ERDEŞÎR

(ö. 242)

Sâsânî Devleti’nin kurucusu ve destan kahramanı hükümdar (226-240).

Müellif:

Eski Farsça’da (Avesta dili) Rtahşira Artaherhes, Orta Farsça’da (Pehlevî) Artaşîr (> Ardaşîr) şeklinde telaffuz edilen ve “Kutsal padişah” (arde şehr [haşsre]) mânasına gelen bu isim üçü Ahamenîler (m.ö. 559-330), üçü de Sâsânîler (226-651) döneminde olmak üzere altı hükümdarın adıdır. İslâm dünyasında bu hükümdarlardan sadece Sâsânîler devletinin kurucusu olan Erdeşîr Erdeşîr-i Bâbekân adıyla tanınmaktadır. Bazı kaynakların Erdeşîr-i Evvel şeklinde kaydettikleri bu hükümdarın hayatı hakkında yeterli bilgi yoktur. Efsanevî bir kimlik taşıyan Erdeşîr’in bir rivayete göre soylu bir Pers ailesine mensup olduğu ve İstahr’ın Hîr bölgesinde doğduğu kabul edilmektedir. Hânedana adını veren büyük babası Sâsân İstahr’da Anahita âteşkedesinin muhafızıydı; büyük annesi Râmbihişt de bir prens ailesinden gelmekteydi. Babası Bâbek’in ise Fars’ın Dârâbcird şehrinde askerî bir görevi vardı. Başka bir rivayete göre ise Sâsân’ın Ahamenîler soyundan geldiğini öğrenen Bâbek kızını ona vermiş, Erdeşîr de bu evlenmeden dünyaya gelmiş, ancak Sâsân ortadan kaybolunca Bâbek Erdeşîr’in babası olarak kabul edilmiştir.

Bâbek, İstahr Kralı Gozihr’den Dârâbcird Kalesi kumandanı Tîrî’nin yerine Erdeşîr’in getirilmesi sözünü alır. Tîrî ölünce onun yerini alan Erdeşîr hâkimiyetini yaygınlaştırdığı gibi babasını da Gozihr’i devirmeye teşvik eder ve Gozihr’i deviren babası ile birlikte merkezî yönetime karşı ayaklanır. Ayaklanmanın başında İstahr krallığı ortadan kaldırılır. Erdeşîr, 28 Nisan 224’te Medler ülkesinde (Medya) Hürmüzcân’da yapılan savaşı kazanır ve aynı yıl hükümdarlığını ilân eder. Ancak bazı kaynaklarda onun resmen 226 yılında Medâin’de tahta çıktığı kabul edilmektedir (, II, 372). Part Hükümdarı V. Arduvan’ı yendiği bu savaştan sonra “şâhânşâh” (şahlar şahı) unvanını alan Erdeşîr’in bu zaferi ve diğer faaliyetleri o dönemin kitâbelerine de yansımıştır. Erdeşîr daha sonra Fars, Hûzistan, Kirman’ı ele geçirmiş ve Partlar’ın mahallî hükümdarlarıyla onlara bağlı olanları hâkimiyeti altına almış, buralarda yeni şehirler kurmuş ve adına para bastırmıştır. 226-227 yıllarında Part İmparatorluğu’nun kuzeybatısında Hatra’yı alma teşebbüsü sonuçsuz kalmışsa da Part İmparatorluğu’nun doğusunda güçlenmiş ve birçok Part ileri gelenini kendine bağlamıştır. Kuşan ve Turan hükümdarları da Erdeşîr’e bağlılıklarını bildirmişler, böylece Merv ve yöresi Sâsânî İmparatorluğu sınırlarına dahil edilmiştir. Ayrıca güneybatıda Kuzey Arap sahilleri (Bahreyn) ele geçirilmiş, zamanla eski Roma ve Part sınırı Sâsânîler’in Romalılar’la kuzeybatı sınırı olmuştur.

