el-FİTEN ve’l-MELÂHİM

Ebü’l-Fidâ İbn Kesîr’in (ö. 774/1373) fiten ve melâhime dair eseri.

Müellif:

el-Bidâye ve’n-nihâye adıyla bir eser kaleme alan müellif, eserinin tarih kısmını teşkil eden el-Bidâye’de kâinatın yaratılışından başlayarak 767 (1365) yılına kadar meydana gelen olayları kronolojik sıraya göre anlatmıştır (bk. el-BİDÂYE ve’n-NİHÂYE). İkinci bölümü oluşturan en-Nihâye’de ise fiten ve melâhim, kıyamet alâmetleri ve âhiret halleriyle ilgili âyet, hadis, sahâbe sözleriyle bazı İslâm âlimlerinin görüşlerine yer vermiştir. en-Nihâye’de ele alınan konular geleceğe dair hadiseler olduğundan bu bölüm el-Fiten ve’l-melâḥim diye de adlandırılmış ve daha çok bu isimle tanınmıştır.

Eserde belli bir sistem gözetilmemiş, konular düzenli bir şekilde bölümlere ayrılmamıştır. Ancak kitabın tamamı incelendiğinde el-Bidâye’de mevcut kronolojik sıralamanın burada da devam ettirildiği görülür. Eser, Hz. Peygamber’in vefatından müellifin yaşadığı döneme kadar zuhur eden fiten olayları ile başlamaktadır. Burada Hz. Ebû Bekir ile Ömer’in hilâfetlerinden, Hz. Ömer zamanında İran’ın fethedileceği, fitnenin onun ölümünden sonra başlayacağı, Mısır’ın fethi, müslümanların Hintliler, Çinliler ve Türkler’le savaşacakları gibi olaylardan söz edilmektedir. Müellife göre bu haberlerin hepsi vuku bulmuştur. Daha sonra müellifin yaşadığı dönemi takip eden devirlerle ilgili olarak rivayet edilen haberlere yer verilmektedir. Bunlar da zuhur edip sürecek olanlarla kıyamet yaklaştığında ortaya çıkacak hadiseler olmak üzere ikiye ayrılabilir. Ümmetin çeşitli fırkalara bölüneceği, insanlar arasında cehaletin yayılacağı, zina, içki, akraba ziyaretini terk ve savaş gibi kötü şeylerin yaygınlaşacağı, kalplerden emanet duygusunun kalkacağı, insanların bölük bölük dinden çıkacağı, bazı müslümanların putperestliğe döneceği, fitne ve fesadın artması sebebiyle yaşayanların ölülere imreneceği vb. sosyal ve ahlâkî bozuluşu gösteren haberler bu gruptandır. Bu tür olaylar kaynaklarda, kısmen zuhur eden ve kıyamete doğru artma ve yaygınlaşma temayülü gösteren emâreler (küçük alâmetler) olarak da değerlendirilmektedir (Berzencî, s. 4, 70, 87; Yûsuf en-Nebhânî, s. 819). Daha sonraki bölümlerde kıyametin yaklaşması sırasında ortaya çıkacak olan alâmetler (büyük alâmetler) sıralanmaktadır. Bunlar arasında mehdînin zuhuru, Kostantiniye’nin fethiyle sonuçlanacak olan Bizans savaşı, deccâlin ortaya çıkışı, Hz. Îsâ’nın nüzûlü, Ye’cûc ve Me’cûc, dâbbetü’l-arz, güneşin batıdan doğması ve duhân gibi önemli konular üzerinde ayrıntılı biçimde durulur. Ardından, kıyametin kopması gibi jeolojik zaman ölçülerine giren büyük bir olayın Hz. Peygamber döneminde bile uzak görülmediğine dair âyet ve hadislere yer verildikten sonra bu olayın nasıl gerçekleşeceği konusuna geçilir ve sûra üfleyiş ile ba‘s hakkındaki naslar zikredilir.

el-Fiten ve’l-melâḥim’in üçte ikisini oluşturan bundan sonraki kısım kıyamet konularına ayrılmıştır. Burada kıyametin genel konumu ve şiddetine dair âyet ve hadisler zikredildikten sonra Hz. Peygamber’e has olan havz ile mîzan ve hisâb, sırat hakkındaki naslar belirtilir. Ardından cehenneme dair âyet ve hadisler, cehennem azabından kurtulma vasıtalarından biri olarak şefaat, cennet ve oradaki ebedî nimetleri konu alan naslar zikredilir. Eser, cennettekilerin Allah’ı görmeleri ve oradaki hayatın bazı yönlerine dair nasların ardından cennet ile cehennemin halen mevcut olduğu konusundaki kanaat ve bazı açıklamalarla son bulur.

Müellif el-Fiten ve’l-melâḥim’i kaleme alırken Kütüb-i Sitte’den başka İbn İshak’ın es-Sîre, İmam Şâfiî, Ebû Dâvûd et-Tayâlisî ve Ahmed b. Hanbel’in el-Müsned, Abdürrezzâk ve İbn Ebû Şeybe’nin el-Muṣannef adlı eserleriyle Taberî ve İbn Merdûye’nin tefsirlerinden ve Nuaym b. Hammâd’ın el-Fiten ve’l-melâḥim’inden de faydalanmıştır.

