EB

Arapça’da baba anlamında daha çok künyelerde kullanılan kelime.

Müellif:

“Baba olmak” anlamındaki übüvvet kökünden türeyen Sâmî dillere mahsus bir kelime olup “baba, amca, daha önceki atalar, vasî, hâmi, bir şeyi, bir sanatı icat eden veya meydana gelmesine sebep olan kimse” mânalarında kullanılmaktadır. Kelimenin çoğul şekli olan âbâ “felekler” anlamında da kullanılmıştır (bk. ÂBÂ).

Eb muzaf (tamlanan) olduğu zaman ebû (ebâ, ebî) şeklini alır. Bazı kelimelerle meydana getirdiği terkiplerde ise mübalağa ifade eder: Ebü’l-hayr (hayır sahibi, çok hayır yapan), ebü’l-hasenât (çok iyilik yapan), ebû cehl (çok cahil, çok zorba), ebû leheb (ateş püsküren veya ateşte çok yanacak olan), ebû zeheb (para babası, çok zengin), ebû nasr (çok başarılı), ebü’l-hevl (çok korkunç şey, sfenks) gibi. Ebû kelimesi, Arap toplumunda büyük oğlun veya nâdiren büyük kızın adına izâfetle bir şahsın künyesi olarak da kullanılır. Ebü’l-Kāsım, Ebû Zeyd, Ebü’l-Hasan vb. Ayrıca hayvan, bitki ve yer isimleri için de kullanılmıştır: Ebû eyyûb (deve), ebû ca‘de (kurt), ebü’l-husayn (tilki), ebû ferve (kestane), ebü’n-nevm (haşhaş), Ebû Kubeys (Mekke’de bir dağ), gibi. Mecdüddin İbnü’l-Esîr’in, bu ve benzeri kelimelere dair el-Muraṣṣaʿ fi’l-âbâʾ ve’l-ümmehât ve’l-benîn ve’l-benât ve’l-eẕvâʾ ve’ẕ-ẕevât adlı alfabetik eseri İbrâhim es-Sâmerrâî tarafından yayımlanmıştır (Bağdad 1391/1971). Halk dilinde, ebûnun kısaltılmışı olan veya isimlerin başına getirilerek kullanılır (Bû Yezîd-Bâ Yezîd, Bû Kesîr-Bâ Kesîr). Bu kullanım şekli Kuzey Afrika Arapçası’nda oldukça yaygındır.


BİBLİYOGRAFYA

, “ebv” md.

, “übüvvet” md.

, “eb” md.

, “eb” md.

el-Muʿcemü’l-kebîr (nşr. Mecmau’l-Lugati’l-Arabiyye), Kahire 1981, “übüvvet” md.

“Ebû”, , IV, 8.

Âzertâş Âzernûş, “Eb”, , II, 295-296.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1994 yılında İstanbul’da basılan 10. cildinde, 65 numaralı sayfada yer almıştır.