el-KEMÂL

Cemmâîlî’nin (ö. 600/1203) Kütüb-i Sitte râvilerine dair eseri.

Müellif:

Tam adı el-Kemâl fî esmâʾi (maʿrifeti)’r-ricâl olup Kütüb-i Sitte’de adı geçen râvilerin hemen hepsini ihtiva eden ilk çalışmadır. Cemmâîlî, önce Resûl-i Ekrem’in hayatını İbn Hişâm’ın es-Sîre’sinden özetleyerek vermiş, ardından tanınmış hadis âlimlerinin râviler hakkındaki görüşlerini senedleriyle birlikte zikretmiştir. Sahâbî olan râvileri diğerlerinden önce ve bir arada zikreden müellif eserine aşere-i mübeşşere ile başlamış, ardından adı Muhammed olanları, devamında alfabetik olarak diğer râvileri, en sonra da hanım râvileri tanıtmıştır. Mukaddimede müellifin belirttiğine göre râviler hakkında yeterli bilgi verilmekle beraber kitabın hacmini büyütmemek için bazı senedler ve bilgiler muhtasar olarak kaydedilmiştir. Bir râvinin Kütüb-i Sitte’nin her birinde rivayetleri bulunduğunu göstermek için ”روى له الجماعة“, sadece Ṣaḥîḥ-i Buḫârî ve Ṣaḥîḥ-i Müslim’de rivayetleri yer alanları belirtmek için de ”اتّفقا عليه“, veya ”متّفق عليه“ ifadeleri kullanılmıştır. el-Kemâl’in Millet Kütüphanesi ile (Feyzullah Efendi, nr. 1506-1508) diğer kütüphanelerde çeşitli nüshaları bulunmaktadır (Brockelmann, I, 606).

Eser üzerinde zeyil ve ikmal mahiyetinde çalışmalar yapılmıştır. Yûsuf b. Abdurrahman el-Mizzî, İbn Ebû Hâtim’in el-Cerḥ ve’t-taʿdîl’inden de faydalanarak sekiz yıl süren bir çalışma sonunda el-Kemâl’i tashih ve ihtisar etmek, mevcut biyografilere yeni bilgiler eklemek, sahâbî biyografilerini alfabetik yerlerine serpiştirmek ve biyografisini verdiği her şahsın hoca ve talebelerini de alfabetik biçimde sıralamak suretiyle eserini 712’de (1312) tamamlamıştır. Bu arada Kütüb-i Sitte müelliflerinin diğer eserlerinin bir kısmında (meselâ Buhârî’nin eṣ-Ṣaḥîḥ dışındaki beş, Ebû Dâvûd’un es-Sünen dışındaki yedi, Nesâî’nin es-Sünen dışındaki dört kitabında) geçen 1700’den fazla râvinin biyografisini kırmızı mürekkeple eklemiş, biyografilerin hangi kitaplarda geçtiğini rumuzlarla belirtmiş, böylece el-Kemâl’i üç misli genişletip 8045 râvinin biyografisine yer vererek meydana getirdiği çalışmasına Tehẕîbü’l-Kemâl fî esmâʾi’r-ricâl adını vermiştir. Müellif hattıyla bir nüshası diğer yazmalarıyla birlikte Millet Kütüphanesi’nde bulunan eserin (Feyzullah Efendi, nr. 1426, 1427 [müellif hattı nüsha], 1429) Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye’de mevcut nüshasının Abdülazîz Rebâh ve Ahmed Yûsuf ed-Dekkāk’ın takdimleriyle tıpkıbasımı yapılmış (I-III, Dımaşk 1402), Beşşâr Avvâd Ma‘rûf da kitabın tamamını yayımlamıştır (I-XXXV, Beyrut 1402-1413/1982-1992).

