el-MANZÛMETÜ’n-NESEFİYYE

Necmeddin en-Nesefî’nin (ö. 537/1142) hilâf ilmine dair eseri.

Müellif:

İslâm hukuk tarihinde manzum fıkıh kitabı yazma geleneğinin muhtemelen ilk örneğini teşkil eden eser Hanefî mezhebine ait ilk hilâf çalışmalarından biridir. Kaynaklarda ve kütüphane kayıtlarında el-Manẓûme fi’l-ḫilâfiyyât, Manẓûme fi’l-ḫilâf, Manẓûmetü’l-ḫilâfiyyât, Manẓûmetü’n-Nesefî fi’l-ḫilâf, Naẓmü’l-ḫilâfiyyât ve el-Muʿteḳad fi’l-ḥilâf gibi adlarla anılmaktadır. Nesefî eserini Naẓmü’l-ḫilâfiyyât olarak isimlendirir ve 14 Safer 504 (1 Eylül 1110) tarihinde tamamladığını belirtir. Müellifin kitabın sonundaki ifadesine göre manzume toplam 2666 beyitten meydana gelmektedir, Kâtib Çelebi ise beyit sayısını 2669 olarak verir.

el-Manẓûmetü’n-Nesefiyye on bölümden meydana gelmekte ve her bölümde bir imamın diğer imamlarla olan görüş ayrılıkları sıralanmaktadır. Birinci bölümde Ebû Hanîfe’nin, ikinci bölümde Ebû Yûsuf’un ve üçüncü bölümde Muhammed b. Hasan eş-Şeybânî’nin görüşleri ayrı ayrı anlatılmakta, daha sonra Ebû Hanîfe’nin Ebû Yûsuf’la, ardından İmam Muhammed’le birleştikleri görüşler, Ebû Yûsuf ile Muhammed’in ittifak ettikleri görüşler, bu üç imamın birbirinden ayrıldığı görüşler, bundan sonra da Züfer b. Hüzeyl, İmam Şâfiî ve İmam Mâlik’in görüşleri birer bölümde anlatılmaktadır. Eserde Ahmed b. Hanbel’in görüşlerine yer verilmez. İmamların bu farklı ictihadları, her bölümde tekrarlanan klasik fıkıh kitapları sistematiği içerisinde namaz, oruç, hac, zekât, hudûd … gibi alt başlıklar (kitab) halinde verilmektedir. Zaman zaman mezhep içinde tercih edilen görüşler de belirtilmiştir. Bu çalışmanın, Ebû Zeyd ed-Debûsî’ye nisbet edilen ve kavaidden hareketle ictihad farklarını ele alan Teʾsîsü’n-naẓar adlı eserle benzer bölüm başlıklarını taşıması dikkat çekicidir. Manzume mezhep içi hilâfiyata geniş yer veren bir çalışma olması bakımından da önem taşımaktadır. Eserde vezin gereği olarak Ebû Hanîfe için bazan “üstat, birinci”, Ebû Yûsuf için “Ya‘kūb, ikinci”, Muhammed için “Şeybânî, İbnü’l-Hasan” isim ve sıfatları kullanılmıştır.

Tertibi, dilinin sadeliği ve kolay ezberlenmesi gibi yönleriyle uzunca bir süre medreselerde fıkıh öğretiminde önemli yer tutan eseri Taşköprizâde fıkıh bilgisi için yeterli olacak kitaplar arasında sayar (Miftâḥu’s-saʿâde, III, 15). Kütüphanelerde çok sayıda nüshasının bulunması ve üzerinde birçok şerh yapılması yaygın biçimde okunduğunu göstermektedir (bazı nüshaları için bk. Süleymaniye Ktp., Amcazâde Hüseyin Paşa, nr. 232, Fâtih, nr. 2177; Millet Ktp., Ali Emîrî Efendi, Arapça, nr. 4566; İÜ Ktp., AY, nr. 1256, 6338; Beyazıt Devlet Ktp., Bayezid, nr. 2177, 2240; Hacı Selim Ağa Ktp., Kemankeş Emîr Hoca, nr. 109).

