İBN LEHÎA

Ebû Abdirrahmân Abdullāh b. Lehîa b. Ukbe el-Hadramî el-Mısrî (ö. 174/790)

Tebeu’t-tâbiîn âlimlerinden muhaddis ve fakih.

Müellif:

96 (715) veya 97 (716) yılında Kahire’de doğdu. Küçük yaşta başladığı ilim tahsilini çeşitli şehirlere yaptığı seyahatlerle sürdürdü. Tâbiînden yetmişi aşkın âlimle görüştüğü kaydedilmektedir. Rivayette bulunduğu hocaları arasında Abdurrahman b. Hürmüz el-A‘rec, Atâ b. Ebû Rebâh, Amr b. Şuayb, Kâ‘b b. Alkame, Muhammed b. Münkedir, Atâ b. Dînâr, Hişâm b. Urve, Amr b. Dînâr gibi âlimler sayılabilir. Kendisinden Süfyân es-Sevrî, Şu‘be b. Haccâc, Leys b. Sa‘d, Abdullah b. Mübârek, Abdullah b. Vehb, Eşheb el-Kaysî, Abdullah b. Abdülhakem, Evzâî gibi âlimler hadis rivayet ettiler.

İbn Lehîa 138 (755) yılında Şam bölgesindeki bazı gazâlara katıldı. 155’te (772) Halife Mansur tarafından 30 dinar aylıkla Mısır kadılığına tayin edildi. Ayrıca beytülmâle bakmakla da görevlendirildi. On yıl kadar bu görevde bulunan İbn Lehîa 174 (790) yılında Kahire’de vefat etti ve Karâfe Mezarlığı’na defnedildi. Bu tarihi 173 olarak veren bazı kaynaklar yanında vefat ayının Rebîülevvel veya Cemâziyelâhir olduğuna dair rivayetler de vardır.

Hadis rivayetinin yaygın olduğu bir dönemde yaşayan İbn Lehîa Mısır’ın önde gelen muhaddislerinden biri kabul edilmiştir. Mâlik b. Enes, Ahmed b. Hanbel, Süfyân es-Sevrî, Leys b. Sa‘d ve Abdullah b. Vehb İbn Lehîa’yı güvenilir bir râvi olarak gösterirken Nesâî, Ebû Zür‘a, İbn Maîn, İbn Adî ve İbn Ebû Hâtim gibi cerh ve ta‘dîl âlimleri onu zayıf saymışlardır. İbn Lehîa’nın, 170 (786) yılında yanan eviyle birlikte rivayetlerini kaydettiği kitaplarının da yok olmasını veya hayatının sonlarına doğru felç geçirmesi sebebiyle hâfızasının zayıflamasını gerekçe gösteren bir kısım âlimler bundan önceki rivayetlerini muteber görürken onun çok iyi tanımadığı kimselerden de rivayette bulunduğunu, hocasının zayıflığını gizlemek için tedlîs yaptığını ve kendisine getirilen metinleri kontrol etmeden rivayet izni verdiğini belirten bazı kimseler de bütün rivayetlerini şüphe ile karşılamışlar ve bunların daha çok itibar ve mütâbaat amacıyla alınabileceğini belirtmişlerdir. Nitekim Kütüb-i Sitte müellifleri, ondan aldıkları rivayetlerin ya meşhur ve güvenilir talebeleri vasıtasıyla gelmesine veya başka bir yolla da nakledilmiş olmasına dikkat etmişlerdir. Zehebî Medine’de İmam Mâlik, Şam’da Evzâî, Yemen’de Ma‘mer b. Râşid ve Irak’ta Şu‘be ve Süfyân es-Sevrî gibi Mısır’da da Leys b. Sa‘d ile İbn Lehîa’nın devrin en büyük âlimleri arasında yer aldığını, bu arada İbn Lehîa’dan gelen zayıf rivayetlere dikkat edilmesi gerektiğini, ancak bütün rivayetlerini yok sayacak ölçüde tenkitte ileri gitmenin doğru olmadığını belirtir (Aʿlâmü’n-nübelâʾ, VIII, 14).