Tehẕîbü’l-Kemâl üzerinde hemen hepsi Mizzî’nin talebesi olan muhaddisler ihtisar ve tehzip çalışmaları yapmışlardır. Bunların başında eser hakkındaki dört çalışmasıyla Zehebî gelmektedir. Zehebî’nin çalışmalarının ilki ve en hacimlisi, bazı isimlerle ölüm tarihlerini tashih edip yeni bilgiler ve biyografiler eklemek suretiyle ikmal ve ihtisar ettiği Teẕhîbü’t-Tehẕîb’dir. Eserin, Zehebî hayatta iken yazılan ve üzerinde onun yazısıyla tashihler ihtiva eden bir nüshası Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi’nde bulunmaktadır (III. Ahmed, nr. 6314-6316; diğer nüshaları için bk. Brockelmann, I, 606). Teẕhîbü’t-Tehẕîb’i, Safiyyüddin Ahmed b. Abdullah el-Hazrecî Ḫulâṣatü Teẕhîbi Tehẕîbi’l-Kemâl adıyla ihtisar etmiştir (Bulak 1301; Kahire 1323; nşr. Abdülfettah Ebû Gudde, Halep 1391, 1399; nşr. Mahmûd Abdülvehhâb Fâyed, I-III, Kahire 1392). Zehebî, daha sonra Tehẕîbü’l-Kemâl’i sadece Kütüb-i Sitte râvilerini derleyerek el-Kâşif fî maʿrifeti men lehû rivâye fi’l-Kütübi’s-Sitte adıyla yaklaşık onda bir hacminde kısaltmış (I-III, Beyrut 1403/1983; I-II, Cidde 1992), büyük ilgi gören el-Kâşif üzerinde İbnü’l-Irâkī bir zeyil, Sıbt İbnü’l-Acemî bir hâşiye kaleme almıştır. Zehebî, üçüncü çalışması olan el-Mücerred min Tehẕîbi’l-Kemâl (fî esmâʾi ricâli’l-Kütübi’s-Sitte) adlı eserini her biri kendi içinde alfabetik on tabaka halinde düzenlemiş (Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr. 523), dördüncü çalışmasına da el-Muḳteḍab min Tehẕîbi’l-Kemâl adını vermiştir.

Mizzî’nin bir diğer talebesi Ebü’l-Mehâsin el-Hüseynî, Tehẕîbü’l-Kemâl’deki biyografilerden Kütüb-i Sitte râvisi olmayanları çıkarmak suretiyle eseri ihtisar etmiş, daha sonra buna İmam Mâlik’in el-Muvaṭṭaʾı, Ahmed b. Hanbel’in ve Şâfiî’nin el-Müsned’leri ile Ebû Abdullah Hüseyin b. Muhammed b. Hüsrev el-Belhî’nin Müsnedü Ebî Ḥanîfe’sindeki ricâli ilâve ederek et-Teẕkire bi-maʿrifeti ricâli’l-kütübi’l-ʿaşere (et-Teẕkire fî ricâli’l-ʿaşere) adlı eserini meydana getirmiştir (Köprülü Ktp., nr. 263 [müellif hattıyla]; ayrıca bk. a.g.e., I, 606; II, 69).

Moğultay b. Kılıç, Mizzî’nin eserini tamamlamak amacıyla hemen her biyografiye müdahale ederek on dört cilt hacmindeki İkmâlü Tehẕîbi’l-Kemâl’i kaleme almıştır. Müellif hattıyla olan nüshası Millet Kütüphanesi’nde bulunan (Feyzullah Efendi, nr. 1478-1479; ayrıca bk. a.g.e., I, 606) eser üzerinde el-Câmiatü’l-İslâmiyye’de (Medine, Külliyyetü’l-hadîs) yüksek lisans çalışmaları yapılmış (1414/1993, Bedr b. Muhammed b. Muhsin el-Ammâş; 1416/1995, Avvâd b. Humeyd b. Muhammed er-Ruveysî), Muhammed Ali Kāsım Ahmed el-Ömerî de aynı yerde el-Ḥâfıẓ Moġultay ve Kitâbü İkmâli Tehẕîbi’l-Kemâl adıyla bir doktora tezi hazırlamıştır (1403). Moğultay b. Kılıç, Mizzî’ye olan itirazlarını ayrıca iki cilt halinde özetlemiştir. Mizzî’nin talebelerinden İbn Berdîs’in de bu kitabı Buġyetü’l-erîb adıyla ihtisar ettiği kaydedilmektedir. Bir diğer talebesi İbnü’l-Mülakkın esere Ahmed b. Hanbel’in el-Müsned’i, İbn Huzeyme ve İbn Hibbân’ın eṣ-Ṣaḥîḥ’leri, Dârekutnî ve Beyhakī’nin es-Sünen’leriyle Hâkim’in el-Müstedrek’indeki râvileri ekleyerek onu ikmal etmeye çalışmıştır (, XXI, 152).

