Emrecan Ayyıldız. X. ve XI. yüzyılda Serahs. Yüksek lisans tezi (2023)

Tez KünyeDurumu
X. Ve XI. yüzyılda Serahs / Sarakhs In The X. and XI. centuries
Yazar:EMRECAN AYYILDIZ
Danışman: DR. ÖĞR. ÜYESİ ÖZGÜR TOKAN
Yer Bilgisi: Bartın Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Tarih Ana Bilim Dalı / Tarih Bilim Dalı
Konu:Tarih = History
Dizin:Coğrafya tarihi = Geography history ; Kent tarihi = Urban history ; Siyasi tarih = Political history ; Türk tarihi = Turkish history
Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
103 s.
Serahs, günümüzde üç ülkenin (İran, Afganistan ve Türkmenistan) sınırları içinde bulunan tarihi Horasan bölgesinin Güney Türkmenistan kesiminde yer alan eski bir yerleşim yeridir. Eski adı Herîrûd olan Tecen ırmağının orta havzasında, bu ırmağın sağ tarafında kurulmuştur. Şehrin ilk defa ne zaman ve kimler tarafından kurulduğu kesin olarak bilinmemekle beraber milattan önce VI-IV. yüzyıllarda Persler tarafından kurulduğu tahmin edilmektedir. Orta Çağ İslam kaynaklarında şehrin ilk tesisi Keykâvus, Efrâsiyâb ve Zülkarneyn’e atfedilmektedir. Şehrin adına ve kuruluşuna dair Yâkūt, İranlılara atfen Keykâvus’un burasını Serahs b. Hûzrez isimli bir kişiye iktâ ettiğini, onun burada kendi adını verdiği bir şehir kurduğunu, daha sonra Büyük İskender’in bu şehrin imarını tamamladığını kaydetmektedir. Serahs diye anılan bu tarihi şehrin kalıntıları günümüzdeki Serahs yerleşiminin güneydoğusunda bulunmaktadır. Orta Çağ’da Serahs’ın asıl önemi İran’dan Türkistan’a giden ana yol (İpek Yolu) üzerinde bulunmasından ve savunma yönünden stratejik bir konumda yer almasından kaynaklanıyordu. Nitekim Nîşâbur ve Tus’tan Merv’e giden yol buradan geçiyordu. Bu sebeple şehir, Sâsânîler devrinden başlayarak Moğolların 1221 yılındaki işgal ve yağmalamalarına kadar önemli bir yerleşim merkezi olmayı sürdürdü. Bazı kaynaklarda X. ve XI. yüzyıllarda Serahs’ın büyüklük bakımından Merv’in yarısı kadar olduğu kaydedilmiştir. X. yüzyılda Sâmânîlerin idaresinde olan şehir onların yıkılmasının ardından Gazneliler’in eline geçti. Selçuklular 1035’te Horasan’a göçtüklerinde ilk yurt edindikleri yerlerden biri de Serahs ve çevresi oldu. Gazneliler’in onları bu topraklardan atmak maksadıyla yaptıkları savaşlardan biri 1038 yılında Serahs yakınlarındaki Talhâb yöresinde meydana geldi. Bu savaşın Selçukluların zaferiyle sonuçlanması ile Gazneliler, Horasan’da güçlerini kaybettiler. Kazanılan zaferin ardından eski Türk devlet geleneğine göre yapılan taksimatta Tuğrul Bey Nişabur’a, Çağrı Bey Merv’e, Mûsâ Yabgu Serahs’a sahip oluyordu. Türk tarihinin çok önemli bir dönüm noktası olan Dandanakan Savaşı da Serahs-Merv arasında bulunan çöl de cereyan etti. Gazneliler ile yapılan bu savaştan sonra Büyük Selçuklu Devleti bölgeyi hakimiyeti altına aldı ve Serahs yeni kurulan bu devletin sınırları içinde kaldı. Arslan Argun’un 1095’te diğer Horasan şehirleri gibi Serahs Kalesi’ni de yıktırdığı bilinmekle beraber şehrin Selçuklu döneminde tamamıyla bir Türk şehri karakterinde gelişme gösterdiği görülmektedir.
Serahs is an ancient settlement located in the Southern Turkmenistan part of the historical Khorasan region, which is now within the borders of three countries (Iran, Afghanistan and Turkmenistan). It was established in the middle basin of the Tecen river, formerly known as Herîrud, on the right side of this river. It is not known exactly when and by whom the city was founded for the first time, but VI-IV. It is estimated that it was founded by the Persians in the centuries. In the medieval Islamic sources, the first establishment of the city is attributed to Keykavus, Efrasiyab and Zulkarneyn. Yâkūt on the name and foundation of the city, referring to the Iranians, Keykavus’s records that he appointed a person named Serhas b. Hûzrez, that he founded a city named after himself, and then Alexander the Great completed the reconstruction of this city. The ruins of this historical city, called Serahs, are located in the southeast of today’s Serahs settlement. The main importance of Serahs in the Middle Ages was that it was located on the main road (Silk Road) from Iran to Turkestan and was in a strategic position in terms of defense. As a matter of fact, the road from Nishabur and Tus to Merv passed through here. For this reason, the city continued to be an important settlement center from the Sassanid period until the invasion and plunder of the Mongols in 1221. In some sources X. and XI. It was recorded that Serahs was half the size of Merv in the centuries. The city, which was under the rule of the Samanids in the 10th century, passed into the hands of the Ghaznavids after their destruction. When the Seljuks migrated to Khorasan in 1035, one of the first places they settled was Serahs and its surroundings. One of the wars of the Ghaznavids to expel them from these lands took place in 1038 in the Talhab region near Serahs. With the victory of the Seljuks in this war, the Ghaznavids lost their power in Khorasan. After the victory, in the division made according to the old Turkish state tradition, Tuğrul Bey owned Nişabur, Çağrı Bey owned Merv, and Musa Yabgu Serahs. The Dandanakan War, a very important turning point in Turkish history, took place in the desert between Serahs and Merv. After this war with the Ghaznavids, the Great Seljuk State dominated the region and Serahs remained within the borders of this newly established state. Although it is known that Arslan Argun had Serahs Castle destroyed like other Khorasan cities in 1095, it is seen that the city developed completely in the character of a Turkish city during the Seljuk period.

Download: Click here