FELLÂS

Ebû Hafs Amr b. Alî b. Bahr el-Fellâs el-Bâhilî es-Sayrafî (ö. 249/864)

Muhaddis ve müfessir.

Müellif:

160’lı (777) yıllarda Basra’da doğdu. Bazı kaynaklarda Sekkā lakabıyla da anıldığı zikredilmekteyse de bu lakabın dedesi muhaddis Bahr b. Kenîz’e ait olduğu belirtilmektedir. Fellâs küçük yaşta hadis tahsiline başladı. Hammâd b. Zeyd’in derslerine bir süre devam ettikten sonra Süfyân b. Uyeyne, Vekî‘ b. Cerrâh, Yahyâ b. Saîd el-Kattân, Ebû Dâvûd et-Tayâlisî, Abdurrahman b. Mehdî gibi muhaddislerden hadis rivayet etti. 216 (831), 224 (838-39) ve 236 (850-51) yıllarında hadis tahsili için İsfahan’a gitti. Kendisinden başta Kütüb-i Sitte müellifleri olmak üzere Züheyr b. Harb, Ebû Zür‘a er-Râzî, Ebû Hâtim er-Râzî, İbn Ebü’d-Dünyâ, Abdullah b. Ahmed b. Hanbel, Muhammed b. Cerir et-Taberî gibi meşhur âlimler ve hocası Affân b. Müslim rivayette bulundular.

Nesâî, Kādî Hüseyin b. İsmâil el-Mehâmilî, İbn Hibbân ve Dârekutnî Fellâs’ın güvenilir bir hadis hâfızı olduğunu belirtmekte, Basralı hadis hâfızı İbn Mükrem de Basra’da Ali b. Medînî dışında Fellâs gibi bir âlimin yetişmediğini söylemektedir. Hatta bir defasında Yahyâ b. Saîd el-Kattân hadis rivayet ederken yanılmış, ertesi gün bu durum kendisine hatırlatıldığı zaman, İbnü’l-Medînî gibi âlimlerin de bulunduğu toplantıda, hata yapınca kendisini uyarmadığı için Fellâs’a sitem etmiştir.

Fellâs güçlü bir hâfızaya sahip olduğundan rivayet ettiği hadisleri çok defa ezberden naklederdi. Ebû Zür‘a er-Râzî Fellâs’ı hâfıza gücü bakımından İbnü’l-Medînî ve Şâzekûnî ile aynı seviyede tutmuş, Basra’da onlar kadar güçlü hâfızaya sahip başka hiç kimseyi görmediğini söylemiştir. Ebû Hâtim er-Râzî ile Halîfe b. Hayyât Fellâs’ı Ali b. Medînî’den daha üstün ve daha güvenilir saymışlardır. Ali b. Medînî ise Fellâs’ı Yezîd b. Zürey’den hadis rivayet ettiği için tenkit etmiş, Buhârî de onun bu tenkidini dikkate almış olmalı ki Fellâs’ın Yezîd b. Zürey’den naklettiği hadislere el-Câmiʿu’ṣ-ṣaḥîḥ’inde yer vermemiştir. Ancak âlimlerin çoğu, akranların birbiri hakkındaki tenkitlerine itibar edilmeyeceğini söyleyerek İbnü’l-Medînî’nin Fellâs hakkında yaptığı tenkitleri dikkate almamışlardır.

Gittiği memleketlerde ilim meclisleri kurarak hadis rivayet eden Fellâs’ın bu meclislerine pek çok muhaddis devam etmiştir. Ömrünün sonlarında devrin halifesiyle görüşmek üzere Bağdat’a gittiğinde de kalabalık öğrenci gruplarına hadis rivayet etmiş, ailesinin yanına dönebilmesi için kendisine dua etmelerini istemiş, ancak Basra’ya ulaşamadan 25 Zilkade 249’da (9 Ocak 864) Askerimükrem’de vefat etmiştir.

Fellâs’ın rivayetleri Kütüb-i Sitte’de ve diğer hadis kitaplarında yer almıştır. Buhârî’nin el-Câmiʿu’ṣ-ṣaḥîḥ’inde kırk yedi, Müslim’in el-Câmiʿu’ṣ-ṣaḥîḥ’inde iki rivayeti bulunan Fellâs ayrıca hadis ve tefsirle ilgili kitaplar yazmakla beraber bu eserler günümüze ulaşmamıştır. Kaynaklarda onun, Ali b. İsmâil b. Hammâd tarafından kendisinden rivayet edilen Tefsîrü’l-Ḳurʾân ile Müsned, el-ʿİlel ve et-Târîḫ adlı kitaplarından da söz edilmektedir.


BİBLİYOGRAFYA

, II, 388.

, VI, 249.

, VIII, 487.

, II, 546.

, II, 73-74.

, XII, 207-212.

, II, 122.

, I, 357-358.

a.mlf., Aʿlâmü’n-nübelâʾ, XI, 470-472.

a.mlf., Teẕkiretü’l-ḥüffâẓ, II, 487-488.

, s. 453.

a.mlf., Tehẕîbü’t-Tehẕîb, VIII, 80-82.

, II, 19-20.

, II, 120.

, V, 82.

, I, 405.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1995 yılında İstanbul’da basılan 12. cildinde, 309 numaralı sayfada yer almıştır.