Tehẕîbü’l-Kemâl üzerinde en geniş çalışmayı 808’de (1405) tamamladığı Tehẕîbü’t-Tehẕîb’i ile İbn Hacer el-Askalânî yapmış, râvilerin cerh ve ta‘dîline yarayacak bilgilerle yetinerek eseri üçte bir hacminde kısaltmış, bunun yanında el-Kemâl’de yer alıp Mizzî’nin çıkardığı biyografileri yeniden alarak hacminin üçte biri nisbetinde ilâvede bulunmuştur. İbn Hacer’in eklediği biyografiler yayım sırasında “temyîz” kelimesiyle belirtilmiş, onun diğer ilâveleri ise “kultü” ibaresiyle gösterilmiştir. Mükerrerleriyle birlikte 12.415 (12.191, 12.282) râviyi ihtiva eden Tehẕîbü’t-Tehẕîb’i önemli kılan husus, bir râvinin cerh ve ta‘dîli için gerekli olan bilgileri derli toplu şekilde vermesi, hayatını yazdığı kişinin hoca ve talebelerinin en meşhurlarını zikredip onlar hakkında önemli bilgileri kaydetmekle yetinmesidir (I-XII, Haydarâbâd 1325-1327; Beyrut 1388/1968; I-VI, Beyrut 1412/1991). Selmân Muhammed en-Nedvî, Mecmaʿu elfâẓi’l-cerḥ ve’t-taʿdîl ve dirâsetühâ min kitâbi Tehẕîbi’t-Tehẕîb adlı üç cilt hacmindeki yüksek lisans çalışmasıyla eserin bu yönünü ortaya koymuştur (1401, Câmiatü’l-İmâm Muhammed b. Suûd el-İslâmiyye külliyyetü usûli’d-dîn). İbn Hacer bu eseri üzerinde sadece râvinin adını, güvenilirlik derecesini, hangi tabakadan olduğunu belirterek ihtisar çalışması yapmış ve buna da Taḳrîbü’t-Tehẕîb adını vermiştir (nşr. Abdülvehhâb Abdüllatîf, I-II, Kahire-Medine 1380/1960; I-II, Beyrut 1395/1975, 2. bs. nşr. Muhammed Avvâme, Beyrut 1398/1978, 2. bs.). Eserin aslında olup da Taḳrîb’de bulunmayan bilgileri İbrâhim b. Abdullah el-Hâzimî Zevâʾidü’t-Tehẕîb ʿale’t-Taḳrîb adlı çalışmasıyla tesbit etmiştir (Riyad 1412). el-Kemâl üzerinde daha başka çalışmaların da yapıldığı, Takıyyüddin İbn Fehd’in Nihâyetü’t-Taḳrîb ve tekmîlü’t-Tehẕîb bi’t-Teẕhîb adlı eserinde Zehebî’nin Teẕhîbü’t-Tehẕîb’i ile İbn Hacer’in Tehẕîbü’t-Tehẕîb’ini on iki cilt halinde bir araya getirdiği belirtilmektedir.


BİBLİYOGRAFYA

, neşredenin girişi, I, 37-71.

, neşredenin girişi, s. 7-22.

, Abdülfettâh Ebû Gudde’nin mukaddimesi, s. 3-12.

, I, 606; II, 69.

M. Yaşar Kandemir, “Hadis”, , XV, 57-58.

a.mlf., “İbn Hacer el-Askalânî”, a.e., XIX, 524.

Ahmet Özel, “İbnü’l-Mülakkın”, a.e., XXI, 152.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2002 yılında Ankara’da basılan 25. cildinde, 222-224 numaralı sayfalarda yer almıştır.