İBN ÂŞİR, Ebü’l-Abbas

Ebü’l-Abbâs Ahmed b. Ömer b. Muhammed b. Âşir el-Ensârî el-Endelüsî (ö. 765/1364)

Mağribli mutasavvıf ve âlim.

Müellif:

Endülüs’ün Şemîne (Jimena) şehrinde doğdu. Bazı kaynaklarda babasının adı Muhammed, dedesinin Ömer olarak kaydedilmektedir. Öğrenimini Şemîne’de tamamladıktan sonra Cezîretülhadrâ’ya (Algeciras) giderek ders vermeye başladı; ayrıca tasavvufla da ilgilendi. Cezîretülhadrâ’nın hıristiyanlar tarafından kuşatılması üzerine oradan ayrılıp hacca gitti. Mağrib’e döndüğünde önce Fas’ta, ardından Miknâse’de bir süre oturduktan sonra Selâ’ya geldi. Buradan Ribâtülfeth’e geçerek Şeyh Ebû Abdullah el-Yâbürî’ye intisap etti ve onun halifesi oldu. Şeyhin ölümünden sonra Selâ’nın merkezinde bulunan Şeyh Ebû Zekeriyyâ’nın zâviyesinde ikamet etmeye başladı. Burada başta Cemmâîlî’nin ʿUmdetü’l-aḥkâm adlı hadis kitabı olmak üzere kitap istinsah ederek geçimini sağlayan İbn Âşir’in etrafında geniş bir mürid halkası meydana geldi.

Merînî Sultanı Ebû İnân Fâris, İbn Âşir’i ziyaret etmek için 757’de (1356) Selâ’ya gelmiş, ancak şeyh kendisiyle görüşmeyi kabul etmemiş, bir mektup göndererek tavsiyelerde bulunmuş ve onun gönlünü almıştı. İbn Âşir’in genelde devlet adamlarına karşı bu şekilde davrandığı söylenir. Şerefü’ṭ-ṭâlib müellifi İbn Kunfüz onunla görüşebilmiş olmasını kendisinin büyük bir başarısı olarak değerlendirir.

Ahmed Bâbâ et-Tinbüktî, derslerinde genellikle Gazzâlî’nin İḥyâʾü ʿulûmi’d-dîn’i ile Muhâsibî’nin en-Nesâʾiḫ’ini okutan İbn Âşir’in tarikatının kendisinin de kuvvetle sarıldığı İḥyâʾdaki fikirler doğrultusunda olduğunu söyler (Neylü’l-İbtihâc, s. 43). el-Ḥikemü’l-ʿAṭâʾiyye şârihi İbn Abbâd er-Rundî’nin de aralarında bulunduğu birçok âlimin hocası olan İbn Âşir Selâ’da vefat etti. 1009’da (1600) Selâ’dan geçen Makkarî onun kabrini ziyaret ettiğini, halk arasında kerametlerinin anlatıldığını söyler (Nefḥu’ṭ-ṭîb, VI, 491, 993).

İbn Âşir hakkında Ahmed b. Âşir el-Hâfî (ö. 1163/1750) tarafından yazılan Tuḥfetü’z-zâʾir bi-baʿżı menâḳıbı Sîdî el-Ḥâc Aḥmed b. ʿÂşir adlı menâkıbnâme günümüze ulaşmıştır (2, III, 720).


BİBLİYOGRAFYA

Muhammed b. Ali ed-Dükkâlî, el-İtḥâfü’l-vecîz: Târîḫu’l-ʿUdveteyn (nşr. Mustafa Bûşa‘râ), Selâ 1406/1986, s. 89-91.

İbn Kunfüz, Şerefü’ṭ-ṭâlib (nşr. Muhammed Haccî), Rabat 1976, s. 83-84.

, I, 148-149.

a.mlf., Ceẕvetü’l-iḳtibâs, Rabat 1973, I, 153.

Ahmed Bâbâ et-Tinbüktî, Neylü’l-İbtihâc, Trablus 1989, s. 43, 96-98.

, VI, 491-495, 993.

, III, 200-201.

, s. 233-234.

, s. 526.

İbrâhim Harekât, el-Maġrib ʿabre’t-târîḫ, Dârülbeyzâ 1405/1984, II, 90-93.

Ali Hâmid el-Mâhî, el-Maġrib fî ʿaṣri’s-Sulṭân Ebî ʿİnân el-Merînî, Dârülbeyzâ 1986, s. 215-216.

Abdülvehhâb b. Mansûr, Aʿlâmü’l-Maġribi’l-ʿArabî, Rabat 1406/1986, IV, 346-352.

A. Faure, “Ibn ʿĀs̲h̲ir”, , III, 719-720.

Mes‘ûd Celâlî Mukaddem, “İbn ʿÂşir”, , IV, 169-170.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1999 yılında İstanbul’da basılan 19. cildinde, 330 numaralı sayfada yer almıştır.