Hadis rivayeti konusunda çok gayretli olan İbn Lehîa boynunda bir deri torba (harîta) taşır, diğer şehirlerden gelen âlimlerle karşılaşınca kimlerden hadis yazdıklarını sorar ve kendisinde bulunmayan bir hadise rastlarsa onu yazarak torbaya koyardı. Bundan dolayı “Ebü’l-Harîta” lakabıyla anılmıştır. Gerek kendi rivayetleri gerekse hocalarından icâzet aldığı rivayetlerin yazılı olduğu kitap ve sahîfelerden oluşan büyük bir kitaplığı vardı. Hocalarından birçoğunun fetihlere katılan ashapla görüşmüş olması sebebiyle rivayetleri arasında özellikle Mısır tarihine dair haberler önemli yer tutmaktadır. Nitekim Ebü’l-Kāsım İbn Abdülhakem’in Fütûḥu Mıṣr ve aḫbâruhâ adlı eserinde kendisinden en çok rivayet nakledilen kişilerin başında İbn Lehîa gelmektedir.

Kaynaklarda İbn Lehîa’ya ait herhangi bir eser zikredilmemekle birlikte Carl Heinrich Becker, Heidelberg Üniversitesi Kütüphanesi’nde bulunan papirüs üzerine yazılı bir mecmuada Abdullah b. Lehîa’nın rivayetlerinin yer aldığı bir yazmayı haber vermiş (Papyri Schott-Reinhardt, I, 9), Râif Hûrî de İbn Lehîa’nın hayatı ve çalışmalarına dair geniş bir araştırmayla birlikte bu nüshayı neşretmiştir (ʿAbd Allāh Ibn Lahīʿa [97-174/715-790]: juge et grand maître de l’école égyptienne. Avec édition critique de l’unique rouleau de papyrus arabe conservé à Heidelberg, Wiesbaden 1986). Leys b. Sa‘d ve Abdullah b. Vehb’in de bazı rivayetlerinin yer aldığı yazmaya, üzerinde tarih ve eser adı bulunmamakla birlikte, rivayetlerin dörtte üçünün İbn Lehîa’dan talebesi Osman b. Sâlih vasıtasıyla nakledilmiş olması sebebiyle adı geçen araştırmacılar Ṣaḥîfetü ʿAbdillâh b. Lehîʿa adını vermişlerdir. Bu papirüs 422 satırdan meydana gelmekte ve bazı fıkhî konular yanında özellikle fiten ve melâhime dair 200’e yakın hadis ihtiva etmektedir. Yazma, gerek bugüne ulaşan İslâmî döneme ait en eski yazılı belgelerden biri olması, gerekse fiten ve melâhime dair rivayetleri toplayan ilk eser sayılması bakımından büyük önem taşımaktadır.


BİBLİYOGRAFYA

, V, 516.

, III, 182.

, s. 244.

, II, 293-296.

, V, 145-148.

, s. 368-371.

, II, 11-14.

, III, 38, 39.

, XV, 487-503.

, II, 475-483.

a.mlf., , I, 237-239.

a.mlf., , VIII, 11-31.

, Beyrut 1994, V, 331-335.

C. H. Becker, Papyri Schott-Reinhardt, Heidelberg 1906, I, 9.

Abdülvehhâb Abdüllatîf, el-Muḫtaṣar fî ʿilmi ricâli’l-es̱er, Kahire 1386/1966, s. 146-151.

Raîf Hûrî, “ʿAbdullāh b. Lehîʿa ve ehemmiyetü ṣaḥîfeti’l-maḥfûẓa fî Hîdelberc fî dirâseti’t-târîḫi’l-İslâmî”, el-Müʾtemerü’d-devliyyü’r-râbiʿ li-târîḫi bilâdi’ş-Şâm fi’l-ʿahdi’l-Ümevî: Meḥâḍirü’n-nedveti’s̱-s̱âlis̱e (nşr. M. Adnan el-Bahît), Amman 1989, I, 27-42.

a.mlf., “L’importance des plus vieux manuscrits arabes historiques”, Quaderni di studi Arabi, XV, Roma 1997, s. 5-20.

Hasan Muzaffer er-Rezû, el-İmâmü’l-muḥaddis̱ ʿAbdullāh b. Lehîʿa, Beyrut 1416/1996.

M. Mûrânî, “Ṣaḥîfetü ʿAbdillâh b. Lehîʿa, nebẕe ʿan berdiyyeti Hîdelberc”, , XXVI/1 (1980), s. 107-119.

Daniel Gimaret, “Raif Georges Khoury, ‘Abd Allāh Ibn Lahī‘a (97-174/715-790)”, Bulletin critique des annales islamologiques, sy. 4, Caire 1987, s. 44-45.

G. R. Hawting, “ʿAbd Allāh Ibn Lahīʿa (97-174/715-790)”, , LI/3 (1988), s. 546-548.

F. Rosenthal, “Ibn Lahīʿa”, , III, 853-854.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1999 yılında İstanbul’da basılan 20. cildinde, 158-159 numaralı sayfalarda yer almıştır.