FÂTIMA bint HÜSEYİN

Ümmü Abdillâh Fâtıma bint el-Hüseyn b. Alî b. Ebî Tâlib (ö. 110/728)

Hz. Hüseyin’in kızı.

Müellif:

40 (660) yılında doğduğu tahmin edilmektedir. Annesi Talha b. Ubeydullah’ın kızı Ümmü İshak’tır. Evlenme çağına gelince babası onu kardeşi Hz. Hasan’ın oğlu Hasan’la Medine’de evlendirdi. Bu evlilikten Abdullah, İbrâhim, Hasan, Zeyneb ve Ümmü Külsûm adında beş çocuğu oldu (Zübeyrî, s. 51, 52). Hz. Hüseyin’in şehid edilmesi sırasında (10 Muharrem 61 / 10 Ekim 680) Fâtıma da kocasıyla birlikte orada bulunuyordu. Hz. Hüseyin’in kesik başı beraberlerinde olduğu halde Hâşimîler’den esir alınan on iki kişiyle birlikte Ubeydullah b. Ziyâd tarafından önce Kûfe’ye, ardından Şam’a Yezîd b. Muâviye’nin yanına götürüldüler. Yezîd, Hz. Hüseyin’in şehid edilmesinden duyduğu üzüntüyü ifade etti ve kendilerine iyi davrandı. Kısa bir müddet sonra da onları Medine’ye gönderdi.

Fâtıma kocasının ölümünden sonra (97/715) evlenmemeye yemin ederek bir yıl yas tuttu. Medine Valisi Ömer b. Abdülazîz kendisiyle evlenmek için Halife Velîd b. Abdülmelik’e mektup yazarak izin istediyse de halifeden cevap gelinceye kadar Hz. Osman’ın torunu olan ve yakışıklılığı sebebiyle “Mutraf” lakabıyla tanınan Abdullah b. Amr 1 milyon dirhem gibi yüksek bir mehir vererek onunla evlendi. Rivayete göre Hasan vefat etmeden önce Fâtıma’dan özellikle Abdullah b. Amr ile evlenmemesini istemiş ve bu konuda kendisinden söz almıştı. Fâtıma’nın bu evlilikten Kāsım, çok güzel olduğu için “Dîbâc” lakabıyla anılan Muhammed ve Rukıyye adlı çocukları doğdu. Abdullah’ın ölümünden sonra da Medine Valisi Abdurrahman b. Dahhâk b. Kays el-Fihrî onunla evlenmek istedi. Fâtıma bu teklifi kabul etmeyince vali onu büyük oğlu Abdullah’ı içki cezasına çarptırmakla tehdit etti. Fâtıma’nın durumu Halife Yezîd b. Abdülmelik’e bildirmesi üzerine vali görevinden azledildi. Daha sonra Abdullah b. Muhammed b. Abdurrahman b. Ebû Bekir ile evlendi. Bu evlilikten de Emine adlı kızı dünyaya geldi.

Fâtıma, kızı Rukıyye ile evli olan Hişâm b. Abdülmelik’in hilâfeti zamanında Kahire’de vefat etti.

Güzelliği kadar dindarlığı ile de tanınan ve şairlik tarafı da olduğu bilinen Fâtıma’nın, babası Hz. Hüseyin ile kocası Hasan hakkında şiirler yazdığı nakledilmektedir. Ayrıca babasından, kardeşi Zeynelâbidîn Ali, halası Zeyneb bint Ali, Hz. Âişe, İbn Abbas ve Esmâ bint Umeys’ten hadis rivayet etmiştir. Hz. Fâtıma ile Bilâl-i Habeşî ve Esmâ bint Umeys’ten olan rivayetleri mürseldir. Kendisinden oğulları Abdullah, İbrâhim, Hasan, kızı Ümmü Ca‘fer ile Âişe bint Talha, Züheyr b. Muâviye ve başkaları rivayette bulunmuşlardır. Rivayetleri Ebû Dâvûd, Tirmizî ve İbn Mâce’nin sünenleriyle Nesâî’nin Müsnedü ʿAlî adlı eserinde yer almaktadır.


BİBLİYOGRAFYA

, VIII, 473-474.

, s. 51 -52.

, VII, 533.

İbn Abdürabbih, el-ʿİḳdü’l-ferîd, Beyrut 1953, II, 293; VI, 124, 126; VII, 85-86.

, V, 385-386.

, VI, 272-287.

İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, Beyrut 1965, IV, 86; V, 65, 113, 231, 518, 522; VI, 216.

, XXXV, 254-260.

Zehebî, Târîḫu’l-İslâm: sene 101-120, s. 442.

, I, 261.

İbn Hacer, Fetḥu’l-bârî, Beyrut 1985, III, 156.

a.mlf., Tehẕîbü’t-Tehẕîb, XII, 442-443.

Âmilî, ed-Dürrü’l-mens̱ûr, Kahire 1312, s. 361 -362.

, VIII, 387-388.

, IV, 44-47.

Abdullah Mîr Mühennâ, Aḫbârü’n-nisâʾ fî Kitâbi’l-Eġānî, Beyrut 1409/1988, s. 269-270.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1995 yılında İstanbul’da basılan 12. cildinde, 226-227 numaralı sayfalarda yer almıştır.