DARİYE

Eski dönemlerde Basra’dan kalkan hac kervanlarının önemli durak yerlerinden biri.

Müellif:

Suudi Arabistan’ın Necid bölgesinde 42° 56′ kuzey enlemi ve 24° 46′ doğu boylamı üzerinde bulunan Dariye, Basra ve Bahreyn taraflarından Mekke’ye doğru yola çıkan kervanların uğradıkları bir dinlenme yeri idi. Dariye isminin nereden geldiği üzerinde görüşlerini belirten Belâzürî, Hemedânî ve Yâkūt el-Hamevî, bu yerin büyük Arap kabilelerinden Benî Rebîa b. Nizâr’ın atası olan Rebîa b. Nizâr’ın kızı Dariyye’ye nisbet edildiğinden bahsederler. İbn Büleyhid’e göre burası İslâm’dan önce güzel iklimi, yeşillikleri ve suları dolayısıyla birçok şiire konu olmuştu. Nitekim sonraki dönemlerin şiirlerinde de sulak yerlere örnek olarak “himâ Dariyye”den (Dariye korusu) söz edildiği görülmektedir. Bundan dolayı Dariye, Yâkūt el-Hamevî gibi müellifler tarafından daima “Himâ Dariyye” olarak anılmıştır.

İslâmiyet’in ilk dönemlerinde Dariye’de Hz. Peygamber’in İslâm’a davet için mektup gönderdiği Benî Kilâb kabilesi yaşıyordu. Dariye ismi kaynaklarda hicretin 7. yılının Şâban ayında Benî Kilâb’a karşı Hz. Ebû Bekir kumandasında gönderilen seriyye münasebetiyle geçmektedir. Ebû Süfyân’ın torunu Osman b. Anbese burada sonradan Aynidariye adıyla bilinen bir su kuyusu kazdırmış ve küçük bir sulama barajı (set) inşa ettirmiştir. Bölge hakkında bilgi veren Suudi Arabistanlı çağdaş coğrafyacı Muhammed b. Nâsır el-Ubûdî, baraj kalıntılarının bugün Dariye’nin 900 m. kuzeyinde bulunduğunu söylemektedir. Semhûdî, Necid ahalisinin reisi olan Hasâ ve Katîf Emîri Ecved b. Zâmil el-Cebrî’nin kabrinin burada olduğundan ve kendisinin de burayı ziyaret ettiğinden bahsetmektedir. Ebû Ubeyd el-Bekrî’nin (ö. 487/1094) ifadesine göre Dariye’deki koru, Hz. Ömer’in halifeliği sırasında zekât veya ganimet olarak beytülmâle tahsis edilen develerin muhafaza edildiği yerdi. Koru Dariye’nin her yönünden 6’şar millik bir alanı kaplıyordu. Bekrî’nin ifadesine göre bu koru, Hz. Osman zamanında beytülmâl hayvanlarının sayısı 40.000’e ulaştığı için genişletilmiştir.

Wüstenfeld gibi bazı Batılı yazarların, yine Necid bölgesinde Riyad yakınında bulunan Vehhâbîler’in eski merkezi Dir‘iye (Der‘iye) ile karıştırdıkları Dariye’nin İslâm tarihindeki önemi, Basra’dan gelen hac kervanlarının konaklama yeri olmasında ve beytülmâl develerinin burada muhafaza edilmesindedir. Dariye İslâm tarihi boyunca idarî bakımdan Medine’ye bağlı bulundu. Ancak bir ara Halife Mehdî (775-785) sistemi değiştirerek Dariye topraklarını yıllık 8000 dirhem karşılığında iktâ olarak vermiştir. Ebû İshak el-Harbî, Dariye’nin Basra’dan Mekke’ye doğru yola çıkan bir hac kervanının 16. menzilini oluşturduğundan bahseder ve burada bir cami bulunduğunu, yerli halkın Kilâb kabilesine mensup olduğunu söyler. Hac yolları üzerine bilgi veren İsfahânî ve Umâre b. Ukayl de Dariye’nin hacı kafilelerinin buluşma yeri ve ticarî bir merkez olduğuna işaret etmişlerdir.

Bugün Medine ve Mekke otoyollarının arasında kalan Dariye, merkezi Büreyde’de olan Kasîm bölgesi emirliğine bağlıdır ve modern otoyolların eski kervan yollarının yerini almasıyla önemini daha da kaybetmiş, ticaret yapamayan halkının yavaş yavaş başka taraflara göç etmesinden dolayı da iyice küçülmüş durumdadır.


BİBLİYOGRAFYA

, I, 66; II, 117.

, s. 539.

Harbî, Kitâbü’l-Menâsik ve emâkin ṭuruḳı’l-ḥac ve meʿâlimi’l-Cezîre (nşr. Hamed el-Câsir), Riyad 1401/1981, s. 126, 326, 518, 593-599, 600, 612, 634.

Hemdânî, Ṣıfatü Cezîreti’l-ʿArab, Riyad 1397/1977, s. 24, 144, 172.

, II, 859-860.

, III, 457-459.

, II, 221, 227-238.

Muhammed b. Nâsır el-Ubûdî, el-Muʿcemü’l-coġrâfî: Bilâdü’l-Ḳaṣîm, Riyad 1980, IV, 1406-1437.

Fr. Buhl, “Dariyye”, , III, 486.

Phebe Marr, “Ḍariyya”, , II, 159-160.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1993 yılında İstanbul’da basılan 8. cildinde, 499-500 numaralı sayfalarda yer almıştır.