et-TASRÎFÜ’l-MÜLÛKÎ

İbn Cinnî’nin (ö. 392/1002) sarf ilmine dair eseri.

Müellif:

Eserin ismi kaynaklarda el-Mülûkî fi’t-taṣrîf, Muḫtaṣarü’t-taṣrîf, Muḫtaṣarü’t-taṣrîfi’l-mülûkî, Cümelü uṣûli’t-taṣrîf, Cümelü uṣûli’t-taṣrîfi’l-mülûkî, el-Cümel min uṣûli’t-taṣrîf, Muḳaddimâtü ebvâbi’t-taṣrîf ve el-Mülûkî şeklinde de kaydedilir. Kitabın adında geçen “mülûkî” nisbesi “kral” anlamındaki melikin çoğulu ise “krallara hediye edilmeye lâyık kitap; sarf kitaplarının öncüsü” gibi mânalara gelir. “Melûkî” şeklinde mübalağa sîgası olan “melûk”ün nisbeti ise sarfın önemli konularını içerme hususunda abartı ifade eder. Eserin İbnü’ş-Şecerî, Muhammed b. Ahmed İbn Tabâtabâ, Ömer b. Sâbit es-Semânînî senediyle İbn Cinnî’ye nisbeti kesindir; buna göre Abdülkādir el-Bağdâdî’nin eseri Ebû Osman el-Mâzinî’ye izâfe etmesi (Ḫizânetü’l-edeb, I, 240; IV, 132; VII, 205, 228), doğru değildir.

Sarf ilminin bütün konularını kapsamamakla birlikte bu ilmin temel ilkelerini ele alan başarılı bir muhtasar diye nitelendirilen eser bir mukaddime ile sekiz bölümden oluşur. Mukaddimede tasrifin (sarf) anlamı, tanımı, kapsamı ve kısımları açıklanmıştır. Birinci bölümde ziyade harfleri ele alınarak bu harfleri içeren klişe ifadeler, asıl ve ziyade harf kavramı, sarfî mîzan (ف ع ل), on ziyade harfin delilleri belirtildikten sonra ”ا، ء، ت، س، ل، م، ن، هـ، و، ي“ şeklindeki bu harflerin yerleri kaydedilmiştir. İkinci bölümde bedel/ibdâl konusu ele alınmış, on bir ibdâl harfinin (ا، ء، ت، ج، د، ط، هـ، و، ي) dönüşüm kuralları örneklerle anlatılmıştır. Üçüncü bölüm hazif meselesine ayrılmış, hazif olgusu kıyasî (illete dayalı) ve gayri kıyasî (lafzî hafiflik sağlamak amacıyla yapılan hazif) şeklinde ikiye ayrılarak bunlara dair bilgiler verilmiştir. Dördüncü bölümde “Hareke ve Sükûnla Tağyîr” başlığı altında ecvef fiil ve isimlerde görülen hareke ve sükûn değişimiyle ilgili bazı i‘lâl kuralları ve yerleri açıklanmıştır. Beşinci bölümde idgam ele alınmış, altıncı bölümde “Tahfîf ve İtbâ‘” başlığıyla ”يَتَّقِهِ“nin → -يَتَّقْهِ- (en-Nûr 24/52); ”لم يَلِدْهُ“nün → ”لم يَلْدَهُ“ şeklinde tahfifi gibi örnekler zikredilmiştir. “Ukūd ve Kavânîn” başlığını taşıyan yedinci bölümde “vâv”ın “yâ”ya ve hemzeye dönüştürülme (kalb) şartları ve yerleri anlatılmıştır. Eserin son bölümü olan “Binâ/Mesâil” kısmında sahih ve illetli isim ve fiillerden bir model kelimenin veznine uygun biçimde anlamlı ya da çoğu defa anlamsız, fakat kelime köklerini belirlemede yardımcı olan yedi mesele ile bazı örnekler kaydedilmiştir.

