ın 36 milyon cerîb yüzölçümünde olduğunu tesbit etmişlerdir. Hulefâ-yi Râşidîn, Emevîler ve Abbâsîler’in ilk dönemlerinde de haraç vergisi yanında özellikle halife ve emîrlerin iktâlarının miktarı da yine alan ölçüsü olarak cerîb kullanılmak suretiyle belirtilmiştir.

Mısırlı âlim Reyyis, kaynaklarda yer alan çeşitli tariflere dayanarak bu ilk dönemdeki cerîbin büyüklüğünün 1366,0416 m2 olduğunu ortaya koymuştur. Ona göre cerîb = 10 kasaba × 10 kasaba, kasaba = 6 arşın (zirâ), cerîb = 3600 arşın2’dir. Miktarları değişik çeşitli arşınlar arasında “zirâu’l-melik” veya “zirâu’l-Hâşimiyyeti’l-kübrâ” diye bilinen ve 61,6 cm. olan arşının bu cerîb tarifi için esas alındığını uzun araştırması sonucunda bulan Reyyis, cerîb = (61,6 cm. × 61,6 cm.) × 3600 = 1366,0416 m2’yi bulmuştur. Cerîbin kaynaklarda yer alan diğer tariflerinden de aynı sonuca ulaşmak suretiyle yazar bulduğu bu miktarın doğruluğunu teyit etmiştir.

İslâm dünyasında kullanılan diğer ölçü birimlerinde olduğu gibi cerîb de çeşitli devirlerde bölgelere göre değişik miktarlar ifade etmiştir. Meselâ XVII. yüzyılda 958 m2 olan cerîbin 400 m2 ile 1450 m2 arasında değişen birçok mahallî kullanılışına İran’da rastlanmaktadır. Osmanlı Devleti’nde 10.000 arşın murabba‘ araziye cerîb veya hektar denilirdi ve bir cerîb arazi 100 dönümden ibaretti.

Hz. Ömer zamanından itibaren cerîbin hacim (ağırlık) ölçüsü olarak da kullanıldığı görülmektedir. Halife fey gelirlerinden müslüman olan herkese aylık iki cerîb ağırlığında yiyecek verilmesini kararlaştırmıştır. Cerîb halk arasında bir kimsenin ölümünü istemek anlamında, “Allah senin iki cerîbini kessin” şeklinde beddualarda da kullanılmıştır (Belâzürî, s. 564). Reyyis hacim ölçüsü cerîbin miktarını da şöyle tesbit etmiştir: cerîb = 4 kafîz, kafîz = 12 sâ‘, sâ‘ = 2,75 litre, cerîb = 132 litredir. Hacim ölçüsü cerîbin 29,5 litre ile 138 litre arasında değişen çeşitli miktarları da hesap edilmiş ve bölgelere göre değişik ağırlıkları bulunmuştur.


BİBLİYOGRAFYA

, “crb” md.

, “crb” md.

Feyyûmî, el-Miṣbâḥu’l-münîr, “crb” md.

, I, 168-169.

, s. 564, ayrıca bk. İndeks.

, s. 247, 248, 288, 338, 367, 368.

, s. 94-96.

Hârizmî, Mefâtîḥu’l-ʿulûm, Kahire 1342, s. 44-45.

Maverdî, el-Ahkâmü’s-sultâniyye: İslâmda Hilâfet ve Devlet Hukuku (trc. Ali Şafak), İstanbul 1976, s. 165-166, 168, 170, 194-195, 229.

, II, 437.

M. Ziyâeddin er-Reyyîs, el-Ḫarâc ve’n-nüẓumü’l-mâliyye li’d-devleti’l-İslâmiyye, Kahire 1957, s. 261-316.

, I, 596.

W. Hinz, el-Mekâyîl ve’l-evzânü’l-İslâmiyye (trc. Kâmil el-Aselî), Amman 1970, s. 61-62, 96-97.

Mustafa Fayda, Hz. Ömer Zamanında Gayr-ı Müslimler, İstanbul 1989, s. 45-51, 53-55, 59, 63, 79, 130.

M. H. Sauvaire, “Matériaux pour servir à l’histoire la numismatique et de la métrologie musulmanes”, , série VIII/VII (1886), s. 158-161; série VIII/VIII (1886), s. 485-488.

“Cerîb”, , III, 109.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1993 yılında İstanbul’da basılan 7. cildinde, 402 numaralı sayfada yer almıştır.