İBN EBÛ ZEYD

Ebû Muhammed Abdullāh b. Ebî Zeyd Abdirrahmân el-Kayrevânî en-Nefzî (ö. 386/996)

Mezhep fıkhına dair yazdığı er-Risâle adlı temel metinle tanınan Mâlikî âlimi.

Müellif:

310 (922) yılında Kayrevan’da dünyaya geldi. Bazı kaynaklarda 316’da (928) doğduğu kaydedilmişse de er-Risâle’yi 327’de (939) yazdığına göre bu bilgi yanlış olmalıdır. Nefzî veya Nefzâvî nisbesinden dolayı gerek klasik kaynaklarda gerekse yeni araştırmalarda memleketi ve kabilesi hakkında farklı görüşler ileri sürülmüştür. Bazı müellifler onu, Endülüs veya Kuzey Afrika’daki Nefze adlı yere veya kabileye nisbet etmekle birlikte Tunus’ta Şattülcerîd’in güneyindeki Nefzâve bölgesinde yaşayan aynı adlı kabileden olduğuna dair rivayet daha isabetli görülmektedir (el-Câmiʿ [nşr. Abdülmecîd Türkî], neşredenin girişi, s. 52; Hâdî Derkāş, s. 98-99).

Tahsil hayatına küçük yaşta Kur’ân-ı Kerîm’i ezberleyerek başlayan İbn Ebû Zeyd dönemin önemli ilim merkezlerinden biri olan Kayrevan’da Arap dili ve edebiyatı, fıkıh, tefsir, hadis, kelâm ve kıraat dersleri aldı. İçinde yaşadığı zengin ilmî çevrenin yanı sıra kabiliyeti sayesinde hocalarının ilim meclislerindeki tartışmalarda takdir kazandı ve genç yaşta eser verecek seviyeye ulaştı. Daha on yedi yaşında iken kaleme aldığı er-Risâle adlı eseri büyük itibar gördü. Yaşadığı bölgede ve hac seyahati sırasında ders aldığı veya rivayette bulunduğu hocaları arasında Ebü’l-Fazl el-Mümsî, Ebû Bekir İbnü’l-Lebbâd, Rebî‘ b. Süleyman el-Kattân, Ebü’l-Arab et-Temîmî, Derrâs el-Fâsî, Ebû Saîd İbnü’l-A‘râbî, İbnü’l-Haccâm, Ebû İshak es-Sebâî, Abdullah b. Ahmed el-İbyânî, Asîlî, Ebû İshak İbn Şa‘bân gibi âlimler vardır. Bağdat’ta Mâlikî fıkhının en büyük temsilcisi Ebû Bekir el-Ebherî başta olmak üzere birçok âlimle de mektup yoluyla bilgi alışverişinde bulundu, icâzet aldı ve icâzet verdi.

İbn Ebû Zeyd Mâlikî mezhebinin yayılması, meselelerin tahlil edilip dayanaklarının açıklanması ve ilgili kuralların belirlenmesi için bir vesile saydığı eğitim öğretim faaliyetlerindeki başarısında geniş ilmî birikiminin, güçlü hâfızasının, kolay anlaşılır üslûbunun ve öğretim metodunu iyi bilmesinin büyük etkisi oldu. Birçok talebe çeşitli ülkelerden gelerek ondan ders aldı. Bunlar arasında Mekkî b. Ebû Tâlib, Ebû Bekir el-Havlânî, Ebü’l-Kāsım el-Berâziî, İbnü’l-Faradî, İbnü’l-Hazzâ, İbnü’l-Attâr el-Kurtubî, Muhammed b. Fütûh el-Humeydî, Ebü’l-Mutarrif İbn Futays, Ebû Bekir el-Hassâr, Ebü’l-Velîd İbnü’s-Saffâr gibi âlimler sayılabilir.

İbn Ebû Zeyd 30 Şâban 386 (17 Eylül 996) tarihinde Kayrevan’da vefat etti ve evinde toprağa verildi. Bazı kaynaklarda ölüm tarihinin 389 (999), 390 ve 396 (1006) olarak verilmesi gibi Brockelmann’ın doğum yerini Nefzâve ve ölüm yerini Fas olarak göstermesi de (GAL, I, 187) yanlıştır.

