İBNÜ’s-SERRÂC eş-ŞENTERÎNÎ

Ebû Bekr Muhammed b. Abdilmelik b. Muhammed b. es-Serrâc eş-Şenterînî (ö. 549/1154 [?])

Endülüslü Arap dili ve edebiyatı âlimi.

Müellif:

Endülüs şehirlerinden Şenterîn’de (Santarém) muhtemelen 475 (1082) yılında doğdu. Babası tarafından küçük yaşta nahiv ilmine yönlendirildi. Genç yaşta Şenterîn’den ayrılarak İşbîliye’ye (Sevilla) gitti ve öğrenimini orada tamamladı. Şenterîn, Batalyevs Krallığı’na bağlı Eftasîler’in yönetiminde iken 485’te (1092) Kıştâle Krallığı’nın, 504’te (1110-11) Murâbıtlar’ın, 542’de (1147-48) Portekiz Krallığı’nın eline geçmişti. Bu sebeple İbnü’s-Serrâc’ın İşbîliye’ye gidişi 485 yılı civarında olmalıdır. İbnü’s-Serrâc, İşbîliye’de İbn Ebü’l-Âfiye ile Ebü’l-Hasan İbnü’l-Ahdar el-İşbîlî gibi âlimlerden İşbîliye Camii’nde Arapça dersleri aldı (İbnü’l-Ebbâr, II, 7). Abdurrahman b. Muhammed en-Neftî’den İmam Mâlik’in el-Muvaṭṭaʾını okudu. Muhtemelen Endülüs’teki istikrarsızlıklar yüzünden 515 (1121) yılında Mısır’a gitti, Arap grameri okutmaya ve hadis rivayet etmeye başladı. Makkarî, ders okutup hadis rivayet edecek ve özellikle bağımsız nahiv dersi verecek olgunlukta olduğunu dikkate alarak onun Mısır’a geldiğinde otuz beş-kırk yaşlarında bulunduğunu tahmin etmektedir (Nefḥu’ṭ-ṭîb, II, 238). İbnü’s-Serrâc’ın öğrencisi Ebû Hafs Ömer b. İsmâil eş-Şenterînî’nin öğrencisi olan İbn Hayr el-İşbîlî ise Mısır’a vardıktan on altı yıl sonra 531’de (1136-37) nahiv dersi vermeye başladığını kaydetmektedir (Fehrese, s. 320). İbnü’s-Serrâc’ın öğrencilerinden nahiv ve lugat âlimi İbn Berrî kendisinden Kitâbü Sîbeveyhi’yi okudu, Ebû Ali el-Fârisî’nin el-Îżâḥu’l-ʿAḍudî’sini ezberledi. Ebû Hafs Ömer b. İsmâil eş-Şenterînî 531 yılında Kahire’de el-Câmiu’l-Atîk’te ondan ders aldı, kendisinin Tenbîhü’l-elbâb adlı eserini okudu, İbn Hayr el-İşbîlî de aynı eseri 536’da (1141-42) Ebû Hafs’tan okudu. Ali b. Abdullah İbnü’l-Attâr da Şenterînî’nin öğrencilerindendir (Yâkūt, IV, 1510; Safedî, IV, 35). İbnü’s-Serrâc bir süre ders okutmak amacıyla Yemen’de kaldıktan ve Mekke’de bulunduktan sonra Mısır’a döndü. Endülüs’e gideceği zaman Mısır’da 536 (1141-42), 545 (1150), 549 (1154) veya 550 yılında vefat ettiğine dair rivayetler bulunmaktadır. Eserlerinden güçlü bir dinî hassasiyete, derin bilgiye ve geniş bir kültüre sahip olduğu anlaşılmaktadır. Bundan dolayı Mısır’da kendisine “şeyhü’l-edeb” denilmiştir. Kaynaklarda mütevazi ve hoşsohbet bir kişi olarak tanıtılmaktadır (M. Rıdvân ed-Dâye, s. 433, 434).