et-Taṣrîfü’l-mülûkî ilk defa G. Hoberg tarafından Latince tercümesiyle birlikte yayımlandıktan sonra (Leipzig 1885) Arap ülkelerinde birçok defa neşredilmiştir (not ve açıklamalarla nşr. Muhammed Saîd en-Na‘sân, Kahire 1331, 1332, 1970; nşr. Ahmed el-Hânî – Muhyiddin Cerrâh, Kahire 1913; Dımaşk 1970; nşr. Dîzîrîh Sakkal, Beyrut 1998; nşr. Bedevî Zehrân, Cîze 2001; nşr. İrfân Matracî, Beyrut 2005). Eser üzerine yazılan dört şerhten İbnü’ş-Şecerî ile Kāsım b. Kāsım el-Vâsıtî’nin çalışmaları günümüze ulaşmamıştır. İbn Cinnî’nin öğrencisi olan Ömer b. Sâbit es-Semânînî tarafından yazılan, asıl metinle açıklamaların iç içe girdiği şerhi İbrâhim b. Süleyman el-Buaymî doktora tezi olarak incelemiş ve Şerḥu’t-Taṣrîf adıyla yayımlamıştır (Riyad 1419/1999). Şerhte görüşler arasında tercihler yapılmış, sarf meselelerinin illetleriyle garîb kelimeler açıklanmış, şevâhidle ilgili notlar düşülmüş, bazı münferit şevâhide yer verilmiştir. Ebü’l-Bekā İbn Yaîş’in kaleme aldığı, asıl metin kısımlarının ”قال الشيخ أبو الفتح ابن جنّي“ veya ”قال صاحب الكتاب“ şerh kısımlarının ”قال الشيخ الشارح موفق الدين“ veya ”قال الشارح“ ifadeleriyle ayrıldığı şerh Şerḥu’l-Mülûkî fi’t-taṣrîf adıyla Fahreddin Kabâve tarafından yayımlanmıştır (Halep 1393/1973, 1406/1985; Beyrut 1987). İbn Yaîş şerhinin, et-Taṣrîfü’l-mülûkî hâmişinde de basıldığı kaydedilmektedir (Ömer b. Sâbit es-Semânînî, neşredenin girişi, s. 122). Eseri ayrıca Muhammed Nu‘mân el-Hamevî kısa notlar halinde şerhetmiştir (Kahire 1331).

BİBLİYOGRAFYA
İbn Cinnî, et-Taṣrîfü’l-mülûkî (nşr. Ahmed el-Hânî – Muhyiddin Cerrâh), Dımaşk, ts. (Dârü’l-maârif), s. 5; Ömer b. Sâbit es-Semânînî, Şerḥu’t-Taṣrîf (nşr. İbrâhim b. Süleyman el-Buaymî), Riyad 1419/1999, neşredenin girişi, s. 24-25, 113-122; İbnü’ş-Şecerî, el-Emâlî, Beyrut, ts. (Dârü’l-ma‘rife), II, 102; Kemâleddin el-Enbârî, Nüzhetü’l-elibbâʾ (nşr. M. Ebü’l-Fazl İbrâhim), Kahire 1386/1967, s. 350; İbnü’n-Neccâr el-Bağdâdî, Ẕeylü Târîḫi Baġdâd (nşr. Seyyid Şerefüddin Ahmed), Haydarâbâd 1406/1986, V, 55; İbn Yaîş, Şerḥu’l-Mülûkî fi’t-taṣrîf (nşr. Fahreddin Kabâve), Halep 1426/2005, neşredenin girişi, s. 6-8, 17-18; Taşköprizâde, Miftâḥu’s-saʿâde, Beyrut, ts. (Dârü’l-kütübi’l-ilmiyye), I, 130; Keşfü’ẓ-ẓunûn, I, 412-413; Abdülkādir el-Bağdâdî, Ḫizânetü’l-edeb, I, 240; IV, 132; VII, 205, 228; Serkîs, Muʿcem, I, 66; Brockelmann, GAL Suppl., I, 192; Sezgin, GAS, IX, 178-179; Mustafa Çuhadar, “İbn Yaîş, Ebü’l-Bekā”, DİA, XX, 446.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2011 yılında İstanbul’da basılan 40. cildinde, 133-134 numaralı sayfalarda yer almıştır.