DAYI AHMED HOCA

(ö. 1057/1647)

Tunus dayısı.

Müellif:

Aslen Sinoplu, eğitimli bir aileden gelmektedir. Dayılık iktidarı 1640-1647 arasında olup XVI. yüzyılın sonları veya XVII. yüzyılın başlarında Tunus’a gönüllü (yoldaş) olarak gittiği anlaşılmaktadır. Yoldaşlıktan sonra eyalette memurluk yaptı, çeşitli kademelerde çalıştı ve Tunus eyaleti Ocak Divanı hocalığı mertebesine kadar ulaştı. Kıvrak zekâsıyla eyalette önemli bir güç odağı olan yeniçeriler arasında takdir gördü. Özellikle yetim kalmış yeniçeri çocuklarını himaye etti ve yeniçeriler tarafından Tunus dayılığı makamına getirildi. Ahmed Hoca, yeniçerilerin yanında olması ve onların kendisini ittifakla desteklemeleri sebebiyle esasen gücü azalmış bulunan Tunus beylerbeyinin ve iktidarda yeni bir güç unsuru halinde gelişen “vatan beyleri”nin üzerinde tam bir hâkimiyet kurdu, iktidarı boyunca Tunus’un âdeta tek hâkimiydi. Onun devri dayıların Tunus eyaletindeki iktidarının bir dönüm noktasını teşkil eder, kendisinden sonra, iktidar dayılardan vatan beylerine geçer.

Dayı Ahmed’in Tunus’taki idaresi sırasında karşı karşıya kaldığı en önemli olaylardan biri Malta şövalyelerinin Tunus’a âni baskınıdır. 24 Ağustos 1640 tarihinde meydana gelen bu baskın hem Tunus eyaletinde hem de Malta’da farklı açılardan derin izler bıraktı. Ahmed Hoca, kendi idaresi döneminde Osmanlı hükümetine karşı yükümlülüklerini yerine getirmeyi ihmal etmedi. Merkezden gelen sefer emirlerine olumlu cevaplar verdi. Hatta maddî bakımdan desteklediği askerleri Girit’e Kandiye kuşatması için yolladı. Diğer taraftan Tunus eyaletinde iktidarını kuvvetlendirmek amacıyla Arap kabilelerinden yeni bir askerî güç oluşturmaya çalıştı.

Ahmed Hoca, yönetimi sırasında Tunus’un imarı için bazı faaliyetlerde de bulundu. Malta korsanlarının saldırılarına dayanamayan Halkulvâdî’de (Tunus’un limanı) yeni bir kale yapılmasını emretti. Râdes Kapısı’na yakın bir yerde Küçük Kale yapıldı. Bu kale Burcü’l-harîta olarak da bilinir. Ayrıca Tunus’ta daha önce yıkılmış olan Şemmâiyye ve Anıkıyye medreselerini ihya etti. Ahmed Hoca’nın yönetimindeki Tunus’ta malî ve sosyal açılardan birtakım sıkıntılar da yaşandı. Özellikle şiddetli kuraklık, buna bağlı olarak yokluk ve kıtlıkla, bunlardan doğan pahalılıkla uğraştı. Bu ağır şartlar yanında Tunus’ta 1053’te (1643) büyük bir veba salgını çıktı ve yedi yıl sürdü. Ahmed Hoca 1057 Cemâziyelevvelinde (Haziran 1647) vefat etti. Ölüm sebebini A. J. de La Faye vebaya bağlarken İbn Ebû Dînâr vatan beyi Muhammed (Hammûde) Paşa tarafından öldürüldüğünü yazar. Türbesi Tunus’un merkezinde (Kasba) Sîdî Ali b. Ziyâd’ın (İbn Ziyâd el-Absî) kabri yakınındadır. Asıl memleketi olan Sinop’ta da bazı hayratı vardır.

BİBLİYOGRAFYA :

İbn Ebû Dînâr, el-Müʾnis fî aḫbâri İfrîḳıyye ve Tûnis (nşr. Muhammed Şemâm), Tunus 1387/1967, s. 210-211; J. B. de La Faye, Etat des royaumes de Barbarie, Tripoli, Tunis et Alger, La Haye 1704, s. 129; A. Rousseau, Annales Tunisiennes, Alger-Paris 1864, s. 49-50; İbn Ebü’d-Dıyâf, İtḥâfü ehli’z-zamân (nşr. Ahmed et-Tavîlî), Tunus 1990, II, 48; A. Pavy, Histoire de la Tunisie, Tunis 1977, s. 343-344; Taoufik Bachrouch, Formation sociale barbarèsque et pouvoir à Tunis au XVIIe siècle, Tunis 1977, s. 54, 171-172; A. Raymond, “Une liste des deys de Tunis de 1590 à 1832”, Les Cahiers de Tunisie, VIII/32, Tunus 1960, s. 129-136; İbrahim Güler, “Sinop’da Tunus Dayısı Vakfına Dair 1744-1746 Tarihli Bir Dava Dosyası”, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, sy. 5, Samsun 1990, s. 65-78.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2016 yılında İstanbul’da basılan (gözden geçirilmiş 2. basım) EK-1. cildinde, 310 numaralı sayfada yer almıştır.