Erdeşîr ve vârisleri, dışarıda Ahamenîler dönemi siyasetini takip etmekle beraber ondan daha iyi sonuçlar aldılar. Ülkede huzuru sağlamanın gerekli olduğunu, saldırgan bir siyasetin sonuç vermeyeceğini düşünen Erdeşîr, ülkesini geliştirmek amacıyla Hûzistan’da Erdeşîr-i Hürre (bugünkü Gûr Fîrûzâbâd), Ram Erdeşîr, Hürmüzd Erdeşîr (Sûku’l-Ahvâz); Aşağı Mezopotamya’da Veh Erdeşîr, Esterâbâd Erdeşîr (Kerh-i Miyşân) gibi kendi adıyla anılan birçok şehir kurdu. Bunun yanında Zerdüşt dinini de canlandırmaya çalışan Erdeşîr, Avesta’nın gözden geçirilip yeniden düzenlenmesini sağladığı gibi taş kabartmalar ve kitâbeler hazırlanması geleneğini başlattı. Ondan sonra gelen Sâsânî hükümdarları bu geleneği daha da geliştirdiler. Erdeşîr’in ölüm tarihi kesin olarak belli değildir. Kaynaklardaki bilgilerden, oğlu I. Şâpûr’un onun sağlığında 12 Nisan 240’ta hükümdar olduğu ve Erdeşîr’in yaklaşık 242 yılı Şubatında öldüğü anlaşılmaktadır (, II, 374).

Erdeşîr hakkında kaleme alınan millî ve hamâsî duygularla yüklü Kârnâme-i Erdeşîr-i Bâbekân adlı mensur destan günümüze ulaşmıştır. Erdeşîr ve halefleriyle ilgili olayları esas almakla birlikte tarihî nitelikten çok destan özelliği taşıyan eser Sâsânîler’in son döneminde (VI. yüzyıl) telif edilmiştir. İran destan edebiyatında önemli bir yeri olan Kârnâme-i Erdeşîr-i Bâbekân, Firdevsî’nin Şâhnâme’sinin Erdeşîr ve diğer Sâsânî padişahları hakkındaki bölümünün hemen hemen tamamına kaynak teşkil etmiştir. Böylece Şâhnâme kahramanları arasına da giren Erdeşîr özellikle Fars edebiyatının tarihî-efsanevî şahıslar kadrosunda yerini almıştır. Pehlevîce yazılan ve birkaç defa orijinal metniyle basılan eser (Tahran 1309 hş., 1317 hş., 1332 hş.) ayrıca Mahmûd Cevâd Meşkûr’un Farsça (Tahran 1329 hş.), Th. Nöldeke’nin Almanca (Göttingen 1879) ve Dârâb Destûr Peshatan Sancana’nın İngilizce ve Gucerâtî tercümesiyle (Bombay 1896) birlikte yayımlanmıştır.


BİBLİYOGRAFYA

Geschichte des Artaschir-i Pāpakān (trc. Th. Nöldeke), Leiden 1879, s. 22-69.

Th. Nöldeke, Geschichte der Perser und Araber zur zeit der Sassaniden aus der Arabischen Chronik des Tabari, Leiden 1879, bk. Fihrist.

, I, 137-153.

A. Christensen, L’Iran sous les Sassanides, Copenhague 1936, bk. Fihrist.

, VI, 1507-1508.

Zebîhullah Safâ, Ḥamâse-serâyî der Îrân, Tahran 1352 hş., s. 131-137.

A. A. Grantovsky, Târîḫ-i Îrân ez Zamân-ı Bâstân tâ İmrûz (trc. Keyhusrev-i Kişâverzî), Tahran 1359 hş., s. 156-159.

G. Gnoli, Zoroaster’s Time and Homeland, Napoli 1980, s. 221 vd.

K. Mosig-Walburg, Die Frühen Sasanidischen Könige als Vertreter und Förderer der zarathustrischen Religion, Frankfurt 1982, s. 25 vd.

D. Shepherd, “Sasanian Art. Rock Reliefs and Sculpture”, , III/2 (1983), s. 1077-1112.

, I, 90.

, III, 1707-1716.

J. Wiesehöfer – H. Luschey, “Ardašīr I”, , II, 371-380.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1995 yılında İstanbul’da basılan 11. cildinde, 284-285 numaralı sayfalarda yer almıştır.