Ercan Yalçın. Devrimler döneminde ittihatçılık ve kemalizm (1919-1926). Yüksek lisans tezi (2012)

Tez KünyeDurumu
Devrimler döneminde ittihatçılık ve kemalizm (1919-1926) / Unionism and kemalism in the era of revolutions (1919-1926)
Yazar:ERCAN YALÇIN
Danışman: YRD. DOÇ. DR. LEYLA KIRKPINAR
Yer Bilgisi: Dokuz Eylül Üniversitesi / Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü / Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
Konu:Tarih = History ; Türk İnkılap Tarihi = History of Turkish Revolution
Dizin:Atatürk = Atatürk ; Kemalizm = Kemalism ; Milli Mücadele = National Struggle ; İstiklal Mahkemeleri = Liberty Courts ; İttihat ve Terakki = Union and Progress Society
Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2012
274 s.
İttihat ve Terakki Fırkası, Osmanlı Devleti bünyesinde oluşmuş bir siyasal cemiyet olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu dönemde tek siyasal güç olarak varlık gösteren Padişah’a karşı muhalif bir tutum sergileyen bu cemiyet, meşruti sistemin oluşturulması adına çabalamış; siyasal, sosyal ve ekonomik dönüşümün gerçekleştirilmesi için mücadeleye girişmiştir. 1908 Devrimi ardından 1918’e kadar ülkede tek siyasal otorite olarak söz sahibi olan İttihatçılar, yanlış politikalar yürütmeleri neticesinde ülkenin dağılmasına engel olamamış ve Osmanlı Devleti’nin çöküşünde en büyük etken olarak sorumlu tutulmuşlardır.Kemalizm ise, çöküntü ve yıkıntı haline gelmiş bir ülkeyi yeniden var edebilmek adına ortaya çıkan, örgütlenen ve başkaldıran bir milli harekettir. Çöken bir imparatorluktan yeni bir ulus devlet yaratmak projesiyle yola çıkan bu yeni oluşum; İttihatçıların oluşturdukları örgütsel temelden yararlandı ve Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri İttihat ve Terakki’nin yerel örgütleri üzerine inşa edildi. Bunun yanında Milli Mücadele’nin İttihatçı bir oluşum olmadığı hususu özellikle vurgulandı ve İttihatçılığın eski bir anlayış ve siyaset olarak kaldığı her fırsatta dile getirildi. Milli mücadele döneminde her türlü İttihatçı söylemden kaçınan Mustafa Kemal önderliğindeki bu oluşum, milli mücadelenin kazanılmasının ardından İttihatçılarla uzun yıllar sürecek bir siyasal kavgaya girişti ve bu kavga Cumhuriyetle birlikte tamamen perçinlendi.Kemalizm’in Türkiye’de siyasal hâkimiyeti tamamen eline almasını takiben siyasal süreçten uzaklaşan ve kendisini eski İttihat ve Terakki’yi yeniden diriltmek misyonuyla görevli sayan İttihatçılar; iktidarı yeniden ele almak hırsıyla hem hükümete hem de devlet başkanına karşı bir takım politikalar üretme arayışı içerisine girdiler. İttihatçılar, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası adı altında oluşturulan parti içerisinde yer alarak Türk siyasal alanına yeniden girme şansını buldular. Vitrinlerinde milli mücadelenin önemli liderlerini de barındırarak halk tarafından oldukça destek gören İttihatçılar, partinin kapatılmasıyla birlikte etkinliklerini yitirdiler. Demokratik yollardan iktidarı ele geçiremeyeceklerini anlayan İttihatçılar, geleneksel tavırlarını yeniden ortaya çıkararak iktidarı ele geçirmek için gizli olarak örgütlendiler. Kişisel hırsları ve iktidar hevesleri uğruna Mustafa Kemal’i ortadan kaldırmak gibi bir suikastın da planlayıcısı oldular. Suikastın başarısız olması neticesiyle İttihatçılar ne Mustafa Kemal’i ortadan kaldırabildiler ne de siyasal otoriteyi ellerine alabildiler. İttihatçıların son girişimi olan suikast planlarının tutmaması, Kemalist otorite tarafından İstiklal Mahkemeleri vasıtasıyla tamamen tasfiye edilmeleri sonucunu da beraberinde getirdi.
Comittee of Union and Progress arised as a political community in the Ottoman Empire structure. This community displayed an opposed attitude against the unique political power, Sultan; endeavored for the creation of constitutionalism; struggled for the realization of political, social and economical transformation. Young Turks who had been the only arbiter in the political authority between 1908 and 1918, could not prevent the dissolution of the state as a result of the execution of inaccurate policies and were blamed for the fall of the Otoman Empire.Kemalism is a national movement which evolved, revolted and organized in order to regenerate a country which became collapsed and wracked. This new formation which set out to create a new nation state from collapsed empire; benefited from organizational principal that Young Turks formed and Defense Law Communities was built on the local organizations of Comittee of Union and Progress. At the same time, the fact that the national struggle was not the Unionist formation was emphasized particularly and it was mentioned at every turn that the Unionism remained as former understanding and policy. The formation which was under the leadership of Mustafa Kemal, avoided all kinds of Unionist discourse, embarked in a political dispute that would last many years and this dispute was enhanced with the Republic.Unionists who receded from the political process subsequent to the Kemalist dominance in Turkey, employed themselves to resurrect the Comittee of Union and Progress; quested a new policy against the government and President in order to come into force again. Unionists entered to the Turkish political arena via taking place in the Progressive Republican Party. Unionists who were supported excessively by the people via sheltering significant characters of the National Struggle era, lost their efficiencies by the closure of the party. Unionists who understood that they would not seize the power, organized secretly in order to came into power. They planned to clear off Mustafa Kemal for the sake of their personal ambitions and power inclinations. Due to the failure of the assassination, they neither cleared off Mustafa Kemal nor came into power. Failure of the assasination which was the last attempt of Unionists, caused the liquidation of them via Independence Courts.

Download: Click here