Özellikle fıkıh, hadis ve akaid konularında uzmanlaşan ve mezhepte müctehid kabul edilen İbn Ebû Zeyd, devrinde Mâlikîler’in önderi olup mezhebin gelişmesinde büyük hizmetler yapmıştır. O dönemde bölgeye hâkim olan Şiî-Fâtımîler’in baskısına karşı mücadele vermiş, mezhebinin ve dolayısıyla Ehl-i sünnet’in görüşlerini savunmuştur. Daha genç yaşta fıkha dair bir eser yazması ve özellikle baş tarafına akaidle ilgili bir bölüm eklemesi, ayrıca Râfizîliği benimseyenlerin dinden çıktığına fetva vermesi, Ehl-i sünnet ile Şîa arasındaki ihtilâflara dair çeşitli risâleler kaleme alması (Hâdî Derkāş, s. 310-311) bu mücadelesiyle ilgilidir. Mâlikî mezhebini derleyip toparlaması ve imamının görüşlerini açıklamasından dolayı “küçük Mâlik” ve “mezhebin kutbu” lakaplarıyla anılmış; bu mezhepteki konumu ve değeri, “İki şeyh (İbn Ebû Zeyd ve Ebherî), iki kadı (Abdülvehhâb ve İbnü’l-Kassâr) ve iki Muhammed (İbn Sahnûn ve İbnü’l-Mevvâz) olmasaydı mezhep ortadan kalkardı” cümlesinde ifadesini bulmuştur. Özellikle fıkıh konusundaki eserlerinin genel kabul görmesinin bir sebebi de büyük önem verdiği rivayet hususundaki titizliği ve güvenilirliğidir. Bir diğer özelliği ise mezhep görüşlerinin rivayetinde isnadının âlî olmasıdır. Nitekim Sahnûn’dan bir, İbnü’l-Kāsım’dan iki, İmam Mâlik’ten üç vasıta ile nakilde bulunmuştur.

İbn Ebû Zeyd bazı tasavvuf ehlinin Allah’ı görmek, bir şeyi başka bir şeye çevirmek gibi dinî ve aklî bir temeli olmayan keramet iddialarını şiddetle tenkit etmiş, Ebü’l-Kāsım Abdurrahman b. Muhammed el-Bekrî es-Sıkıllî’nin bu konudaki kitabına reddiye olarak Keşfü’t-Telbîs ve el-İstiẓhâr fi’r-red ʿale’l-Bekriyye adlı iki eser kaleme almıştır. Ancak bazı âlimlerin, onun her türlü kerameti inkâr ettiğini ileri sürerek kendisine karşı reddiyeler yazması ve bu konudaki tartışmaların uzayıp gitmesi üzerine Cüzʾ fî is̱bâti kerâmâti’l-evliyâʾ adlı bir eser yazarak görüşlerine açıklık getirmiştir. Akaid konularında Selef’in görüşlerini benimseyen İbn Ebû Zeyd, Ali b. Ahmed el-Bağdâdî’nin Kayrevan ulemâsına gönderdiği, onları Eş‘arîliği bırakıp Mu‘tezile mezhebini benimsemeye davet eden mektubuna da er-Red ʿale’l-Ḳaderiyye ve münâḳażatü risâleti’l-Baġdâdî el-Muʿtezilî adlı bir risâle ile cevap vermiştir.

Eserleri. 1. er-Risâle. Mâlikî fıkhının temel metinlerinden biri olan eser üzerine İbn Nâcî, Zerrûk, Ali b. Muhammed el-Menûfî, Muhammed b. İbrâhim et-Tetâî başta olmak üzere birçok âlim şerh yazmış, bazı âlimler de eseri manzum hale getirmişlerdir. Baş tarafındaki akaidle ilgili bölüm de çeşitli çalışmalara konu olmuştur. Kuzey Afrika ve Endülüs’te olduğu gibi Doğu İslâm dünyasında da çok rağbet gören ve ders kitabı olarak okutulan er-Risâle’nin birçok baskısı yapılmıştır (Fas, ts.; Kahire 1296, 1304, 1314, 1319, 1323, 1324, 1338, 1340, 1354; Muhammediye 1407/1987; nşr. Hâdî Hammû – Muhammed Ebü’l-Ecfân, Beyrut 1406/1986, Megrâvî’nin Ġurerü’l-maḳāle fî şerḥi ġarîbi’r-Risâle’siyle birlikte). Edmond Fagnan (Paris 1914). L. Bercher (Alger 1945, 1948, 1949) ve Kevser Abdüsselâm el-Basîrî (Cezayir-Kahire 1988) tarafından Fransızca’ya çevirileri yapılan eseri A. D. Russell ve Abdullah b. Me’mûn Sühreverdî ile (London 1906) J. Kenny (Minna/Nigeria 1992) İngilizce’ye tercüme etmişlerdir.

