ELFİYYE

Bazı bilgilerin kolay öğrenilmesi ve hatırda tutulması için manzum olarak yazılan 1000 beyitlik eserlere verilen ortak ad.

Müellif:

İslâm kültür tarihinin bazı dönemlerinde eğitim ve öğretim belli metinlerin ezberlenmesi esasına dayanıyordu. Metinlerin kolayca ezberlenmesinde şiirden de faydalanılmış ve bu maksatla birçok ilim dalında urcûze adıyla manzum metinler kaleme alınmıştır (bk. , I, 62-63). Recez bahrinde birer manzum eser olan elfiyyeler de öğretimi kolaylaştırma amacına yönelik olarak yazılmıştır. Bu manzumelerin 1000’er beyitten meydana gelmesinin sebebi Araplar’ın 1000 sayısına duyduğu ilgi ile açıklanabilir. Ancak bunlar 1000 beyitle sınırlı kalmayıp bazıları biraz fazla, bazıları da biraz eksik olabilmektedir. Arap gramerinde ve diğer İslâmî ilimlerde birçok elfiyye kaleme alınmakla beraber bunların bir kısmı şöhret bulmuştur. İbn Sînâ’nın (ö. 428/1037) Elfiyye (Urcûze) fi’ṭ-ṭıb, İbn Mu‘tî (ö. 628/1231) ve İbn Mâlik et-Tâî’nin (ö. 672/1274) nahve dair meşhur elfiyyeleri, İbnü’l-Verdî’nin fıkıhla ilgili el-Behcetü’l-verdiyye’siyle rüya tabirine dair el-Elfiyyetü’l-verdiyye’si, Zeynüddin el-Irâkī’nin Elfiyye fî ġarîbi’l-Ḳurʾân’ı, el-Elfiyye fi’s-siyer’i (Naẓmü’d-dürer veya ed-Dürerü’s-seniyye) ve hadis usulüne dair meşhur el-Elfiyye’si, Muhibbüddin İbnü’ş-Şıhne’nin ferâizle ilgili el-Elfiyye’siyle fıkıh ve diğer ilimlere dair çeşitli elfiyyeleri (Sehâvî, X, 5; krş; , II, 178-179), Muhammed b. Abdüddâim el-Birmâvî’nin fıkıh usulüne dair en-Nübẕetü’l-elfiyye’si, İbnü’l-Cezerî’nin el-Elfiyyetü’ṭ-ṭayyibe’si (Ṭayyibetü’n-neşr fi’l-ḳırâʾâti’l-ʿaşr), Ebü’l-Bekā Muhammed b. Ali b. Halef el-Ahmedî’nin Elfiyye fi’l-ʿarûż’u, yine aynı müellifin mantık ilmine dair el-Elfiyye fî naẓmi Îsâġūcî’si, Süyûtî’nin Elfiyye fî muṣṭalaḥi’l-ḥadîs̱’i (Naẓmü’d-dürer fî ʿilmi’l-es̱er), İbrâhim b. Muhammed el-Halebî’nin el-Elfiyye fi’l-meʿânî ve’l-beyân’ı, Dâvûd-i Antâkî’nin Elfiyye fi’ṭ-ṭıb ve Kutbüddin el-Bekrî’nin (ö. 1162/1749) Elfiyyetü’t-taṣavvuf’u (el-Elfiyyetü’l-vefiyye li’s-sâdeti’ṣ-ṣûfiyye) bu türün belli başlı eserleridir.

Bunlardan İbn Mu‘tî ile İbn Mâlik et-Tâî’nin eserleri Arap gramerine dair yazılmış elfiyyelerin ilki ve en ünlüleri olup daha sonraki elfiyye yazarları bunları örnek almışlardır.


BİBLİYOGRAFYA

, X, 5.

, 62-63, 151-157.

Yağlıkçızâde Ahmed Rifat, Lugat-ı Târihiyye ve Coğrafiyye, İstanbul 1299, I, 244.

, I, 233-234, 245-246, 283, 1075; II, 1318.

, I, 159-160, 359-362, 366-367; II, 78, 176, 178-179, 394, 459; Suppl., I, 521-525, 530-531, 823; II, 70, 175, 177, 188, 274, 417.

, I, 119-121.

, s. 32-33.

, V, 58.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1995 yılında İstanbul’da basılan 11. cildinde, 27-28 numaralı sayfalarda yer almıştır.