Gökhan Açıkgöz. Osmanlı ve Timurlu kroniklerinde “Akkoyunlu-Karakoyunlu” algısı (1400-1600). Doktora tezi (2023)

Tez KünyeDurumu
Osmanlı ve Timurlu kroniklerinde “Akkoyunlu-Karakoyunlu” algısı (1400-1600) / Perception of “Aqqoyunlu-Qaraqoyunlu” in Ottoman and Timurid chronicles (1400-1600)
Yazar:GÖKHAN AÇIKGÖZ
Danışman: PROF. DR. ERKAN GÖKSU
Yer Bilgisi: Dokuz Eylül Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Tarih Ana Bilim Dalı / Tarih Bilim Dalı
Konu:Tarih = History
Dizin:
Onaylandı
Doktora
Türkçe
2023
236 s.
Bu çalışmada 17. yüzyıldan önce kaleme alınan Osmanlı ve Timurlu kroniklerindeki Akkoyunlu-Karakoyunlu algısının incelenmesi ve oluşum nedenlerinin ortaya konulması planlanmaktadır. Özellikle Akkoyunlu imajı ile ilgili olarak II. Bayezid dönemi Osmanlı kronikleri ile Otlukbeli Savaşı’ndan önce telif edilen kroniklerde verilen bilgiler göz önüne alındığında önemli ölçüde farklılıkların olduğu göze çarpmaktadır. Akkoyunlular ile yoğun ilişkilerin yaşandığı ve anlaşmazlıkların baş gösterdiği Fâtih dönemi ve öncesinde kaleme alınan Osmanlı kroniklerinde, bahsi geçen Türkmen hanedanları hakkında oluşan izlenimlerin kötü olmadığı anlaşılmaktadır. Karamanî Mehmed Paşa’nın eserinin ise Otlukbeli Savaşı’ndan sonra kaleme alınan Osmanlı kronikleri arasında, olumsuz Akkoyunlu imajının ilk örneklerini yansıtan eser olduğunu söylemek mümkündür. Osmanlı-Akkoyunlu rekabeti, Uzun Hasan ve Türkmenlerinin düşman konumunda bulunması gerek bu eser gerekse sonraki dönemlerde kaleme alınan kroniklerde Fatih dönemi söz konusu olduğunda Akkoyunlular hakkında belirginleşen olumsuz imajın temel nedenleri olarak gösterilebilir. Bu duruma örnek teşkil eden bilgi ve ifadelere özellikle İdris-i Bidlîsî, İbn Kemal, Hoca Sâdeddin ve Gelibolulu Mustafa Âlî’nin eserlerinde rastlamak mümkündür. Kötü ilişkilerin yaşanmamış olması nedeniyle Karakoyunlular hakkında verilen bilgiler ise bazı müstesna durumların varlığına rağmen çoğu zaman bu Türkmen hanedanı hakkında kronik yazarlarının olumsuz bir bakış açısına sahip olmadığını göstermektedir. Osmanlı müverrihlerinin Yakub Bey, Ahmed Bey ve Uğurlu Mehmed hakkındaki izlenimlerinin de genel olarak olumlu olduğu anlaşılmaktadır. Timurlu kroniklerinin Karakoyunlular ve özellikle Kara Yusuf hakkındaki izlenimlerinin, yaşanan mücadeleler ve düşmanlık ortamı nedeniyle pozitif olmadığı görülmektedir. Bunun örneklerine rastlanan ilk eserin Şâmî’nin Zafernâme adlı kroniğinin olduğu, Yezdî ile Tacü’s-Selmânî’nin de bu açıdan onun çizgisini devam ettirdikleri söylenebilir. Devletşah’ın eserinde ise Karakoyunlular hakkında birçok olumsuz ifade yer almaktadır. Bahsi geçen eserlerde iyi ilişkilerden dolayı olumsuz bir Akkoyunlu algısının varlığına rastlanmamaktadır. Sonuç olarak, çalışmada ele alınan Osmanlı ve Timurlu kroniklerinde Akkoyunlu ve Karakoyunlu algılarının zaman, mekan, patronaj ilişkileri, hakimiyet ve meşruiyet mücadeleleri ile kaynak olarak kullanılan eserlerin de bıraktıkları tesirler sonucunda oluşum ve değişim süreçlerinden geçmiş olduğu söylenebilir. Anahtar Kelimeler: Osmanlı, Timurlu, Akkoyunlu, Karakoyunlu, Algı.
In this study, it is planned to analyse the perception of Aqqoyunlu-Qaraqoyunlu in the Ottoman and Timurid chronicles written before the 17th century and to reveal the reasons for its formation. Especially with regard to the image of the Aqqoyunlu, there are significant differences between the Ottoman chronicles of the Bayezid II period and the chronicles written before the Battle of Otlukbeli. It is understood that the Ottoman chronicles written during and before the Conquest period, when intensive relations with the Aqqoyunlu and conflicts arose, did not have a bad impression of the Turkmen dynasties in question. It is possible to say that Karamani Mehmed Pasha’s work, on the other hand, is among the Ottoman chronicles written after the Battle of Otlukbeli, reflecting the first examples of the negative Aqqoyunlu image. The Ottoman-Aqqoyunlu rivalry and the position of Uzun Hasan and his Turkmens as enemies can be shown as the main reasons for the negative image of the Akkoyunlu in this work and in the chronicles written in the following periods. Examples of this situation can be found especially in the works of Idris-i Bidlîsî, Ibn Kemal, Hoca Sadeddin and Gelibolulu Mustafa Ali. The information given about the Qaraqoyunlu, who did not have bad relations, shows that despite the existence of some exceptional cases, the chroniclers did not have a negative view of this Turkmen dynasty in most cases. The Ottoman chroniclers’ impressions of Yakub Beg, Ahmed Beg and Uğurlu Mehmed are also generally favourable. The Timurid chronicles’ impressions of the Qaraqoyunlu and especially Kara Yusuf are not positive due to the struggles and hostility. It can be said that the first work in which examples of this are found is Shami’s Zafername, and Yazdi and Taj al-Salmani continued his line in this respect. There are many negative statements about Qaraqoyunlu in Devletsah’s work. In the aforementioned works, there is no negative perception of Aqqoyunlu due to good relations. In conclusion, it can be said that the perceptions of Aqqoyunlu and Qaraqoyunlu in the Ottoman and Timurid chronicles discussed in this study have undergone processes of formation and change as a result of time, space, patronage relations, struggles for dominance and legitimacy, and the influences left by the works used as sources. Keywords: Ottoman, Timurid, Aqqoyunlu, Qaraqoyunlu, Perception.

Download: Click here