Eserleri. 1. Cevâhirü’l-âdâb ve zeḫâʾirü’ş-şuʿarâʾ ve’l-küttâb (I-II, nşr. M. Hasan Kazkazân, Dımaşk 2008). Edebî tenkit ve belâgat konularının incelendiği eserin girişinde fesahat, belâgat, Kur’an ve hadislerin belâgatı, şiirde yetenek ve edebî zevk konuları ele alınmıştır. Dört bölümden meydana gelen eserin birinci bölümünde şiir, şiir temaları, türleri ve şiir yazımı, ikinci bölümde şiirlerin anlamları, intihal, üçüncü bölümde nesir, nesir yazım kuralları, nesrin çeşitleri, dördüncü bölümde özellikle Mütenebbî’ye isnat edilen intihaller üzerinde durulmuştur. Müellifin burada Mütenebbî’yi savunduğu görülmektedir. Muhammed Tâhir b. Âşûr’un İbn Bessâm en-Nahvî’ye nisbet ederek yayımladığı Seriḳātü’l-Mütenebbî ve müşkilü meʿânîh adlı eserin (Tunus 1970) İbnü’s-Serrâc’ın Cevâhirü’l-âdâb’ının dördüncü bölümü olduğunu Muhammed Rıdvân ed-Dâye bir makalesinde kanıtlamıştır (MMLADm., LXX/4 [1416/1995], s. 611-622). Brockelmann’ın Cevâhirü’l-âdâb’ı İbn Reşîḳ el-Kayrevânî’nin el-ʿUmde’sinin özeti olarak kaydetmesi (GAL [Ar.], V, 354) gerçeği yansıtmamaktadır; ancak eserin baş tarafının temel kaynağı el-ʿUmde’dir. 2. el-Miʿyâr fî evzâni(/vezni)’l-eşʿâr (nşr. Muhammed Rıdvân ed-Dâye, Beyrut 1388/1968; Dımaşk 1391/1971, 1400/1979; nşr. Ahmed Râtib en-Neffâh, Beyrut 1969). 3. el-Kâfî fî ʿilmi’l-ḳavâfî. Muhammed Rıdvân ed-Dâye ve Ahmed Râtib en-Neffâh tarafından yukarıdaki eserle birlikte neşredilmiştir. Ayrıca müstakil baskıları da mevcuttur (Beyrut 1400/1979, nşr. Alâ Muhammed Re’fet, Beyrut 2003). 4. Tenbîhü’l-elbâb ʿalâ feżâʾili’l-iʿrâb (nşr. Muiz b. Müsâid el-Avfî, Kahire-Cidde 1410/1989, nşr. Abdülfettâh el-Hammûz, Amman 1995). Nahiv ilminin ve i‘rabı bilmenin önemi, gerekliliği ve yararları hususunda Hz. Peygamber, sahâbe, tâbiîn, halifeler ve mutasavvıflardan aktarılan rivayetlerin zikredilip i‘rab öğreniminin teşvik edildiği bir risâledir. Risâleyi Abdülfettâh es-Seyyid Selîm de yayımlamış (ʿÂlemü’l-kütüb, IX/1 [Riyad 1408/1988], s. 44-58), Muiz b. Müsâid el-Avfî, Abdülfettâh neşrini eleştiren bir makale yazmıştır (a.g.e., IX/2, s. 296-303). 5. Telḳīḥu’l-elbâb fî ʿavâmili’l-iʿrâb (nşr. Muiz b. Müsâid el-Avfî, Kahire-Cidde 1410/1989). Ahmed Hasan İsmâil tarafından Telḳīḥu’l-elbâb ʿalâ feżâʾili’l-iʿrâb adıyla neşredilmiştir (Amman 2006). İlk neşrin başlığı eserin içeriğine daha uygundur; ayrıca ikinci neşrin başlığı öncekinin başlığı ile karıştırıldığından hem kullanım hem içerik bakımından uygun sayılmamıştır. Zira “tenbîh”in “alâ”, “telkīh”in “fî” ile kullanımı, “fezâil” yerine de “avâmil” kullanımı bağlam açısından daha doğrudur. 6. Taḳvîmü’l-beyân li-taḥrîri’l-evzân (Brockelmann, V, 354). 7. İḫtiṣârü’l-ʿUmde li’bn Reşîḳ ve’t-tenbîh ʿalâ aġlâṭih. Muḫtaṣarü’l-ʿUmde li’bn Reşîḳ ve tenbîhu aġlâṭih ve Muḫtaṣar mine’l-ʿUmde li’bn Reşîḳ adlarıyla da anılır (Fîrûzâbâdî, I, 272; GAL [Ar.], V, 355; Ziriklî, VI, 249).

BİBLİYOGRAFYA :

İbnü’s-Serrâc eş-Şenterînî, el-Miʿyâr fî evzâni’l-eşʿâr ve el-Kâfî fî ʿilmi’l-ḳavâfî (nşr. M. Rıdvân ed-Dâye), Amman 1979, neşredenin girişi, s. 7-10; a.mlf., Tenbîhü’l-elbâb ʿalâ feżâʾili’l-iʿrâb (nşr. Abdülfettâh el-Hammûz), Amman 1995, neşredenin girişi, s. 1-19; a.mlf., Cevâhirü’l-âdâb ve zeḫâʾirü’ş-şuʿarâʾ ve’l-küttâb (nşr. M. Hasan Kazkazân), Dımaşk 2008, neşredenin girişi, I, 35-51; a.mlf., Telḳīḥu’l-elbâb ʿalâ feżâʾili’l-iʿrâb (nşr. Ahmed Hasan İsmâil), Amman 2006, neşredenin girişi, s. 3-54; İbn Hayr, Fehrese, s. 320; Yâkūt el-Hamevî, Muʿcemü’l-üdebâʾ (nşr. İhsan Abbas), Beyrut 1993, IV, 1510; İbnü’l-Ebbâr, et-Tekmile (nşr. Abdüsselâm el-Herrâs), Beyrut 1415/1995, II, 7; İbn Hallikân, Vefeyât, III, 108-109; Safedî, el-Vâfî bi’l-vefeyât (nşr. Ahmed el-Arnaût – Türkî Mustafa), Beyrut 1420/2000, IV, 35; Fîrûzâbâdî, el-Bulġa fî terâcimi eʾimmeti’n-naḥv ve’l-luġa (nşr. Muhammed el-Mısrî), Dımaşk 2000, I, 272; Himyerî, er-Ravżü’l-miʿṭâr, s. 346; Süyûtî, Buġyetü’l-vuʿât, I, 163; Makkarî, Nefḥu’ṭ-ṭîb, II, 238; Brockelmann, GAL (Ar.), V, 354-355; Kehhâle, Muʿcemü’l-müʾellifîn, X, 258, 259; M. Rıdvân ed-Dâye, Târîḫu’n-naḳdi’l-edebî fi’l-Endelüs, Beyrut 1401/1981, s. 432-449; Ziriklî, el-Aʿlâm (Fethullah), VI, 249; M. Hişâm en-Na‘sân, “İbnü’s-Serrâc eş-Şenterînî”, Mv.AU, XII, 358-361.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2016 yılında İstanbul’da basılan (gözden geçirilmiş 2. basım) EK-1. cildinde, 620 numaralı sayfada yer almıştır.