Flupentiksol’ün genotoksik ve oksidatif hasar oluşturma potansiyelinin değerlendirilmesi

Tez KünyeDurumu
Flupentiksol’ün genotoksik ve oksidatif hasar oluşturma potansiyelinin değerlendirilmesi / Evaluation of potential of flupentixsol genotoxic and oxidative damage
Yazar:YUSUF TOY
Danışman: PROF. DR. LALE DÖNBAK
Yer Bilgisi: Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi / Fen Bilimleri Enstitüsü / Biyoloji Ana Bilim Dalı / Genetik Bilim Dalı
Konu:Biyoloji = Biology ; Genetik = Genetics
Dizin:Genotoksik etki = Genotoxic effect ; Oksidatif stres = Oxidative stress ; Sitotoksik etki = Cytotoxic effect
Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
94 s.
Flupentiksol, şizofreni hastalığının tedavisinde kullanılan antipsikotik bir ilaçtır. Bu çalışmada; flupentiksolün insan periferal lenfositlerinde olası genotoksik ve sitotoksik etkisi ile oksidatif hasar oluşturma potansiyeli araştırılmıştır. Bu amaçla, sigara ve alkol kullanmayan, sağlıklı donörlerden alınan periferik kan örnekleri genotoksik ve sitotoksik etkiyi incelemek için 0,75, 1,5, 3 ve 6 μg/ml konsantrasyonlarındaki flupentiksol dihidroklorür ile 24 ve 48 saat muamele edilmiş ve Kromozomal Anormallik (KA) ve Mikronükleus (MN) testleri ile daimi preparatlar hazırlanmıştır. KA preparatlarında yapılan mikroskobik incelemelerle; hücre başına düşen anormallik oranı (KA/Hücre), anormal hücre yüzdesi (% AH) ve mitotik indeks (MI) değerleri, MN preparatlarında ise; MN frekansı (‰ MN), mikronükleuslu binükleer hücre (‰ BNMN) oranı ve nükleer bölünme indeksi (NBI) saptanmıştır. Oksidatif hasar oluşturma potansiyelini incelemek için; flupentiksolün dört farklı konsantrasyonuyla 3 saat muamele edilen kan örneklerinde, total antioksidan seviyesi (TAS) ve total oksidan seviyesi (TOS) spektroskobik olarak ölçülmüş ve ayrıca oksidatif stres indeksi (OSİ) hesaplanmıştır. Elde edilen veriler SPSS (17.0) paket programı kullanılarak Mann Whitney-U testi ile istatistiksel olarak analiz edilmiştir. Flupentiksolle 24 saat muamele edilen hücrelerde; KA/Hücre, AH, MN ve BNMN frekanslarında en düşük doz hariç 1,5, 3 ve 6 μg/ml’lik konsantrasyonlarında, 48 saatlik muamele süresinde ise; tüm dozlarda kontrole göre önemli bir artış olduğu saptanmıştır (p

Download: Click here