Hanefîler’ce büyük önem verilen el-Manẓûmetü’n-Nesefiyye üzerinde şerh, ihtisar ve tercüme şeklinde çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Şerhleri: 1. Alâeddin el-Üsmendî, ʿAvnü’d-dirâye ve muḫtelifü’r-rivâye fî şerḥi Manẓûmeti’n-Nesefî (Süleymaniye Ktp., Damad İbrâhim Paşa, nr. 573; Lâleli, nr. 1041). Aynı müellife Ḥaṣrü’l-mesâʾil ve ḳaṣrü’d-delâʾil şerḥu Manẓûmeti’n-Nesefî adıyla (Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr. 764; Âşir Efendi, nr. 1171; Yazma Bağışlar, nr. 2288) başka bir şerh de nisbet edilmektedir (, II, 1636, 1868). 2. Ebü’l-Mehâmid Mahmûd b. Muhammed el-Buhârî el-Efşencî, Ḥaḳāʾiḳu’l-Manẓûme (Süleymaniye Ktp., Bağdatlı Vehbi Efendi, nr. 429; Fâtih, nr. 1697, 1822; Beşir Ağa, nr. 269). Müellifin yedi yılı aşkın sürede tamamladığı eser Ḥuṣûlü’l-meʾmûl adıyla da anılmaktadır (, I, 550; Suppl., I, 761). 3. Tâceddin Muhammed b. Mahmûd ez-Zevzenî, Mülteḳa’l-biḥâr min münteḳa’l-aḫbâr (Süleymaniye Ktp., Yenicami, nr. 474; Lâleli, nr. 1046; Şehid Ali Paşa, nr. 849). 4. Ebü’l-Berekât en-Nesefî, el-Müstaṣfâ fî şerḥi Manẓûmeti’n-Nesefî fi’l-ḫilâf (Süleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 1304; Cârullah Efendi, nr. 755, 756; Fâtih, 1841-1848; Lâleli, nr. 979). Nesefî bu şerhini daha sonra el-Muṣaffâ adıyla ihtisar etmiştir (Süleymaniye Ktp., Cârullah Efendi, nr. 746; Damad İbrâhim Paşa, nr. 570, 571; Fâtih, nr. 1821, 1823-1826; Yazma Bağışlar, nr. 1034). 5. Hattâb b. Ebü’l-Kāsım Karahisârî, el-Kâfî fî şerḥi Naẓmi’l-ḫilâfiyyât li’n-Nesefî (Süleymaniye Ktp., Damad İbrâhim Paşa, nr. 572, Fâtih, nr. 1814-1820, 1827, 2177, Lâleli, nr. 1044, Serez, nr. 697; Manisa İl Halk Ktp., nr. 503). 6. Ebü’l-Hasan Ali b. Muhammed b. Ali, Şerḥu Manẓûmeti’n-Nesefî (Hacı Selim Ağa Ktp., nr. 382). 7. Şerefeddin Muhammed b. Ali Dihkān en-Nesefî, Şerḥu Manẓûmeti’n-Nesefî fi’l-ḥilâfiyyât (Süleymaniye Ktp., Turhan Vâlide Sultan, nr. 134; Fâtih, nr. 1828). 8. Radıyyüddin İbrâhim b. Süleyman el-Hamevî el-Mantıkī, el-Cevâhirü’l-mażmûme fî şerḥi’l-Manẓûme (Süleymaniye Ktp., Lâleli, nr. 1050; Millet Ktp., Feyzullah Efendi, nr. 821, 822). 9. Ebû Bekir Muhammed el-Haddâd, Nûrü’l-müstenîr (Millet Ktp., Murad Molla, nr. 919). 10. Nâsırüddin Nebî b. Mürsel Tokadî, Şerḥu Naẓmi’l-ḫilâfiyyât li’n-Nesefî (Süleymaniye Ktp., Hasan Hüsnü Paşa, nr. 382). Kaynaklarda Ebû İshak Cemâleddin İbrâhim b. Ahmed el-Mevsılî, Ali b. Hüseyin es-Suğdî, Kādîhan, Musannifek, Muhammed b. Hasan el-Kevâkibî el-Halebî gibi âlimlerin de bu manzumeyi şerhettikleri belirtilmektedir (, II, 1868; , I, 550; Suppl., I, 761).

