EBÜ’z-ZÜBEYR

Ebü’z-Zübeyr Muhammed b. Müslim b. Tedrüs el-Esedî (ö. 126/743-44)

Hadis hâfızı, tâbiî.

Müellif:

80’li yıllarda doğduğu tahmin edilmektedir. Ashaptan Hakîm b. Hizâm’ın âzatlısıdır. Efendisinin kabilesine nisbetle Esedî ve Kureşî nisbeleriyle, uzun süre Mekke’de yaşadığı için de Mekkî nisbesiyle anılmıştır. Bir müddet Medine’de oturduğu bilinmektedir. Çoğu Câbir b. Abdullah’tan olmak üzere Abdullah b. Abbas, Abdullah b. Ömer, Abdullah b. Zübeyr, Abdullah b. Amr b. Âs gibi sahâbîlerden ve Saîd b. Cübeyr, Tâvûs b. Keysân, Atâ b. Ebû Rebâh gibi tâbiîlerden hadis rivayet etmiştir. Kendisinden de hocası Atâ b. Ebû Rebâh ile Zührî, A‘meş, Evzâî, Süfyân es-Sevrî, Mâlik b. Enes ve Süfyân b. Uyeyne gibi meşhur muhaddisler rivayette bulunmuşlardır. Tâbiîn neslinin tanınmış âlimlerinden Atâ, kendisiyle birlikte Câbir b. Abdullah’tan hadis dinleyenler arasında Ebü’z-Zübeyr’in en güçlü hâfızaya sahip kişi olduğunu söylerdi. Atâ Câbir’in yanına bizzat gidemediği zamanlar bazı hadisleri sorup öğrenmek üzere onu gönderirdi. Ebü’z-Zübeyr 126 (743-44) yılında vefat etmiş olup bu tarih 128 (745-46) olarak da zikredilmektedir.

Ebü’z-Zübeyr’i çağdaşı Şu‘be b. Haccâc bazı kusurları olduğunu ileri sürerek adâlet yönünden tenkit etmiş, Eyyûb es-Sahtiyânî’nin de onu adâlet bakımından eleştirdiği söylenmiştir. Ancak diğer muhaddisler, tenkit konusu olan hallerinin onu zayıf saymaya yetmeyeceğini belirtmişlerdir. Nitekim İbn Hibbân ile İbn Adî, Şu‘be b. Haccâc’ı bu tenkidinde haksız görmüşler, sadece güvenilir kimselerden hadis almayı ilke edinen Mâlik b. Enes’in Ebü’z-Zübeyr’den hadis yazmasını, onunla görüşen diğer güvenilir muhaddislerin hepsinin kendisinden rivayette bulunmasını sika sayılması için yeterli görmüşlerdir.

Ebü’z-Zübeyr’in kendilerinden hadis naklettiği Abdullah b. Abbas, Abdullah b. Amr, Hz. Âişe ve özellikle Câbir b. Abdullah’ın bazı rivayetlerini doğrudan kendilerinden işitmeyip bir başka râvi vasıtasıyla naklettiği, aradaki vasıtayı kaldırarak hadisi doğrudan onlardan almış gibi gösterdiği (tedlîs) doğrudur. Hatta İbn Abbas’ı sadece bir defa gördüğü, Abdullah b. Amr ile hiç karşılaşmadığı, Hz. Âişe’den ise hiçbir hadis duymadığı ileri sürülmüştür. Bu durumda onlardan “an” (عن) sîgasıyla yaptığı nakillerin bir kısmı müdelles sayılmıştır. Tedlîs yaparak rivayette bulunmayı zina etmek ve hadis konusunda yalan söylemekle eş tutan Şu‘be’nin (bk. İbnü’s-Salâh, s. 35) Ebü’z-Zübeyr’in bütün rivayetlerini reddederken bu hususu ön planda tuttuğu anlaşılmaktadır. Ebü’z-Zübeyr’in delil olma niteliğini kaybeden rivayetlerinin önemli bir kısmı, Câbir b. Abdullah’tan tedlîs yapmak suretiyle naklettiği hadisler olup talebesi Leys b. Sa‘d onun bu nevi rivayetlerini bizzat kendisine sorarak ayıklamış, bu sebeple Ebü’z-Zübeyr’in Leys yoluyla gelen bütün rivayetleri sahih kabul edilmiştir. Bu ölçüyü esas alan İbn Hazm, Ebü’z-Zübeyr tarafından doğrudan Câbir b. Abdullah’tan rivayet edilen, ancak Leys b. Sa‘d yoluyla gelmeyen bir hadisi Ṣaḥîḥ-i Müslim’de yer aldığı halde sahih kabul etmediğini söylemiştir (el-Muḥallâ, VIII, 19).

Buhârî Ebü’z-Zübeyr’i güvenilir bulmamış, ancak başka bir râvi ile desteklenen bir rivayetini el-Câmiʿu’ṣ-ṣaḥîḥ’ine almıştır. Ahmed b. Hanbel, Ebû Hâtim ve Ebû Zür‘a er-Râzî ise geniş hadis bilgisini takdir etmekle beraber onun için, bir râvinin güvenilirlik durumunu ikinci veya üçüncü derecede gösteren “lâ be’se bih” ifadesini kullanmışlardır. Ancak Ahmed b. Hanbel el-Müsned’ine Ebü’z-Zübeyr’in birçok rivayetini almakla kendisine güvendiğini de göstermiştir. Esasen muhaddislerin birçoğu Ebü’z-Zübeyr’in güvenilir olduğunu kabul etmiş, Atâ b. Ebû Rebâh, Süfyân b. Uyeyne, Yahyâ b. Maîn, Ali b. Medînî, Müslim, Ebû Dâvûd, Nesâî, İbn Mâce, Ya‘kūb b. Şeybe, İbn Sa‘d, İbn Adî ve İbn Hibbân onun hakkında müsbet görüş belirtmişlerdir. Zehebî, Ebü’z-Zübeyr’in hadislerini sadece Şu‘be’nin reddettiğini söylemektedir; ancak az da olsa Şu‘be’nin ondan hadis rivayet ettiği ileri sürülmüştür. Ebü’z-Zübeyr’in rivayetlerinden yirmi biri, çoğu Ṣaḥîḥ-i Müslim’de olmak üzere Kütüb-i Sitte’de yer almıştır.

Ebü’ş-Şeyh el-İsfahânî (ö. 369/979), Ebü’z-Zübeyr’in bazı hadislerini Eḥâdîs̱ü Ebi’z-Zübeyr ʿan ġayri Câbir adıyla bir araya getirmiştir (Dârü’l-kütübi’z-Zâhiriyye, Mecmua, nr. 53/3, vr. 19a-26b).


BİBLİYOGRAFYA

, I, 16, 133, 219.

, V, 481.

, I, 221-222.

, VIII, 74-76.

, s. 67.

İbn Hazm, el-Muḥallâ, Kahire 1389/1965, VIII, 19.

İbnü’s-Salâh, Muḳaddime, Dımaşk 1392/1972, s. 35.

, I, 126-127.

a.mlf., Aʿlâmü’n-nübelâʾ, V, 380-386.

a.mlf., Mîzânü’l-iʿtidâl, IV, 37-40.

, IX, 440-443.

a.mlf., Hedyü’s-sârî, Beyrut 1301, s. 442.

, I, 86-87.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1994 yılında İstanbul’da basılan 10. cildinde, 354-355 numaralı sayfalarda yer almıştır.