DEMÎRÎ

Ebü’l-Bekā Kemâlüddîn Muhammed b. Mûsâ b. Îsâ el-Kāhirî eş-Şâfiî (ö. 808/1405)

Ḥayâtü’l-ḥayevân adlı meşhur eserin yazarı, Mısırlı hadis ve fıkıh âlimi.

Müellif:

742 (1341) yılı başlarında Nil deltasındaki Semennûd kasabası yakınında bulunan Demîre adlı iki köyden kuzeydekinde doğdu. Doğum tarihi bazı kaynaklarda 745 (1344) ve İbn Kādî Şühbe ile İbn Hacer tarafından 750 (1349) şeklinde verilirse de Sehâvî, Demîrî’nin kendi el yazısıyla bir notta doğum tarihini 742 (1341) olarak gördüğünü söylemektedir (eḍ-Ḍavʾü’l-lâmiʿ, X, 59).

Demîrî önceleri geçimini terzilikle sağlıyordu. Daha sonra kendisini ilme verip uzun müddet Bahâeddin es-Sübkî’nin yanında bulundu ve ondan faydalandı. Cemâleddin Abdürrahim b. Hasan el-İsnevî’den fıkıh, Burhâneddin İbrâhim b. Şerefeddin el-Kırâtî’den edebiyat, Bahâeddin Abdullah b. Abdurrahman İbn Akīl’den Arapça ve başka ilimler tahsil etti. Hocaları arasında İzzeddin Muhammed b. Ahmed en-Nüveyrî, Sirâceddin İbnü’l-Mülakkın ve Sirâceddin Ömer b. Reslân el-Bulkīnî gibi tanınmış âlimler de vardır. Kendisinden de Selâhaddin el-Akfehsî Mekke’de, Takıyyüddin el-Fâsî Kahire’de hadis dinlemişlerdir. Demîrî tefsir, hadis, fıkıh ve fıkıh usulünde, dil ve edebiyat ilimlerinde mütehassıs oldu; fetva ve tedris icâzeti aldı. Kahire’de Ezher ve Zâhir camileriyle Kubbetü’l-Baybarsiyye (II. Baybars Hankahı) ve Bâbünnasr içindeki İbnü’l-Bakarî Medresesi’nde ders verdi. 1360-1379 yılları arasında altı defa hacca gitti. 1379’dan 1399’a kadar yirmi yıl kaldığı Mekke’de hem ders okuttu hem de fetva verdi.

Zühd ve takvâsı dolayısıyla Kahire’de mensubu olduğu Dârü Saîdi’s-süedâ (Salâhiyye Hankahı) dervişleri arasında büyük bir şöhret kazandı. Çağdaşı Makrîzî el-ʿUḳūd fî târîḫi’l-ʿuhûd adlı eserinde yıllarca onunla birlikte bulunduğunu ve vaazlarına katıldığını belirtmektedir. Demîrî 3 Cemâziyelevvel 808 (27 Ekim 1405) tarihinde Kahire’de vefat etti ve Dârü Saîdi’s-suadâ yakınındaki Mekābirü’s-sûfiyye’ye defnedildi. Gösterdiği rivayet edilen bazı kerametler ve hakkındaki mugayyebâtla ilgili haberler sayesinde meşhur oldu. Kendisi bu kerametlerin rüya olduğunu söylüyorsa da halk buna inanmıyor ve onun mânevî kişiliğini gizlemek için böyle davrandığını sanıyordu.

Eserleri. 1. Ḥayâtü’l-ḥayevân. Demîrî’ye Doğu’da ve Batı’da büyük şöhret kazandıran ve bir hayvanlar ansiklopedisi mahiyetinde olan eserin “kübrâ” (büyük), vüstâ (orta) ve “suğrâ” (küçük) olmak üzere üç ayrı şekli vardır. Kitap birçok defa basılmıştır (meselâ Bulak 1275, 1284; Tahran 1285; Kahire 1305). On kadar ihtisarı bulunan eser Türkçe, Farsça, Latince, Fransızca ve İngilizce’ye yapılan tam veya kısmî tercümeleri yanında birçok araştırmaya da konu olmuştur.

2. Muḫtaṣarü’l-Ġays̱i’l-müseccem fî Şerḥi Lâmiyyeti’l-ʿAcem. Halîl b. Aybek es-Safedî’nin, Tuğrâî’nin Lâmiyyetü’l-ʿAcem’ine yaptığı el-Ġays̱ü’l-müseccem fî Şerḥi Lâmiyyeti’l-ʿAcem (el-Ġays̱ü’lleẕî insecem fî Şerḥi Lâmiyyeti’l-ʿAcem) adıyla bilinen şerhinin ihtisarıdır. Kâtib Çelebi bu eserin bir nüshasının üzerinde 769 yılı Rebîülevvelinde (Kasım 1367) dört gün içinde ihtisar edildiğine dair bir kayıt gördüğünü bildirmektedir (, II, 1538, dipnot 1). Eserin müellif nüshası Süleymaniye Kütüphanesi’nde bulunmaktadır (Ayasofya, nr. 4110).