Tercümeleri. Eseri Hama hâkimi İbrâhim b. Mustafa b. Alişîr el-Melîfdevî (el-Müleyfedevî) önce manzum olarak Türkçe’ye çevirmiş, ardından kısa bazı açıklamalarla şerhetmiştir. Manzume 731-732 (1331-1332) yılları gibi erken bir tarihte Anadolu dışındaki bir bölgede (Hama-Suriye) Oğuz Türkçesi’ne tercüme edilmiş ve bu tercüme Türk dilinin en önemli yâdigârlarından biri olarak kabul edilmiştir. Çevirinin British Museum’da bulunan tek nüshası, Milan Adamovic tarafından Die Rechtslehre des Imâm an-Nasafî in Turkischer Bearbeitung vom jahre 1332 (Stuttgart 1990) ve Azmi Bilgin tarafından Nazmü’l-Hilâfiyyat Tercümesi (Ankara 1996) adıyla transkripsiyonlu metin ve tıpkıbasım olarak yayımlanmıştır. Manzumenin Arapça aslına göre baş tarafından altı bölümün eksik olduğu bu tercümede 1600 civarında beyit yer almaktadır.

Muhtasarları. Ebü’l-Velîd İbnü’ş-Şıhne, el-Manẓûmetü’n-Nesefiyye’ye Ahmed b. Hanbel’in görüşlerini de ilâve etmiş ve eseri 1000 beyit halinde kısaltmıştır. Ebü’l-Kāsım Abdurrahman b. Muhammed el-Lahmî de Ḫilâfiyyâtü’l-İmâm Aḥmed b. Ḥanbel adıyla (, I, 762) yaklaşık 580 beyitten oluşan bir eser yazarak manzumenin Ahmed b. Hanbel’in görüşleriyle ilgili eksikliğini gidermeye çalışmıştır. Muzafferüddin İbnü’s-Sââtî, Mecmaʿu’l-baḥreyn adlı eserinde Kudûrî’nin el-Muḫtaṣar’ı ile Nesefî’nin bu eserini bir araya getirmiştir.


BİBLİYOGRAFYA

Necmeddin en-Nesefî, el-Manẓûmetü’n-Nesefiyye, Süleymaniye Ktp., Fâtih, nr. 2177.

Şerḥu Ḥâfıẓiddîn en-Nesefî li-Kitâbi’l-Münteḫab fî uṣûli’l-meẕheb (nşr. Salim Öğüt, doktora tezi, 1408/1988), İSAM Ktp., nr. 8693, neşredenin girişi, I, 37-38.

İbrâhim b. Mustafa b. Alişîr el-Melîfdevî, Nazmü’l-Hilâfiyyât Tercümesi (haz. Azmi Bilgin), Ankara 1996, hazırlayanın girişi, s. 18-23.

, I, 66, 84; II, 166.

, III, 15.

, II, 1636, 1867-1868.

, IV, 279.

, I, 477, 550; Suppl., I, 761-762.

M. Adamović, Die Rechtslehre des Imām an-Nasafī in Türkischer Bearbeitung vom Jahre 1332, Stuttgart 1990, s. 2-10.

W. Madelung, “ʿAlāʾ-al-Dīn Samarqandī”, , I, 782-783.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2003 yılında Ankara’da basılan 28. cildinde, 34-35 numaralı sayfalarda yer almıştır.