2. en-Nevâdir ve’z-ziyâdât ʿalâ mâ fi’l-Müdevvene min ġayrihâ mine’l-ümmehât min mesâʾili Mâlik ve aṣḥâbih. Kısaca en-Nevâdir ve’z-ziyâdât olarak anılan kitapta Mâlikî mezhebinin el-Esediyye, el-Müdevvenetü’l-kübrâ, el-Mecmûʿa, el-Mevvâziyye, el-Vâḍıḥa, el-Müstaḫrece (el-ʿUtbiyye) gibi ilk kaynakları ile (ümmehât) diğer bazı eserlerde yer alan İmam Mâlik ve talebelerine ait görüşler derlenmiş, bu kitaplarda bulunmayan hususlar da esere ilâve edilmiştir. İbn Ebû Zeyd, Mâlikî fıkhının en hacimli ve önemli kaynaklarından biri olan bu eserde sadece görüşleri kaydetmekle kalmamış, bunları tartışmış, zor olanlarını açıklamış, ayrıca kendi tercih ve ictihadlarını da belirtmiştir. Günümüze çeşitli nüshaları ulaşan (Hâdî Derkāş, s. 372-374) ve cihadla ilgili bölümü Mathias von Bredow tarafından neşredilen eserin (el-Cihâd ḥasebe’l-meẕhebi’l-Mâlikî maʿa taḥḳīḳi Kitâbi’l-Cihâd min Kitâbi’n-Nevâdir ve’z-ziyâdât, Beyrut 1994) 1998 yılı içinde tahminen on sekiz cilt halinde basılacağı Beyrut Dârü’l-garbi’l-İslâmî katalogunda haber verilmekle birlikte (ayrıca bk. el-Câmiʿ [nşr. Abdülmecîd Türkî], neşredenin girişi, s. 63) bu neşir henüz gerçekleşmemiştir.

3. Muḫtaṣarü’l-Müdevvene. Yaklaşık 50.000 meseleyi ihtiva ettiği söylenmektedir. Eserin, yalnız Mâlikî literatüründe görülen ve belli bir fıkıh başlığı altında yer almayan müteferrik meselelerin toplandığı “Kitâbü’l-Câmiʿ” adlı son bölümü ayrıca kitap haline getirilmiştir (aş.bk.).

4. el-Câmiʿ fi’s-sünen ve’l-âdâb (ve’l-ḥikem) ve’l-meġāzî ve’t-târîḫ. Muhammed Ebü’l-Ecfân ve Osman Bittîh ile (Beyrut 1982, 1983, 1985) Abdülmecîd Türkî (Beyrut 1990) tarafından yayımlanan eser aynı zamanda Muḫtaṣarü’l-Müdevvene’nin de son bölümünü oluşturmaktadır.

İbn Ebû Zeyd’in diğer bazı eserleri de şunlardır: Tehẕîbü’l-ʿUtbiyye (Tebvîbü’l-Müstaḫrece); eẕ-Ẕeb ʿan meẕhebi Mâliḳ; er-Red ʿalâ İbn Meserre el-Mârıḳ; Risâle fî vâcibi umûri’d-diyâne (Nuruosmaniye Ktp., nr. 1775; ayrıca bk. , I, 302; , II, 660); Ḳaṣîde fî medḥi’r-Resûl (eserlerin yazma nüshaları için bk. el-Câmiʿ [nşr. Abdülmecîd Türkî], neşredenin girişi, s. 61-66; , I, 187-188; Suppl., I, 301-302; , I, 470, 472, 478-481; Hâdî Derkāş, s. 337-374). Bunlardan başka müellifin kaynaklarda şu eserleri zikredilmektedir: Aḥkâmü’l-muʿallimîn ve’l-müteʿallimîn, Kitâbü’l-İḳtiḍâ bi-Ehli’s-sünne, Risâle fî uṣûli’t-tevḥîd, Mesʾeletü’l-ḥubus ʿalâ evlâdi’l-aʿyân, Tefsîru evḳāti’ṣ-ṣalavât, Kitâbü’l-Menâsik, Mesʾeletü’n-nikâḥ bi-ġayri beyyine, Risâletü’n-nehy ʿani’l-cedel, Ḥimâyetü ʿırżi’l-müʾmin, Kitâbü’s̱-S̱iḳa billâh ve’t-tevekkül ʿalellâh, Kitâbü’l-Maʿrife ve’l-yaḳīn, Kitâbü’l-Vesâvis, Kitâbü’d-Duʿâʾ, Risâletü’n-naṣîḥa ve’l-mevʿiẓa, el-Beyân ʿan iʿcâzi’l-Ḳurʾân, Risâle fî men teʾḫuẕühû ʿinde ḳırâʾati’l-Ḳurʾân ve’ẕ-ẕikr ḥareke, Risâle ilâ ehli Sicilmâse fî tilâveti’l-Ḳurʾân, Risâle fi’r-red ʿale’l-Ḳaderiyye ve münâḳażatü Risâleti’l-Baġdâdî el-Muʿtezilî.