3. en-Necmü’l-vehhâc (Şerḥu Minhâci’ṭ-ṭâlibîn li’n-Nevevî). Demîrî, telifini 786 Rebîülâhirinde (Haziran 1384) tamamladığı bu şerhini hocaları olan Bahâeddin es-Sübkî, İsnevî ve başkalarının Minhâcü’ṭ-ṭâlibîn’e yaptıkları şerhleri kısaltmak suretiyle meydana getirmiştir. Eserin muhtelif nüshalarına ait bazı ciltler Süleymaniye Kütüphanesi’nin çeşitli bölümlerinde mevcuttur (Ayasofya, nr. 1278, I. cilt; nr. 1280, III. cilt; Fâtih, nr. 1830, I. cilt; nr. 1831, III. cilt; Pertevniyal, nr. 263, I. cilt; nr. 264, II. cilt).

4. Rumûzü’l-künûz elleẕî bereze ibrûzühû aḥsen bürûz. Fıkıh ve kelâm ilimlerine dair 30.000 beyitlik bir urcûzedir. Eserin bir nüshası dört cilt halinde Köprülü Kütüphanesi’nde bulunmaktadır (Hacı Ahmed Paşa, nr. 89-92).

5. Manẓûme fi’stiḥbâbi’l-vużûʾ. Oğlu tarafından şerhedilmiştir (bir nüshası için bk. Köprülü Ktp., Hacı Ahmed Paşa, nr. 92/2).

6. Şerḥu’l-Muʿallaḳāti’s-sebʿ (, II, 1741).

7. el-Cevherü’l-ferîd fî ʿilmi’t-tevḥîd (a.g.e., I, 619).

8. ed-Dîbâce (Şerḥu Süneni İbn Mâce). Beş cilt kadar olduğu kaydedilen eser tamamlanamamıştır (a.g.e., II, 1004).

9. Ġāyetü’l-ereb fî kelâmi ḥükemâʾi’l-ʿArab. Müellif bu eserine bir de şerh yazmıştır (a.g.e., II, 1190).

10. et-Teẕkire (a.g.e., I, 386).


BİBLİYOGRAFYA

, IV, 61-62.

, V, 347-348.

, X, 59-62.

Taşköprizâde, Miftâḥu’s-saʿâde, Haydarâbâd 1328, I, 186.

Kâtib Çelebi, Süllemü’l-vüṣûl ilâ ṭabaḳāti’l-fuḥûl, Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr. 1887, vr. 231b.

, I, 386, 619, 696-697; II, 1004, 1190, 1537, 1538, 1741, 1875.

, II, 272.

, s. 203.

Ali Paşa Mübârek, el-Ḫıṭaṭü’t-Tevfîḳıyye, Bulak 1306, XI, 59.

F. Wüstenfeld, Geschichte der Arabischen Aerzte und Naturforscher, Göttingen 1840, nr. 265.

L. Leclerc, Histoire de la médicine arabe, Paris 1876, II, 278.

, II, 172-173; Suppl., II, 170-171.

, III/2, s. 1639-1641.

, s. 30.

Joseph de Somogy, “Index des sources de la Ḥayât al-Ḥayawân de ad-Damîrî”, , sy. 213 (1928), s. 5-128.

a.mlf., “ad-Damīrī’s Ḥayāt al-Ḥayawān: An Zoological Lexicon”, Osiris, IX, Bruges 1950, s. 33 vd.

a.mlf., “al-Jāhiz and ad-Damīrī”, The Annual of the Leeds University Oriental Society, I, Leiden 1958-59, s. 55-60.

a.mlf., “Die Stellung ad-Damīrī’s in der arabischen Literatur”, , sy. 56 (1960), s. 192-206.

Azîz Ali el-İzzî, “ed-Demîrî ve Kitâbühû Ḥayâtü’l-Ḥayevân”, el-Mevrid, XIV/4, Bağdad 1985, s. 139-152.

Muhammed Reşâd et-Tûbâ, “Ḥayâtü’l-Ḥayevâni’l-kübrâ”, , III, 776-783.

D. B. Macdonald, “Demîrî”, , III, 521-522.

L. Kopf, “al-Damīrī”, , II, 109-110.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1994 yılında İstanbul’da basılan 9. cildinde, 152-153 numaralı sayfalarda yer almıştır.