Eserde âyet, hadis ve sahâbe sözleri yanında İsrâiliyat sayılabilecek haberlere de yer verilmiş, ancak bu tür haberler üzerine hüküm bina edilmemesine gayret gösterilmiştir. Ayrıca haberlerin sonunda rivayetin sahih, zayıf veya mevzû olduğu şeklinde değerlendirmeler de yapılmıştır (meselâ bk. I, 48, 53, 66, 73, 100; II, 5, 514). Kitapta genellikle rivayetler yorum yapılmadan sıralanmaktaysa da zaman zaman Havâric, Cehmiyye, Mu‘tezile ve Şîa gibi mezheplerin görüşlerine yer verilmekte (bk. I, 24, 120), Ebû Ali el-Cübbâî, Tahâvî, İbn Hazm, Kādî İyâz ve Kurtubî gibi âlimlerin değerlendirmelerine işaret edilmektedir (meselâ bk. I, 120; II, 478, 547).

el-Fiten ve’l-melâḥim’den başta İbn Hacer el-Askalânî, İbn Hiccî, Ebü’l-Mehâsin el-Hüseynî, İbn Kādî Şühbe, Bedreddin el-Aynî, Berzencî, Nebhânî olmak üzere birçok müellif faydalanmıştır. Eserin asıl önemi, çeşitli hadis kitaplarında dağınık halde yer alan fiten, melâhim ve kıyamet alâmetlerine dair rivayetleri bir araya getirip sıhhat dereceleri hakkında genellikle bilgi vermiş olmasıdır. Ancak özellikle ileride vuku bulacak kötü olaylar (fiten), mehdî, deccâl, dâbbetü’l-arz gibi hususlara dair verilen bilgiler, hem nakil yönünden hem de İslâm’ın genel prensipleri ve realiteler açısından yeniden incelenmeye ve eleştirilmeye muhtaçtır.

el-Bidâye ve’n-nihâye’nin bütününü ihtiva eden nüshalar Türkiye’de (meselâ bk. Süleymaniye Ktp., Feyzullah Efendi, nr. 1390-1399, Ayasofya, nr. 2999-3002, Damad İbrâhim Paşa, nr. 883, 884; TSMK, III. Ahmed, nr. 2923, Beyazıt Devlet Ktp., Veliyyüddin Efendi, nr. 2347-2350; Köprülü Ktp., Fâzıl Ahmed Paşa, nr. 1029) ve Türkiye dışında çeşitli kütüphanelerde (bk. Ahlwardt, IX, 61; British Museum, Add., nr. 7313-17; Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye, nr. 3609) bulunmaktadır. Şah Hüseyin Selemâsî (Süleymaniye Ktp., Damad İbrâhim Paşa, nr. 892) ve Mahmûd Şirvânî (Süleymaniye Ktp., Damad İbrâhim Paşa, nr. 893-896, Ayasofya, nr. 2996, Fâtih, nr. 4265; İÜ Ktp., TY, nr. 2346) eseri Tercümetü’l-Bidâye ve’n-nihâye fi’t-târîh adıyla Türkçe’ye çevirmişlerdir. el-Fiten ve’l-melâḥim Muhammed Fehîm Ebû Ubye (Nihâyetü’l-bidâye ve’n-nihâye fi’l-fiten ve’l-melâḥim, Riyad 1968), Şeyh İsmâil el-Ensârî (Nihâyetü’l-bidâye ve’n-nihâye, Riyad 1388), Tâhâ Muhammed ez-Zeynî (Kitâbü’n-Nihâye [el-Fiten ve’l-melâḥim], Kahire 1389/1969), Abdüllatîf Âşûr (ʿAlâmâtü yevmi’l-ḳıyâme, Kahire 1980), Muhammed Ahmed Abdülazîz (en-Nihâye fi’l-fiten ve’l-melâḥim, Beyrut 1408/1988) ve Yûsuf Ali Büdeyvî (el-Fiten ve’l-melâḥim el-vâḳıʿatü fî âḫiri’z-zamân, Dımaşk 1414/1993, eserin üçte birinden ibaret olan fiten ve melâhim kısmı) tarafından yayımlanmıştır.


BİBLİYOGRAFYA

, I, 6-7.

a.mlf., en-Nihâye (Zeynî), tür.yer.

, I, 45-47.

, I, 251-252.

Berzencî, el-İşâʿa li-eşrâṭi’s-sâʿa, Beyrut, ts. (Dârü’l-kütübi’l-ilmiyye), s. 4, 70, 87.

W. Ahlwardt, Verzeichnis, Hildesheim 1981, IX, 61.

Yûsuf en-Nebhânî, Ḥüccetullāh ʿale’l-ʿâlemîn, Beyrut 1317, s. 819.

M. Şemseddin [Günaltay], İslâm’da Târih ve Müverrihler, İstanbul 1339-42, s. 339-340.

, II, 60-61.

, III, 38-39.

a.mlf., Muʿcemü’l-müʾerriḫîne’d-Dımaşḳıyyîn, Beyrut 1398/1978, s. 205-206.

Kehhâle, Muʿcemü Muṣannifi’l-kütübi’l-ʿArabiyye, Beyrut 1406/1986, I, 97-98.

H. Laoust, “Ibn Kat̲h̲īr”, , III, 818.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1996 yılında İstanbul’da basılan 13. cildinde, 154-155 numaralı sayfalarda yer almıştır.