BİBLİYOGRAFYA

İbn Ebû Zeyd, el-Câmiʿ fi’s-sünen ve’l-âdâb ve’l-meġāzî ve’t-târîḫ (nşr. M. Ebü’l-Ecfân – Osman Bittîh), Beyrut 1406/1985, neşredenlerin girişi, s. 15-76; a.e. (nşr. Abdülmecîd Türkî), Beyrut 1990, neşredenin girişi, s. 7-86.

a.mlf., er-Risâletü’l-fıḳhiyye (nşr. M. Ebü’l-Ecfân – Hâdî Hammû), Beyrut 1406/1986, neşredenlerin girişi, s. 9-48.

, s. 283-284.

Humeydî, Ceẕvetü’l-muḳtebis (nşr. İbrâhim el-Ebyârî), Kahire 1410/1989, I, 150, 175, 176, 220, 269; II, 420.

, IV, 492-497, 529.

, s. 244-245, 246-247, 367.

, XVII, 10-13.

a.mlf., : sene 381-400, s. 122, 183-184.

, XVII, 249-250.

Nübâhî, Târîḫu ḳuḍâti’l-Endelüs, Beyrut 1400/1980, s. 136.

İbn Kunfüz, el-Vefeyât (nşr. Âdil Nüveyhiz), Beyrut 1971, s. 221.

, I, 841, 880.

, I, 32-33.

, I, 96.

, I, 187-188; Suppl., I, 301-302.

, VII, 347-348.

, I, 470, 472, 478-481.

, II, 1001, 1026, 1048.

A. G. Ellis, Catalogue of Arabic Books in the British Museum, London 1967, I, 7, 253.

Abdülazîz Binabdullah, Maʿlemetü’l-fıḳhi’l-Mâlikî, Beyrut 1983, s. 56.

Miklos Muranyi, Dirâsât fî meṣâdiri’l-fıḳhi’l-Mâlikî (trc. Ömer Sâbir Abdülcelîl v.dğr.), Beyrut 1409/1988, tür.yer.

Hâdî Derkāş, Ebû Muḥammed ʿAbdullāh b. Ebî Zeyd el-Ḳayrevânî: ḥayâtühû ve âs̱ârühû ve Kitâbü’n-Nevâdir ve’z-ziyâdât, Beyrut 1409/1989.

Ali İdrîs, “ʿAbdullāh b. Ebî Zeyd el-Ḳayrevânî”, Min aʿlâmi’t-terbiyeti’l-ʿArabiyyeti’l-İslâmiyye, Riyad 1409/1989, II, 125-144.

Seyfullah Öztürk, İbn Ebî Zeyd el-Kayrevânî ve Akâid Risâlesi (yüksek lisans tezi, 1991), Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Halil İbrahim Bulut, İbn Ebî Zeyd’in Akâid Risâlesi ve Meşeddâllî Şerhi (yüksek lisans tezi, 1994), MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü.

H. R. Idris, “Note sur l’identification du dédicataire de la Risâla d’Ibn Abî Zaid al-Qairawânî”, Les Cahiers de Tunisie, I/1, Tunus 1953, s. 63-68.

a.mlf., “Deux juristes kairouanais de l’époque zîrîde: Ibn Abî Zaid et Al-Qâbisî (Xe-XIe siècle)”, Annales de l’Institut d’études orientales, XII, Alger 1954, s. 122-172.

a.mlf., “Ibn Abī Zayd al-Ḳayrawānī”, , III, 695.

Bedrî Muhammed Fehd, “İbn Ebî Zeyd el-Ḳayrevânî”, el-Müʾerriḫu’l-ʿArabî, XXVI, Bağdad 1985, s. 201-209.

Muhammed Âsaf Fikret, “İbn Ebî Zeyd”, , II, 659-660.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1999 yılında İstanbul’da basılan 19. cildinde, 451-453 numaralı sayfalarda yer almıştır.