Halil Özcan. Atatürk Dönemi Türkiye-Arnavutluk ilişkileri (1920-1938). Doktora tezi (2009)

Tez KünyeDurumu
Atatürk Dönemi Türkiye-Arnavutluk ilişkileri (1920-1938) / Turkish-Albanian relations during Atatürk?s Period (1920-1938)
Yazar:HALİL ÖZCAN
Danışman: DOÇ. DR. SELMA YEL
Yer Bilgisi: Gazi Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Tarih Ana Bilim Dalı / Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Bilim Dalı
Konu:Tarih = History ; Uluslararası İlişkiler = International Relations
Dizin:
Onaylandı
Doktora
Türkçe
2009
335 s.
Çalışmamızın konusunu, ?Atatürk Dönemi Türkiye-Arnavutluk İlişkileri (1920-1938)? teşkil etmektedir. Belirtilen dönemi, Türkiye ve Arnavutluk arşiv belgeleri esasında çok yönlü olarak değerlendirerek, sebep sonuç ilişkisi açısından incelemek çalışmamızın amacını oluşturmaktadır. Çalışmada arşiv belgelerinin yanı sıra konuyla ilgili Osmanlıca, Türkçe, Arnavutça, İngilizce ve Fransızca bilimsel yayınlar ve dönemin Türk ve Arnavut basını da bu çerçevede incelenmeye çalışılmıştır.Şark Meselesi kapsamında emperyalist devletler, I. Dünya Savaşı öncesi hedeflerindeki Türklerin yaşadığı coğrafya ile diğer mazlum ve Müslüman ülkeleri işgal edebilmek için pazarlıklar ve gizli anlaşmalar yapmışlardır. I. Dünya Savaşı sonrası, kimi yerde bizzat emperyalist devletler, kimi yerde de uzantıları olan devletler gizli anlaşmalardaki taksimlere uygun olarak bu ülkeleri işgallere başlamıştır. Bu işgallere, ilk direniş Mustafa Kemal Paşa liderliğinde Anadolu’da başlamıştır. TBMM Hükümeti, geniş cepheli saldırılar karşısında kendi bağımsızlık mücadelesini verirken, savunma cephesini genişleterek, Arnavutluk’ta da işgalci konumunda olan Yunanistan’a karşı Arnavutluk’un bağımsızlık mücadelesi için destek vermiştir. Elbette bu yardımda, tarihi, kültürel bağların yanı sıra stratejik sebepler de tesirli olmuştur.Türkiye ve Arnavutluk, bağımsızlıklarını kazandıktan sonra anlaşmalar yaparak ilişkilerini güçlendirmeye çalışmıştır. Ancak Arnavutluk, İtalya ile iktisat, savunma ve güvenlik anlaşmaları imzalayarak, bu ülkenin nüfuzu altına girmiştir. Bunun sonucunda da Cumhurbaşkanı Ahmet Zogu, 1 Eylül 1928 günü Kral olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa, halkının iradesini hiçe saydığı gerekçesiyle Ahmet Zogu’nun krallığını tanımamıştır. Bunun sonucunda, Türkiye Tiran elçisini geri çekerken, Arnavutluk da Ankara elçiliğini kapatmıştır. İlişkilerin kopma noktasına geldiği bir dönemde, II. Balkan Konferansı Ekim 1931’de Türkiye’de toplanmıştır. Mustafa Kemal Paşa, konferansa katılan ülkelerin devlet başkanlarıyla birlikte Balkan Birliğine katılmasını istediği Arnavutluk Kralına da teşekkür telgrafı çekmiş, böylece iki ülke arasındaki ilişkiler yeniden normal halini almıştır. Atatürk, Arnavutluk’u Balkan Birliğine dahil etmeye çok önem verdiği için Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Ruşen Eşref Bey ile çok yakından tanıdığı Yakup Kadri Beyi Arnavutluk’a elçi olarak atamıştır. Ancak bütün çabalara rağmen Arnavutluk, Balkan Birliğine katılmamıştır.Atatürk’ün bu özel gayretleri, Arnavutluk’un Türkiye aleyhine olan tutumu sebebiyle sekteye uğramıştır. 1936 yılı başında kendisi bekar olan Arnavutluk Kralı Zog, kız kardeşi Prenses Saniye’yi II. Abdülhamit’in oğlu Abid Bey ile evlendirmiştir. Bu düğün ile Arnavutluk tahtına Osmanlı soyundan bir varisin gelmesi ihtimali ortaya çıkmış, bu sebeple Türkiye, Arnavutluk elçisini yeniden Ankara’ya çağırmıştır. Hem Arnavutluk’un Balkan birliğine dahil olmaması hem de bu evlilik sebebiyle Atatürk’ün ölümüne kadar Türkiye-Arnavutluk ilişkileri beklenen düzeyde olamamıştır.
The subject of our study is the ?Turkish-Albanian Relations during Atatürk?s Period (1920-1938)?. To survey from the point of view of cause and result by evaluating the subject period on the basis of Turkish and Albanian archieve documents from a variety of aspects makes up the purpose of our study. Apart from the archieves, certain other scientific publications in Ottoman language, Turkish,Albanian, English and French as well as the Turkish and Albanian media of the time were reviewed under this scope.İmperialist states made certain secret bargains and agreements in order to occupy the geographical areas where Turks lived as targetted before World War I and other countries where Moslems and oppressed communities lived, under the scope of the Orient Issue. After World War ended, the occupations of some regions by imperialist countries themselves and other regions by their extensions started to take place in paralel to their divisions specified in the secret agreements.Turkey and Albania tried to reinforce their relations by means of agreements after they gained their independence. But Albania signed defense and economic and security agreements with Italy, which caused it to enter its governing influence. As a result of this, President Ahmet Zogu became King on 1 September 1928. Turkey?s President Mustafa Kemal Paşa did not recognize Ahmet Zogu?s Kingdom on the grounds of disrespecting the will of his own people. This resulted in Turkey withdrawing its Ambassador in Tirana and in Albania closing down its Embassy in Ankara. At such a period when relations came to the point of breaking off, the Balkan Conference II was held in Turkey in October 1931. Mustafa Kemal Paşa sent a thanking telegram to the Albanian King, who he had wanted to participate in the Conference together with the Presidents of the other participating countries. Thus relations between the two countries normalized. Atatürk appointed Ruşen Eşref Bey, General secretary for the Office of President, and Yakup Kadri Bey, his close friend, as Ambassadors in Albania since he attached great importance to the inclusion of that country into the Balkan Union. However, Albania did not join the Balkan Union despite all the efforts.Atatürk?s special efforts were unfortunately interrupted with Albania?s attitudes against Turkey. In early1936 , King Zog, who was single like himself, led his sister Princess Saniye to get married to Abid Bey, son of I Abdülhamit II. With this wedding, there appeared the possibility of enthroning a heir from Otoman blood. For this reason, Turkey called its Ambassador in Albania back to Ankara once again. Turkish-Albanian relations had not been at the desired level until the death of Atatürk both due to Albania?s not joining the Balkan Union and to this marriage.

Download: Click here