GĀLİB b. SA‘SAA

Gālib b. Sa‘saa b. Nâciye et-Temîmî ed-Dârî (ö. 41/661’den sonra)

Meşhur şair Ferezdak’ın babası.

Müellif:

Temîm kabilesinin Mücâşi‘ kolunun ileri gelenlerinden ve Câhiliye devrinin ünlü cömertlerindendi. Muhadramûndan olan Gālib b. Sa‘saa’nın cömertlik yarışında daima ön saflarda yer aldığı ve isimlerini bile sormadan insanlara bol hediyeler verdiği rivayet edilir. Hz. Ömer’in hilâfeti sırasında Medine’ye geldi. Hz. Osman zamanında meşhur şair Sühaym b. Vesîl ile girdiği cömertlik yarışında kendisinin daha cömert olduğunu göstermek için Câhiliye geleneğine uyarak bir deveyi ayaklarını kesmek suretiyle öldürüp insanlara ikram etti. Bunu duyan Hz. Ali, Allah için kesilmeyen hayvanların etinden yenilmesinin doğru olmadığını söyledi. Diğer taraftan Gālib Cemel Vak‘ası’ndan sonra oğlu Ferezdak’ı Hz. Ali’ye götürdü, halife de oğluna Kur’ân-ı Kerîm öğretmesini tavsiye etti ve övünmekten de vazgeçmesini istedi. Gālib Muâviye devrinin (661-680) ilk yıllarında öldü ve Kâzıme’de defnedildi.

Gālib b. Sa‘saa’nın sağlığında ona gelen fakir kimselerin ölümünden sonra oğlu Ferezdak’ı ziyaret ederek ihtiyaçlarını bildirdikleri ve babasının mürüvvetini anlatıp kendisinden yardım istedikleri anlaşılmaktadır. Rivayete göre, Ziyâd b. Ebîh’in Basra valiliği sırasında bir gün sattığı develerin parasını keselere yerleştiren Ferezdak’a bir adamın, “Baban Gālib sağ olsaydı böyle yapmazdı” demesi üzerine Ferezdak paraların hepsini etrafındaki insanlara dağıtmıştır.

Gālib’in kabri yardım dileyenlerin ziyaretgâhı olmuştur. Bundan dolayı Ferezdak şiirlerinde babasından sık sık “sâhibü’l-cedes” ve “zü’l-kabr” (mezarı ziyaretgâh olan kimse) diye bahseder.


BİBLİYOGRAFYA

Müberred, el-Kâmil (nşr. M. Ahmed ed-Dâlî), Beyrut 1986, I, 292; II, 610-613.

, s. 239 vd.

, s. 142.

, s. 227 vd.

, II, 110; III, 193.

, I, 217.

, V, 74-75.

Hüseyin Hasan, Aʿlâmü Temîm, Beyrut 1980, s. 423-424.

A. Schaade, “Ferezdak”, , IV, 556.

M. J. Kister, “G̲h̲ālib b. Ṣaʿṣaʿa”, , II, 998-999.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1996 yılında İstanbul’da basılan 13. cildinde, 332 numaralı sayfada yer almıştır.